Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Karabük değişimle Öz-kanı’na hazırlanıyor

İlçe Haberleri Yayın: 27.03.2024 12:24
İhlas Haber Ajansı
Karabük değişimle Öz-kanı’na hazırlanıyor

AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, sahada gördükleri destek ve birliktelik sonucunda 31 Mart’ta Karabük’te artık eser, hizmet ve icraat siyasetini başlayacağını söyledi.

AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya, dün akşam kentteki Ovacıklılarla iftarda buluştu.

Seçim çalışmalarını gece gündüz aralıksız sürdüren Başkan Adayı Çetinkaya, iftar sonrası yaptığı açıklamada son haftada olduklarını ve heyecanlarının ilk günkü gibi devam ettiğini ifade ederek, “ İnanıyorum ki, 31 Mart tarihi bu destek bu birliktelik ile Karabük’te artık eser, hizmet ve icraat siyasetini başlatacağına inanıyorum. Bunun için yola çıktık ve bunu başaracağız. Son 15 yılda kendi güçlü yapısına yakışmayan bir yerel yönetimle karşı karşıya. Bu yerel yönetim artık şehrimize kan kaybettiriyor, nüfus kaybettiriyor ve Karabük’e yakışmayan şehir görüntüsünü ortaya koymakta. Maalesef 2024’te bir belediyeciliği şehrimizde göremiyoruz. Bizde bunun için kolları sıvayarak güçlü projelerle gelerek kentin önünü kapatan tüm engellerden kurtulacağız. Bunun için ilk önce Gar sahası ile başladık. Cumhurbaşkanımızın da desteklediği projemize 2025 yılında tahliyesi ve yatırım programı ile start vereceğiz. Diğer projemiz ise Araç çayı etrafına uygulayacağımız Nehir park projesiyle nefes alan ve çağdaş bir Karabük’ü oluşturacağız” dedi.

15 yıllık yerel yönetim halka tapu ve anahtar teslimi yapması gerekirken, hala talep toplama formu dağıtarak konut yapacağı vaatlerinde bulunduğunu da anlatan Çetinkaya, “ 15 yılda yapamadığı konutları yeni dönemde bin konut yapacağım diyerek talep formu topluyor. Artık Karabüklü vaade ve proje kataloglarına doydu. Artık Karabük icraat, eser ve gerçek belediyeciliği hak etmektedir. Bu noktada birlik tesis olmuştur. Yapacağımız Gar Park başta olmak üzere Nehir Park ve konut projelerimiz gibi mega ve diğer tüm projelerimizin en büyük destekçisi kentimizi ziyaret eden Cumhurbaşkanımızın bizzat kendisidir. Bakanlarımızla, vekillerimizle, il başkanımızla tüm gücümüzle gövdemizi taşın altına koyarak, ilk gün dediğimiz gibi şehri imar ve inşa ederek halkımızın da gönlünü de ihya edeceğiz. Birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde olacağız bizde ikilik yoktur. Bizler bugünkü başarımızı birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe borçluyuz. Birlik olacaz ve Karabük’ü hep birlikte çok güzel tesis edeceğiz. Projeleri hızlı bir şekilde hayata alıp, daha çağdaş, yaşanabilir bir kent haline getireceğiz. Bu bizim boynumuzun borcu. Bizler dev pankartlar asmayacağız. Bizler dev eserler ortaya koyacağız. Bunları ortaya koydukça daha mütevazi ve daha ağır başlı olacağız. Bizler kibir siyasetini, ben yaptım oldu siyasetini, akşamdan sabaha belediyecilik siyasetini artık Karabük’te sonlandıracağız. Şehrin dinamikler, STK’ları ve halkımızla birlik ve beraberlik içinde olacağız.” dedi.

AK Parti Karabük Milletvekili Cem Şahin ise, yaptığı konuşmada, birlik ve beraberlik içinde Karabük ve ilçelerinde tüm adaylara sahip çıkılmasını isteyerek, “ Cumhurbaşkanımıza mahcup olmamız lazım. Onun için güçlü bir ses çıkararak 31 Mart akşamı sandıklardan zaferle çıkmak için güçlü bir destek bekliyorum. Algıyla, şunla bunla vatandaşlarımızın tercihlerini etkilemeye çalışanlar var. Dolayısıyla bunların hiçbirine kapılmayalım. Bizim adaylarımız, partimiz ve Cumhurbaşkanımız ve bizler ortadayız. Söylediğimiz sözler ortada ve dolayısıyla bizim ağzımızdan çıkanalar itibar edin. Bu işlerle mani olan Karabük’te bir takım siyasiler var. Yalanla, dolanla, iftira ve buna benzerle vatandaşlarımızın algısıyla oynayarak netice elde etmeye çalışanlar var. Önümüzdeki 1 haftada da bunlar olacaktır. Çünkü çok mahirler ve bu işin kitabını yazarlar. Bunlara itibar etmeyelim” dedi.

Düzenlenen programa AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt, bir önceki dönem Mileltvekili Cumhur Ünal, Ovacık İlçe Belediye Başkan adayı Ahmet Şahin, İl Genel Meclis üyesi adayları ve teşkilat üyeleri de katıldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kız çocuğuna cinsel istismar iddiasıyla yargılanan kuaföre tahliye

Gündem Yayın: 09.05.2024 08:00
İhlas Haber Ajansı

Zonguldak’ta 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan ve hakkında 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edilen kuaför ilk duruşmada tahliye edildi.

İddialara göre, kadın kuaföründe stajyer olarak çalışan 14 yaşındaki kız çocuğu, işletme sahibi H.E. tarafından cinsel istismara uğradığını ve kendisine mesajlar gönderdiğini öne sürerek durumu ailesine bildirdi. Aile durumu polise anlatarak, işletme sahibi H.E.’den şikayetçi oldu. Pedagog eşliğinde kız çocuğunun ifadesine başvuruldu. H.E., ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. Tutuklanan H.E. hakkında hazırlanan iddianame 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Tutuklu sanık H.E. hakkında çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğa karşı cinsel taciz suçlarından 48 yıl 3 ay hapis cezası talep edildi.

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada hakim karşısına çıkan H.E., suçlamaları reddederek, kendisine iftira atıldığını öne sürdü. Kız çocuğu Ö.T.’nin iş yerinde stajyer olarak çalıştığını, kendisine fazladan harçlık da verdiğini söyleyen H.E., “Bizde çalışması için onay verdik. Şartları kabul ettiler. Bunlara devlet para ödüyor. Hesabına yatan parayı ailesi elinden alıyormuş. Sonrasında kendi parasız kaldığı için benden harçlık istedi. Bizde diğer stajyerlere harçlık verdiğimiz gibi kendisine de harçlık verdik. Sonrasında ise parasız kaldığında bizden harçlık alamadığında iş yerinde huzursuzluk çıkarmaya başladı. Verilen işleri yapmamaya başladı. Tartışmaya başladı. Kendisiyle konuştuk, ‘Bu şekilde yapmaya devam edersen işini sonlandıracağız’ dedik. Bu konuşmaların üzerine bir ara iyi oldu, yine agresif hareketlerine tekrar başladı” dedi.

Ö.T.’nin bir ara ailesiyle tartıştığını ve işe gelemeyeceği yönünde mesajlar attığını söyleyen H.E., “Bana WhatsApp üzerinden kollarını jiletlediği fotoğraf attı. ‘Ben yarın işe gelemeyeceğim’ dedi. Ailesiyle tartışmış. Sonrasında işe geldi. Bizde dedik ki ‘Böyle şeyler’ yapma. Psikologdan destek alması gerektiğini söyledik. Agresif hareketler yapmaya devam etti. Tekrar konuştuk. ‘Senin stajını yakacağız’ dedik. Ondan sonrasında şahsın psikolojik sorunları olduğu ve ailesine bu durumları anlatamayacağı için ailesinden de şiddet görüyormuş, bu iftiraları bize attı” diye konuştu.

“Üzerimize atılan tamamen iftiradır”

Ö.T.’yi iş yerine kilitlemediğini ve cinsel tacizde bulunmadığını öne süren H.E., “İş yerine kilitleme yoktur. İş yerimin kapısı camdır, içerisi görülür. İş yerimizin anahtarı tektir. Son çıkan anahtarı çıkışta askılığa asar. Kendisinin ‘Göğsümü tuttu, öptü’ gibi bu iddialar doğru değildir. Bu olaylar hiç yaşanmamıştır. Böyle bir olay yaşanmamıştır. Bizim koridorumuzda avukat, hukuk büroları var. Geç saate kadar çalışırlar. 23 yıldır kendi iş yerimi işletiyorum. Çok sayıda stajyer çalıştırdım. Bu zamana kadar böyle bir olay olmamıştır. Üzerimize atılan tamamen iftarıdır” ifadelerini kullandı.

Ö.T. ile aralarındaki mesajlaşmalar ve ses kaydıyla ilgili mahkeme başkanının sorusuna da yanıt veren H.E., “Şahsın bahsettiği konuşmalar tamamen işle alakalıdır. Cinsel içerikli hiçbir konu yoktur. Ses kaydı almış. Orada işle ilgili konuştuk. O ses kaydından da haberim yok. Kendi kafasında hikaye kurgulamış. Kurguladığı şeye inanmış. Hakkımda şikayetçi olmuştur. Şahıs bu stajını yakma olayını anlatamayacağı için bu iftirayı üzerime atmıştır. Çünkü bir sene sınıf tekrarı yapmak durumunda kalacaktı” şeklinde kendini savundu.

Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alındı

Sosyal çalışmacı eşliğinde ifadesi alınan Ö.T. ise otele gelin saçı yapmaya gittikleri gün H.E.’nin kendisine “Seninle olmak istiyorum” diye mesaj attığını öne sürdü. Bu mesajları staja başlamasına referans olan ve tanık olarak dinlenilen Z.P.’ye de gösterdiğini söyleyen Ö.T., şöyle devam etti:

“Geçen aralık ayında göğsüme dokundu. Kıyafetlerin üzerinden dokunuyordu. Sürekli ‘Seninle birlikte olmak istiyorum. Sen benimsin’ gibi cümleler kullanıyordu. Onu istemediğimi, ondan uzaklaşmaya çalıştığımı söyledim. Bana daha çok yakınlaşmaya çalışıyordu. Her fırsatta bana dokunmaya çalışıyordu. Okulumla tehdit etti. Diğer elemanları çıkartmıştı, tehdit ettiği için çıkamadım. Kapıyı kilitledi. Kendi soyundu. Ben uzaklaşınca ‘Git o zaman’ dedi. ‘Seni istemiyorum, bana zorla dokunuyorsun’ dedim.”

“Şahit olsam engellemeye çalışır, müdahale ederdim”

Duruşmada Ö.T.’nin babası T.T. ile annesi Ş.T. de dinlendi. Baba T.T. olayı öğrenince polis merkezine giderek şikayetçi olduğunu söylerken, anne Ş.T. de “Kızım gergindi, nedenini sorduğumda o da bana taciz olaylarını anlattı. Kızımın karşısında soyunmuş ve kendini dokundurmak istemiş. Kızım kendini savunmak amacıyla bıçak çektiğini söyledi. Kızım bana ses kaydını gösterdi” ifadelerine yer verdi.

H.E.’nin Ö.T.’ye yönelik iddialarıyla ilgili dinlenen tanık Z.P., “Böyle bir şey varsa ailesine anlatması gerektiğini söyledim. Eğer korkuyorsa beraber anlatabileceğimizi söyledim. Birkaç gün sonra ailesine anlattı. Şikayette bulundular. O sıra bende sanık H.E.’ye mağdur Ö.T.’nin anlattıklarını sormuştum. O da bana ‘Böyle bir şey yok’ dedi. Gözümle gördüğüm bir olay yoktur. Şahit olsam engellemeye çalışır ve müdahale ederdim. Sanığın ‘Seni istiyorum, çok güzelsin’ şeklinde mesajlar attığını gördüm” dedi.

Sanık avukatı, söz konusu iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mağdurun beyanlarının çelişkili olduğunu savundu. Cumhuriyet savcısının tahliye talebinin ardından karar veren mahkeme heyeti, suçun niteliğinin değişme ihtimali, tutuklulukta geçirdiği süreyi ve tutuklamanın tedbir niteliğini dikkate alarak yurtdışı çıkış yasağı koyarak, sanık H.E.’nin tahliyesine karar verdi.