Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Güner’den Ramazan Ayı’nda beslenme önerileri

Zonguldak Yayın: 16.03.2024 04:24
İhlas Haber Ajansı
Güner’den Ramazan Ayı’nda beslenme önerileri

Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ertuğrul Güner Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekti.

Dr. Güner açıklamasında, “Uzun saatler süren açlık ve değişen yeme düzeni göz önünde bulundurulduğunda daha da belirginleşir. Bu dönemde vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerini alması, gün boyu enerjik kalabilmek ve oruç ibadetini sağlıkla yerine getirebilmek için hayati önem taşır” dedi.

Güner, önerileri de şöyle sıraladı:

“Oruç tutarken de yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterin. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra aralıklarla ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenin. Yemekleri pişirme yöntemlerinin de önemli olduğunu unutmayın. Özellikle haşlama, fırında, buğulama gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanan yemekleri tercih edin. Kavrulmuş, kızartılmış ve tütsülenmiş yemeklerden uzak durun. Yemeklerinizi hızlı yemekten kaçının, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek tüketin. Susamış hissetmeseniz bile iftar ve sahur arasında sık sık su için. Ayrıca süt, ayran, sade soda, taze sıkılmış meyve-sebze suları, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edebilirsiniz. Sahur öğününüzü atlamayın. İftarda ve sahurda kan şekerini birden yükseltmeyen, uzun süre tokluk hissi sağlayan, yavaş sindirilen proteinli ve lifli gıdalar, tam tahıllı ürünler (tam tahıllı buğday ekmeği, çavdar veya kepek ekmeği), kuru baklagiller, süt ürünleri, yumurta, taze sebze ve meyve/kuru meyveler, şekersiz hoşaf veya komposto, hurma, ceviz, kavrulmamış çiğ fındık, badem gibi yağlı tohumlar tercih edin. Rafine ürünlerden, beyaz undan yapılmış kek, poğaça ve kurabiye gibi hamur işleri ve şekerli tüketmekten sakının. İftara 10-15 dakika sonra sağlıklı pişirme yöntemleriyle hazırlanmış et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edebilirsiniz. Hem enerji veren hem de kan şekerini hızlı bir şekilde yükselten beyaz ekmek, pirinç pilavı, kızarmış patates gibi yiyecekleri tercih etmeyin. Bunların yerine bulgur pilavı, tam buğday ekmek veya kepekli makarna vb. tercih edin. İftardan sonra taze ve kuru meyvelere öncelik verin tatlı tercihinizi sütlü tatlılar veya meyve tatlıları, hoşaf ve kompostolardan yana yapın. Oruç tutarken, bağışıklık sisteminizi güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra portakal, mandalina, elma gibi meyvelerin tüketimi önemlidir. E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. E vitaminin iyi kaynakları yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve fındık, ceviz gibi yağlı tohumlardır. Bağışıklık sisteminde D vitamini de önemli rol oynamaktadır. D vitamini güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamindir. Balık D vitamini, beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (omega 3), kalsiyum, fosfor, selenyum, iyot mineralleri ve E vitamini içerir. Prebiyotik besinler, sebzeler (yer elması, bamya, enginar, kereviz, soğan, sarımsak, kuşkonmaz) kurubaklagiller, tam tahıllar (tam buğday, yulaf, arpa, kepekli pirinç), ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar, meyveler ve probiyotik ürünler, turşular bağışıklık sistemini olumlu etkilerler. Çabuk bozulabilen et, tavuk, balık gibi besinleri alışverişin sonunda alın. Bunların çiğ tüketilecek besinlerle temasını önleyin ve soğuk zincir bozulmadan en kısa süre içerisinde (en fazla iki saat, sıcak havalarda en fazla bir saat içinde) buzdolabına yerleştirin. Besinlerin hazırlandığı, pişirildiği alanların ve bu süreçte kullanılan her türlü araç-gereçlerin temiz ve hijyenik olmasına dikkat edin. Ellerinizi her işin başında, çiğ besinlere dokunduktan sonra, tuvaletten her çıkışta, yemekleri servis etmeden önce ve mendil kullandıktan, paraya dokunduktan, kirli araç-gereçlere dokunduktan, öksürüp-hapşırdıktan, çöplere dokunduktan sonra mutlaka hijyenik bir şekilde yıkayın. Çiğ et, tavuk, balık, sebze ve pişmiş gıdalar için mümkün olduğunca farklı kesme tahtaları kullanın. Farklı renklerde tahtalar kullanarak, kullanım amacına göre basitçe bir ayrım yapabilirsiniz. Pişmiş ürünleri, özellikle çiğ et gibi ürünlerle yan yana koymayın.”


Mesajınızı gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER, BİR GOL DAHA YEDİK !

Manşet Yayın: 07.07.2024 13:34
VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER, BİR GOL DAHA YEDİK !

“Vay anasını” sözü; bir şaşkınlık ve hayret ifadesidir. Öyle ulu orta kullanılmaz. Yazıma bu başlığı koyma nedenim yaşadığım şaşkınlığın ve hayretin neticesidir.
Aslında, söz bir spiker güzellemesi. 1987 yılında TRT1’de yayınlanan İngiltere-Türkiye maçında, spiker Abidin Aydoğdu. maçta skor 8-0 olduğunda kullanmıştı. 8. gol sonrası: “vay anasını sayın seyirciler, bir gol daha yedik.” demişti.

Millet olarak ne goller yemişiz de haberimiz yok!
Kuyumcular geçen yıl ortalama 16 bin 46 TL.
Doktorlar 27 bin 376 TL.
Avukatlar 17 bin 805 TL. matrah beyan etmişler.
Bu rakamlar, bu meslek guruplarının aylık beyan ortalamaları. Bunları Hazine ve Maliye Bakanının açıklamalarından öğreniyoruz.
Bakan bey bu açıklamayı yaptıktan sonra, alınacak önlemleri sıralıyor.
TV kanalı bakan beyin cümlelerini görselinde
“BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ” cümlesini ekleyerek vermiş.

WhatsApp Image 2024 07 07 at 13.29.34 jpeg

Bunu yeni mi farkettik?
Yoksa, hep mi böyleydi?
* Geçen yılın rakamları hesaplanabildiğine göre, muhakkak önceki yılların rakamları da biliniyordur.
* Önceki yıllarda bu meslek gurupları doğru beyanda bulundu da sadece geçen yıl mı düşük matrah bildirdiler?
* Önceki yıllarda da düşük beyanda bulundularsa, cezai yaptırım uygulandı mı?
* Bakanlığa bağlı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının bundan mutlaka haberi vardır.
Çok büyük oranda vergi kaybı sözkonusu. Önlem almak adına ne yapıldı acaba?
Bakan bey 2024 yılında bile buna isyan ediyorsa, sorunun yanıtı: korkarım ki kocaman bir “Hiç”

Türkiye’de vergi kaçırma ve vergiden kaçınma alanındaki gelişmeler ile bunların ortaya çıkarılması ve önlenmesine yönelik yöntemler konusunda araştırmalar yapmaktan sorumlu olan kurul Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’dır.

Konunun daha iyi anlaşılması için matrah’ın da tanımını yapalım.
Matrah; gelir vergisi hesaplamasında temel alınan gelirinizi ifade eder. Örnek olarak, yıllık gelirinizin 500.000 TL olduğunu ve 100.000 TL giderleriniz olduğunu varsayalım. Matrahınız, 500.000 – 100.000 = 400.000 TL olur. 400 bin TL nin yasal vergisini ödemeniz gerekir.

Gerçek gelirinizi gizler, düşük matrah beyanında bulunursanız devleti zarara uğratırsınız. Buna vergi kaçırmak deniyor Yasalarımızda cezası ağır.
Kayıt dışı ekonomi işte bu şekilde oluşuyor.

Kayıt dışı ekonomi, devletten gizlenen, kayda geçiril(e)meyen ve bu sebeple denetlenemeyen faaliyetlerdir. Enformel ekonomi, yasa dışı ekonomi, gayriresmî ekonomi, gizli ekonomi diye de adlandırılır.

Türkiye’deki kayıt dışı ekonominin milli gelire oranı yüzde 50’nin üzerine çıktığı tahmin ediliyor.

Elde edilen sonuçlara göre, 2006 ile 2023 yılları arasındaki 71 dönemlik çeyrek dönemlerde milli gelire oranla %16 ile %68 arasındaki büyüklüklerde değişen kayıt dışılık tahmin ediliyor. 2015 yılından sonraki dönemlerde azalış trendine giren kayıt dışı ekonomi 2023 yılında %16 seviyesinde gerçekleşti.

Vergi gelirlerinin üçte biri KDV’den oluşuyor
Buna göre KDV, 2022 yılında toplanan vergi gelirlerinin neredeyse üçte birini oluşturuyor. KDV’den sonra en büyük dolaylı vergi kaleminin ise Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) olduğunu görüyoruz. 2022 yılında gerçekleşen vergi gelirlerinin 420 milyar TL’sini ÖTV oluşturuyor.

Türkiye’de vergi yükü ücretlilerin sırtında. Bu kesim gelir vergisini tek başına sırtlanıyor. Ücretliler dışındaki 4 milyon 39 bin gelir vergisi mükellefi Türkiye’de toplanan vergilerin sadece yüzde 1.53’ünü karşılamış.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan yıllara göre genel bütçe gelirleri tablosunda vergi gelirleri kalemini incelediğimizde, devletin 2002 ila 2022 yılları arasında toplamda 10 trilyon 946 milyar TL tutarında vergi geliri elde ettiğini görüyoruz.
Demek ki, bu durumda bir 10 trilyon da toplanamayan vergi var.

İlginç olan şu; düşük matrah gösterip, vergi vermekten kaçınan kesimler isim isim, kaçırdıkları vergi rakam rakam bilindiği halde vergi kaybının önüne geçil(e)miyor.
İyi seyirler Sn. Seyirciler!

İlyas Erbay