blank
Fevzi Aydın tarafından
28 Aralık, 2023 13:10 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-

2023’den, 2024’e…

Cumhuriyetin kurulmasıyla başlayan yüzyılın son yılı 2023, Dünya ve Türkiye için beklenenden daha fazla haraketli bir yılın yaşanmasını sağladı… Yüzyıl salgınının sona ermesiyle, ekonomilerini tamire çalışan ülkeleri oldukça zorlu bir süreç karşıladı.. Salgın mağduru ülkeler için başlayan zorlu süreç, yüzyılın son yıllarına kadar devam etti.. Türkiye ikinci yüzyılının ilk yılı 2024’de, dünya için zulüm ve savaş, geçen yıldan kaldığı şekilde devam edecek.. Türkiye için ise 2024 yılı, ülkenin klasik gündemlerinden birisi olarak, ekonomik kriz altında yerel seçim atmosferi ile başlayacak… Türkiye’de sosyo-ekonomik yönetim, seçim atmosferinde başka, seçimden sonra başka şekilde uygulanmakta. Bu nedenle de Türkiye’de ekonominin istikrara kavuşamamasının temel nedenlerinden birisi, siyasal İslam ışığında ekonominin yönetilmesi.. Seçim sonunda ise ekonomik uygulamaların, sisayal İslam baskısından kurtarılarak, dünya ekonomik sistemin kabul ettiği sisteme dönmesiyle, sil baştan yeni ekonomik reçeteler halkın sırtına yüklenmekte… Türkiye’de bu senaryo devamlı uygulandığından, temel ekonomik sistemlerin kurulmasının önündeki en büyü engel olarak halkın karşısına çıkmakta.. Son yıllarda gelişmekte olan ülkeler arasında ekonomisi birçok açıdan en kötü performans sergileyenlerden biri olarak Türiye gösterildi...                                                                             Türk Lirası’nda 2018’den beri yaşanan kur krizleri, ithalata bağımlı ekonomik yapı dolayısıyla enflasyonu tetikledi.          Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faiz politikasında ısrar etmesi, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sorgulanmasına ve enflasyonun daha da yükselmesine yol açtı. Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan genel seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı, özel ekonomik programını sona erdirerek, uluslar arası sistemin kullandığı ekonomik modele dönülmesiyle, Türkiye ekonomisinde acı reçetelerein yazılacağı döneme geçildi.. 2024 yılında da devam edecek olan acı reçetelerin son bulması, yine hükümetin yeni ekonomik sistemden taviz vermeden, devamlılığı sağlamasıyla gerçekleşecek.. Yarım asrı geçen süreçte devam eden Türkiye’nin AB macerası, geçen çok uzun zamana rağmen hala üyelik ile sonuçlanamadı… Son siyasi dönemde Türkiye, AB üyeliği konusunuda isteksiz olduğundan, istenen şatları yerine getirmekte oldukça zorlandı.. Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin üyelikle sonuçlanması, günümüz siyaseti ve koşullarında imkansız gibi görünmekte.. Siyasetin son döneminde başlayan ve bugüne kadar çeyrek asra yakın bir süreçte devam eden uluslar arası gelişmeler, ittifak ve birliğe katılım süreçleri, terörle mücadele, yeni sistem tartışmaları, 2024 yılında da yine Türkiye gündeminin ana malzemesi olmaya, devam edecek.. 2024 yılı yerel seçimler sonrası, siyasetin ülke çıkarları doğrultusunda yürütülerek, ikinci yüzyıl başında, dünyada yıldızı parlayan ülkeler arasına Türkiye’nin girmesi sağlanmalı..