blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Aralık, 2023 04:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı: “Cumhuriyetin 100. yılında her alanda ilerlerken kültürde zayıflıyoruz”

Tarihçi-Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Cumhuriyetin 100. yılında askerlikte, fende, mühendislikte büyük ilerlemeler kaydetmeye devam ediyoruz. Ancak kültür alanında zayıflıyoruz” dedi.
Tarihçi-Yazar ve Akademisyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, Çorum Belediyesi’nin Kitap Kültür Günleri çerçevesinde düzenlenen söyleşide Çorumlularla bir araya geldi. Programa vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Herhangi bir kuruma, bir mesleğe karşı düşmanlık duymanın zayıflatıcı bir unsur olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ortaylı, “Türkiye’de sağlık personeline yapılan saldırıları tasvip edemeyiz. Bunların ağır şekilde cezalandırılması lazım. Şinasi eserinde diyor ya ’Efendim, adam hem ahlaksız hem de deli. Bana sorarsanız hem hapishaneye konmalı, hem tımarhaneye konmalı.’ Önce tımarhaneye koyarsın bunları müşahede altında tutarsın. Eğer tıbbi ehliyeti, hukuki ehliyeti var ise hasta değilse savcının önüne çıkarırsın” dedi.
Bugün dünyada ve Avrupa’da, bilhassa Almanca konuşulan Hollanda gibi ülkelerde sağlık personelinin şikayetçi olduğunu dile getiren Ortaylı, “Yapısal aksaklıklar dolayısıyla bunların gelirleri düşük, tatmin olmuyorlar. Yani bir Alman genci ya da Hollandalı genç hekim olmak istemiyor. Sağlıkçı olmak istemiyor. Çünkü çok çalışıyor, çok yoruluyoruz ancak karşılığını alamıyoruz diyor. O nedenle utanmadan sağdan soldan doktor çağırmaya başladılar. Hangi ülkeler; bunları iyi yetiştiren Türkiye gibi, İran gibi, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerdeki sağlık personelini çekiyorlar. Çünkü başka yerde iyi yetişmezler. Buraya gidersen ne yaparsın bilemem. Geçinemezsin. O sizin tercihiniz. Dolayısıyla biz bu personeli iyi tutmak zorundayız” diye konuştu.
Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu ifade eden Ortaylı, “Bu son 20 yıl falanca partinin, falanca ideolojinin eseri değil. Bu Türk milletinin kendine ait yoludur. Bu yolu izleyerek buralara gelmiştir. Bunun temel müesseseleri vardır. Bu temel müesseselere saygı duymayı öğrenmek zorundasınız. Birisi ordu. Ordu çok önemli müessese. Devlet, Türklerde çok önemli bir unsurdur. Bizleri bir araya getirir, bir arada tutar. Devlet hükümetlerin ve partilerin üstündedir. Türkler örgütlü bir millettir. Hemen bir araya gelmeyi bilirler. Türkiye Cumhuriyeti neden iyi, çünkü 2 bin yıllık bir ordusu var. Bu orduların ananesi var. Polis var. Polis bir memleketteki en önemli unsurdur. Bir dış temsilcilik korunuyor, polise hakaret ediliyor, taş atılıyor. Türkiye’de bir dış temsilcilik korunur. Biz İsveç, Danimarka değiliz. Biz devletiz. Böyle şeyler olmaz, biz koruruz. Koruduğu için polise de hakaret edemezsiniz” ifadelerini kullandı.
Türkiye devletini kuranların asker ve sivil bürokratlar olduğunu hatırlatan Ortaylı, “Bizim tarihimiz bir bütündür. Sabiha Sultan’ın söylediği şu söz çok önemli; ’Türklerin imparatorluğuydu, bu da Türklerin Cumhuriyeti.’ İmparatorluk yıkıldı Cumhuriyete karşıyız diye bir şey söylenmedi. Çünkü devlet devam ediyor. Mühim olan devletin kendidir. Milletle olan ilişkisidir. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Çünkü onu kuranlar eski imparatorluğun adamlarıdır. Yetişmiş generaller, yetişmiş bürokratlardır. Cumhuriyet payidar olacak” şeklinde konuştu.
Programa Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi
blank
Haber Merkezi tarafından
24 Aralık, 2024 21:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, hükümetin asgari ücrette yaptığı yüzde 30'luk artışa sert tepki gösterdi. Yavuz, bu kararın emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığına ve milyonlarca insanı sefalet içinde yaşamaya mahkum ettiğine dikkat çekti. Yavuz, yaptığı açıklamada Türkiye'deki ekonomik eşitsizlik ve gelir adaletsizliğine dikkat çekerken, hükümetin zenginleri ödüllendirme, emekçileri ise yok sayma politikasını eleştirdi. Asgari ücretin insanca bir yaşam için yeterli olmadığını vurgulayan Yavuz, halkın emeğinin karşılığını alması gerektiğini ifade etti.

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz;

"Zulmün Adı: Asgari Ücretle Yaşam

Bu ülkenin yönetiminde bir şey çok net: zenginler ödüllendirilir, emekçiler ezilir. 22.104 TL’lik asgari ücret kararı, çalışan kesimin açıkça hiçe sayıldığını ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm edildiğini kanıtlıyor. Bu karar, milyonların alın terine, emeğine, onuruna atılmış bir tokattır. İnsanca yaşama hakkını gasp eden bu sistemin adı, düpedüz ekonomik köleliktir.

Bu Bir Zulümdür

%30’luk zam oranı, %47’yi aşan enflasyonun yanında komik bile değildir. Bu kararı alanlar, bir aileyi geçindirmek için gıda, kira, enerji ve diğer temel ihtiyaçlar için kaç para gerektiğini gerçekten biliyor mu? Yoksa saraylardan halka bakıp, "Bu kadarı yeter," mi diyorlar? Sormazlar mı: Siz bir ay boyunca bu parayla geçinmeyi dener misiniz?

Asgari ücretli, günün 12 saati, haftanın 6 günü çalışıyor ve karşılığında eline geçen parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Kirasını ödedikten sonra mutfağına ekmek koymaya mı çalışsın, çocuğunun eğitim masraflarını mı karşılasın? Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen insanlar karanlıkta mı otursun, soğukta mı donsun? Bu mudur sosyal devlet anlayışı?

Bir Avuç Zenginin Cenneti, Milyonların Cehennemi

Gelir dağılımı uçurumu, bu ülkenin utanç kaynağıdır. Lüks araçlar, devasa malikâneler içinde yaşayanlar için %30 zam, bir akşam yemeğinin hesabıdır. Ama asgari ücretle geçinen için bu rakam, bir ay boyunca karnını doyurup doyuramayacağını belirler. Zenginler servetlerine servet katarken, milyonlarca insanın sefalet içinde yaşamasını izlemek hangi vicdana sığar?

Hükümet, büyük sermayeye teşvikler dağıtırken, asgari ücretliye “sabır” öneriyor. Zenginlerin cennetinde sefahat sürerken, halkın cehenneme mahkûm edilmesi hangi adaletin ürünüdür?

30.000 TL İmkânsız mı?

CHP’nin asgari ücretin 30.000 TL olması gerektiği önerisi, haklı bir taleptir. Ama karşı çıkanlar hemen devreye giriyor: "Ekonomi bunu kaldıramaz!" İşçilerin emeğini sömürerek büyüyen bir ekonomi, insanlık onurunu zaten taşımıyordur. Büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini artırmak yerine, işçinin sırtına daha fazla yük bindiren bir sistem, adaletsizlik ve açgözlülükten başka bir şey değildir.

Artık Yeter!

Bu düzen böyle devam edemez. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya, çocuklarına bir gelecek sunamamaya, borç batağında nefes alamamaya mecbur bırakılmış durumda. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, insanlık onuruna karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar, tarihe halkın emeğini sömürenler olarak geçecektir.

Bu halk köle değildir. İnsanlar, sadaka değil, emeğinin karşılığını ister. Ekmek parası için çırpınırken yaşamaya değil, insanca yaşamaya hakkı vardır. Ve bu hak, söke söke alınacaktır." dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.