blank
Ramazan Akca tarafından
11 Haziran, 2023 13:42 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Kastamonu’da şap hastalığından dolayı canlı hayvan pazarı kapatıldı

Tosya Belediye Başkanı Volkan Kavaklıgil, şap hastalığının görüldüğü Tosya Canlı Hayvan Pazarı'nın ikinci emre kadar kapatıldığını duyurdu. Kastamonu’nun Tosya ilçesinde şap hastalığının görülmesi üzerine Tosya Canlı Hayvan Pazarı, ikinci emre kadar kapatıldı. Tosya’da Özboyu köyünde bir besicide şap hastalığının görülmesiyle Canlı Hayvan Pazarı'nın Kurban Bayramı'nı da kapsayacak şekilde kapatıldığı belirtildi. Tosya ilçesinde 17 bin büyükbaş hayvan bulunuyor. Buna göre, Tosya’da şap hastalığının görülmesiyle 7 personel ile 13 bin 500 büyükbaş hayvan şu ana kadar aşılandı. Tosya Belediye Başkanı Volkan Kavaklıgil ise, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Tosya Hayvan Sağlık Komisyonu Kararı Uyarınca şap hastalığı nedeniyle ilçemizde hastalığın buluşmasını ve yayılmasını önlemek amacıyla hayvan hareketlerinin kontrol altında alınması için Tosya Hayvan Pazarı, Kurban Bayramı sürecini de kapsayacak şekilde ikinci bir emre kadar kapalı tutulacaktır” dedi. (İHA)

NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK’İN İKİNCİ VERSİYONUNA HAZIR OLUN
blank
Mustafa AKAY tarafından
01 Ocak, 2025 13:16 tarihinde yayınlandı
A+ A-

NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK’İN İKİNCİ VERSİYONUNA HAZIR OLUN

Mustafa Akay

2025 yılına pek umutlu girmedik. Ancak, umutsuz olmamıza da gerek yok. Bakarsınız, umut bir yerlerde yeşeriverir.
Bir erken seçim haberi gelir, her şey birden değişiverir.
Asgari ücret yeniden belirlenir, emekli maaşlarına yüklü zamlar yapılır.

DEM, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elini rahatlatıverir. Terörist başı, Bahçeli’yi memnun ediverir. Sakın olmaz demeyin. Bu ülkede, “olmaz olmaz.” Her şey oluverir.
Suriye belasını başımıza açan Davutoğlu, bir bakmışsınız Suriye Bakanı olarak sahnelere çıkıverir.
Kendi emeklisine üç kuruş zammı çok gören hükümet, Suriye’yi abat ederken müteahhitlerimize de yağlı işler veriverir.

2025 yılı, APO denilen katil için de bir umut yılı olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor.
Şehide “kelle,” terörist başına “sayın” diyen anlayış, yıllar sonra bir özgürlük de verebilir. Şehit yakınları ve gaziler bu işe ne der, önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Ağlayan anneler, acılarını yüreklerine basan babalar ne diyeceklerdir?

Teröristlere müdahale etmeyin diye valilere emir verenler de bir şeyler demeliler.
Merak edilmesi gereken bir başka konu ise, durup dururken bu süreç neden başlamıştır?
Bu emri kim ya da kimler vermiştir?

Türkiye, bu konuda bağımsız hareket edebilmekte midir?
Bu emri verenler, Türkiye’nin güçlü olmasını istemekte midirler?
Yoksa, Türkiye’nin güçsüzleşmesi için yeni bir oyun mu kurulmaktadır?

Türkiye’nin terör belası için harcadığı 600 milyar dolar ne olacaktır?
Her türlü siyasal haklardan yararlananların dil istekleri, eyalet talepleri ve kurucu iradeyi yadsıyıp demokratik cumhuriyet istekleri ne olacaktır?
Türkiye, ulus devlet ve üniter yapıdan vaz mı geçecektir?
Verilecek bir ödünden sonra diğer istekler peş peşe gelecek midir?

Bunlar, bölünmenin işaretleri değil midir?
Verdikçe daha çok isteyenleri görünce işin içinden çıkılabilecek midir?
Yoksa, “ne istediniz de vermedik” denilerek, binalara boy boy Atatürk fotoğrafı mı asılacaktır?
Geçmişte yaşamıştık da...

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.