Karabük Postası tarafından
27 Mayıs, 2023 12:41 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Bakan Akar: ‘Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması gerekiyordu taşıdık’

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması ile ilgili, “Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması gerekiyordu taşıdık” dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri televizyonları ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Süleyman Şah Türbesi'nin daha önce de taşındığını ve yine Suriye topraklarına taşındığını söyleyen Bakan Akar, “Orası çok tehlikeliydi ve oradaki askerlerimizin hayatını riske atmak istemedik. Karakolda nöbet tutan 40 civarındaki askerimizin yemesi içmesi, oradaki değişimler ve dönüşümler çok sıkıntılı olmaya başladı. Orada bölgeye tamamen DEAŞ hakim olmuştu. Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nı yapana kadar bölgede DEAŞ'ın çok ciddi bir hakimiyeti vardı. Bunlar tehdit yapmaya başladı ve taktik durumu, matematiği yapıldığı zaman karakolun oradan taşınması lazımdı. Bunu yaparken oradaki kutsal emanetler de dahil hiçbir şeyi zayi etmedik. Oradaki her şey alındı ve ilk operasyon değildi bu. 1939'da Süleyman Şah bulunduğu yerden taşındı. 1975'de bir kez daha taşındı. Şu anda bizim taşıdığımız yer yine Suriye toprakları. Eskiden 10 dönüm bir yerdeyken şimdi 120 dönüm bir yerde ve bütün vatandaşlarımız bu sınırda olduğu için eskiden gitmek gelmek zordu şimdi çok kolay. Şu anda türbenin bulunduğu yere Gaziantep'ten karayolu ile ulaşmak mümkün. Bütün vatandaşlarımızı biz oraya ziyarete davet ediyoruz. Biz bunları yaptığımızda orada bir algı oluşturuldu. Biz orada belki bir şekilde karşı koyabilirdik ama bu çok ciddi riskler oluştururdu oradaki Mehmetçiğin hayatı bakımından. Biz bu riski almadık ve bu maceraya da girmedik. Zaten çıkarken de Dışişleri Bakanlığı vasıtası ile biz görüşmesek de Suriye ile yine onların konsoloslukları vasıtasıyla gerekli hukuk metni içerisinde her hakkımız mahfuz kalmak kaydıyla dedik ve bölgede hakkımız devam ediyor. Yani şartlar oluştuğunda biz istediğimiz yere taşıyabiliriz. O yüzden bunu abartmanın hiçbir manası yok. Orada can var. Ani bir harekat olursa, baskı olursa oradaki Mehmetçiğin hayatının garantisi ne olacak? Dolayısıyla taktik bakımından en uygunu buydu ve onu yaptık. 10 dönümlük yere karşılık 120 dönümlük bir alanda Süleyman Şah'ın bütün heybetiyle, bütün kutsal değerleriyle türbesini oraya getirmiş bulunuyoruz. Dediğimiz gibi de vatandaşlarımızın ziyaret etmesinden büyük memnuniyet duyarız. Burada da gerçekten imkan doğmuş oldu” dedi. "Bizim tek hedefimiz teröristler" Tek hedeflerinin teröristler olduğunu söyleyen Bakan Akar, "Burada en önemli konu şu; vatandaşlarımız ve hemşehrilerimiz tarafından anlaşılması gerekiyor ki bizim tek hedefimiz teröristler. Bunun dışında yaptığımız bir şey yok. Bu da Birleşmiş Milletler 51. Maddesi gereğince meşru müdafaa doğrultusunda yaptığımız bir faaliyet. Ülkemizin, milletimizin güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Hudutlarımızın güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Terörist nerdeyse hedefimiz orası, bunu da iyi anlayalım. Bir sınırlama yok, kaçtıkları yerlere kadar kovalayacağız bunları ve inşallah artık bu 40 yıllık belayı başımızdan def edeceğiz. Burada önemli bir ayrıntı da şu; içeride mi dışarıda mı? Bazıları fitne fesat yapmaya devam ediyorlar ve bizim yaptığımız operasyonları sanki Kürt kardeşlerimize karşı yapılıyormuş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu kesinlikle yalan ve bizim şu anda yaptığımız faaliyetler hiçbir şekilde Kürt kardeşlerimize karşı olan faaliyetler değil” ifadelerini kullandı. "2015'ten bugüne kadar 37 bin 893 terörist etkisiz hale getirildi" Bakan Akar, 2015'ten beri 37 bin 893 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyleyerek, “Burada bir rakam vermek gerekirse 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 37 bin 893 terörist etkisiz hale getirildi. 1 Ocak'tan itibaren de mücadelemiz devam ediyor ve bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı da 551. Yani biz en son terörist etkisiz hale getirilmeden bu iş bitti demeyeceğiz. Teröristlerin önünde 2 yol var. Bunlardan ilki teslim olmak, ikincisi de yok olup gitmek başka çareleri yok. Bunu anlamaları lazım. Bunu tepedekiler anladılar Bir şekilde alttakilerin de bunu anlayıp buna göre davranmaları lazım. Son zamanlarda teslimler çok arttı ve diğer taraftan da katılımlar sıfıra yaklaştı. Bu çerçevede mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Bu konuda Mehmetçik gereğini yapacak. Azimli ve kararlıyız, çok şükür buna da muktediriz” dedi. "Burada Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirlerini aldık" Hudut meselesinin siyasi değil devletin konusu olduğunu söyleyen Akar, “Biz sadece ve sadece hudutlarımızın ve vatandaşlarımızın güvenliği için çalışıyoruz ve bunların herhangi bir şekilde Türkiye'den çıktık dedikten sonra da peşini bırakmayacağız. Yarın bir gün tekrar toplanıp başımıza tarihte olduğu gibi bela olmasınlar. Bu nedenle biz bunun sonunu getireceğiz. Hudut meselesinde sebebini biz de değil karşı tarafta aramamız lazım burada böyle patolojik bir durum var. Israr var, anlamamakta inat var. Bu hudut meselesi devletin meselesi. 780 bin kilometrekare vatanımızın meselesi. 2 bin 949 kilometrelik huduttan bahsediyoruz. Burada Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirlerini aldık. Bunun bir polemik konusun yapılmaması lazım. Siyasi bir konu değil bu, politika konusu değil. Ülkemizi korumaya çalışıyoruz. Burada bir yanlışlık varsa gelin düzeltelim. Bunu yapmak zorundayız, hudutlarımızı korumak zorundayız” dedi. (İHA)
blank
Berkay Doğan tarafından
09 Nisan, 2025 17:17 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye Sözleşmesi İmzalandı

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) ile Özçelik-İş Sendikası arasında yürütülen 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde taraflar, anlaşmayı şirketin Genel Müdürlük binasında düzenlenen törenle resmiyete döktü.

Özçelik-İş Sendikası ile KARDEMİR arasında sona eren 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesi imzaları Şirketin Genel Müdürlük salonunda düzenlenen törenle atıldı. İmza töreninde konuşan KARDEMİR A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, sürecin zorlu geçtiğini ancak her iki tarafın da elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını belirtti. Demir, "Sektörün durumu malum, Karabük ağır sanayinin kalbi. KARDEMİR, Türkiye’nin ilk ağır sanayi tesislerinden biri. Burası bir işçi şehri ve eğer Kardemir daha güçlü bir şekilde yarınlara yürüyecekse, bunun lokomotifi çalışanlarımızdır" dedi.
Çalışan memnuniyetinin şirket başarısı için vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Demir yaptığı konuşmada, "Çalışanının memnun olmadığı, işvereniyle el ele, omuz omuza, kol kola olmadığı bir Kardemir'in bir yere gidebileceğine inanmıyoruz. Hiç bir zaman için işçinin kesesinden, cebinden keserek tasarruf edilebileceğine, şirketin kalkınabileceğine inanmış bir kültürümüz yok bizim inancımız şudur Şeyh Edebali'nin söylediği "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın" düsturunu benzeri burada da çalışanını yaşat ki, çalışanını memnun et ki ondan memnun olman için onu memnun etmen lazım. İnşallah bu adımımızın sonrasında ve şuna yürekten inanıyorum sayın başkan ve sendika yöneticilerimiz, çalışanlarla, temsilcilerimizle mutabakat içindeyiz bundan sonra atacağımız her adımda ileriye doğru tesisimizin iyileştirilmesi, fabrikamızın iyileştirilmesi, veriminin artırılması, düzenlenmesi, Kardemir'in daha karlı, daha verimli, daha atak yarınlara doğru çok daha güvenli adımlarla yürüyen bir şirket olmasının temelini İnşallah attık diyoruz bu temelde çalışan arkadaşlarımızın var güçleriyle şirketi daha ileriye taşımak, daha karlı hale getirmek için elinden gelen her türlü fedakarlığı beraberce yapacağına inancımız tamdır. Bu anlayış içinde toplu iş sözleşmesinin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu bağlam içinde bütün kem gözlere, kem sözlere, dışarıdan gazel okuyanlara inat bizler bu adımın ülkemiz için, Kardemir için, Karabük için ne kadar hayırlı olduğunu el ele ispat edeceğiz bu azim ve kararlılık içindeyiz, bu adımı atarken de yöneticilerimiz ve bizler yapabileceğimiz maksimum, azami fedakarlığı yapmakla ilgili her türlü tedbiri, çalışmayı yaptık ve burada da içimiz ferah, çünkü biz çalışanımızın memnun olduğunu düşündüğümüz bizimde içimizi ferahlatan bir sözleşme yaptığımıza inanıyoruz. İnşallah hayırlara vesile olur, emeği tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi.
DEĞİRMENCİ: “KARDEMİR VE EMEKÇİSİ BİR BÜTÜNDÜR, AYRI DÜŞÜNEMEYİZ”
Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci da yaptığı konuşmada, Özçelik-İş Sendikası, Kardemir ve emekçilerinin bir bütün ve bir aile olduğunu belirterek, "Bu anlayışla toplu sözleşme masasına oturduk, bu anlayışla müzakerelerimizi yapıp el sıkışarak ayrıldık. 40 yıla yakın sendikacılık hayatımın en kolay toplu iş sözleşmesini imzalama şerefini, onurunu bana ve yönetimime yaşatan Yönetim Kurulu Başkanıma ve Yardımcılarına, Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür ederim.
Geçmişte de kamil bey döneminde de kıdem zammı adı altında yeni bir maddeyi bize hediye ettiği gün yaptığımız mitingde Kamil Baba diye bağıran Kardemir işçisinin neler söyleyeceğini merak ediyorum. Biz Kardemirsiz, Kardemir de bizsiz olamaz, Karabük bizsiz, biz Karabüksüz olamayız, biz burada bir aileyiz, burada doğdur, Türkiye'de büyüdük. Büyümemizin ana faktörü Kardemir ve Kardemir emekçileridir. Dolayısıyla biz Kardemir'e gözümüz gibi bakan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Geçmiş dönemde yaptığımız toplu sözleşmelerde işçi arkadaşlarımızdan, üyelerimden isteğimiz vardı bu ücret artışını verimlilikle, üretim artışıyla telafi etme sözünü almıştım ve bu toplu sözleşmenin Kardemir'e maliyetinin olduğunun farkındayız bunu gidermek için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Allah Kardemir'e zeval vermesin. Ola ki başına bir iş gelir, bir sıkıntıya düşerse ben ve üyelerim burada ücretsiz çalışmaya hazırız. Bunu da laf olsun diye söylemiyorum. Geçmişte yaptığımız fedakarlığı herkes bilir başımız derde düştüğü zaman da bir ailenin evladı gibi ferdi gibi üzerimize düşen fedakarlığı yapmak için canla başla yönetimin yanında oluruz. ben bu fedakarlıkları için Yönetiminden Genel Müdürüne katkılarından dolayı her birine üyelerim adına, sendikam adına Karabüklüler adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu toplu sözleşmede yaptığınız fedakarlıkta gözünüz arkada kalmasın. Belki 2024 yılında çeşitli sebeplerle zarar etmiş olabilirsiniz ama 2025 yılında iç ve dış pazarda üretebileceğiniz siparişlerin daha fazlasını üretmek için çalışma arkadaşlarım ve üyelerim emrinizde olmaya devam edeceğiz ve utandıracağımız öyle çok kişi var ki söylenen sözleri yerin yedi kat dibine sokacak öyle bir heyecanımız var ki İnşallah sizlere mahcup olmayacağız. Toplu sözleşmemiş hayırlara vesile olsun, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum"
dedi.
Yapılan konuşmaların ardından 17. Dönem toplu sözleşmesi imza altına alındı.
İmza töreni sonrası Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, Genel Merkez Yöneticileri, Şube Yöneticileri, Baştemsilcilikte işçilerle bir araya geldi. Genel Başkan Yunus Değirmenci ve Yöneticileri burada işçiler tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı.
Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz yaptığı konuşmada, toplu sözleşmenin imzalanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, işçilere yapılan toplu sözleşmenin analarının ak sütü gibi helal olması temennisinde bulundu. karabük şubesi olarak aldıkları kararı da açıklayan Yılmaz, "Bugün itibariyle yiğidin hakkını veriyoruz. tarihi bir toplu sözleşmeye imza atan Genel Başkanımı için ismi Merkez Baştemsilcilik olan temsilciliğimiz ismini bugün itibariyle Yunus Değirmenci Baştemsilciliği olarak değiştiriyoruz hayırlı olsun" dedi.
Genel Başkan Yunus Değirmenci de yaptığı konuşmada, toplu sözleşme süreci ile ilgili konuşarak, işçilere kendilerine gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür etti.

VİDEO İÇİN TIKLAYIN - 1

VİDEO İÇİN TIKLAYIN - 2

blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.