Karabük Postası tarafından
25 Mayıs, 2023 10:55 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük ve Kastamonu Üniversiteleri İşbirliğiyle Antik Kent Mozaikleri Gün Yüzüne Çıkartılacak

Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, Kastamonu'nun Taşköprü ilçesindeki Pompeiopolis Antik Kenti'nde daha önce üzeri kapatılan mozaikleri yeniden gün yüzüne çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne bağlı Müze Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Uluslararası Müze Günü” etkinlikleri çerçevesinde “Müzeler, Sürdürülebilirlik ve Refah” konulu konferans gerçekleştirildi. Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen programda Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük tarafından “Dünden Bugüne Pompeipolis Kazıları” başlıklı sunum yapıldı. Eliüşük, Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi Zımbıllı Tepe mevkiinde yer alan tarihi Paflagonya bölgesinin başkenti olarak kabul edilen Pompeiopolis Antik Kenti'nde 2023 yılı kazı çalışmalarının deprem sebebiyle ertelendiğini belirterek, çalışmalar başladığında motifleri ve mozaikleri gün yüzüne çıkartmayı hedeflediklerini söyledi. "Motifleri ve mozaikleri ortaya çıkarmak istiyoruz" Pompeiopolis Antik Kenti'nde daha önce mozaik ve motiflerin üzerinin kapatıldığını belirten Doç. Dr. Eliüşük, "Kentte çok önemli yapılarımız bulunuyor. Bazilika olarak adlandırılmış önceki yıllarda. Henüz biz yapıların kullanım amacını bilmiyoruz. Yapı temel olarak baktığımızda 32 metre uzunluğunda çok büyük bir yapı. Bazı bölgelerinde küçük kazılar yapılmış ve gördüğünüz geometrik desenler, motifler tespit edilmiş ve sarmaşıkların olduğu bölümlerde mozaikler tespit edilmiş ancak üstü kapatılmış ve açılmamış. Biz, 2023 yılındaki kazı planımızı aslında bu yapıya almıştık. Bu yapıda kazıları gerçekleştirip, motifleri ve mozaikleri ortaya çıkarmak istiyorduk. Kentte bir arkeolojik bütünlük oluşturmak istedik. Bu yüzden burayı tercih ettik. Eğer bu yıl ödenek gelecek olursa burada çalışmayı planlıyoruz. Büyük bir bölümü kazılmış olan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Burada biz İtalya ile ortak çalışıyoruz. Az önce bahsettiğim mozaik, 1984 yılında kaldırılıyor. Şu anda Müze Müdürlüğümüzde sergileniyor. Burada gördüğünüz zaman hepsinde mozaikler var. Zemin seviyesinde koruma gayesiyle çatılar yapılmış. Biz bu sene bu alanlarla ilgili de çalışmalar gerçekleştirdik. Yaptığımız çalışmalarda alanı görsel hale getirme ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirebilmek üzere çalışmalar oluşturduk. 2022 yılında da çok az bir alanda kazı yaptık. Çok az bir alan derken, bir alanın dörtte birini kapsayacak şekilde kazılar gerçekleştirdik. Hemen akabinde koruma çalışması yaptık. Aşınmalara karşı müdahale ettik. Mozaikleri korumak adına konservasyonunu gerçekleştirdik. Bozulmuş alanları baştan aşağı onarıp daha düzgün hale getirdik” diye konuştu. “Dikili mevkiindeki tarihi alan tescillendi ve ilerleyen günlerde temizlik çalışması yapılacak” “İnebolu, Bozkurt ve Abana İlçeleri Yüzey Araştırması Projesi” hakkında bilgi veren Kastamonu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi H. Asena Kızılarslanoğlu ise, “Kastamonu'nun yüzey araştırması çalışmaları çerçevesinde öncelikli olarak İnebolu, Bozkurt ve Abana'yı seçtik. Bu bölgeyi seçmemizin sebebi hem Sinop'a yakın olması hem de liman varlığının olması, antik dönemlerde o bölgelerin aktif olması sebebiyle bu bölgeyi seçtik. Dikili mevkiinde adlandırılan bir yer ve yedi tane farklı odalardan oluşan bir mezar kompleksiyle karşılaştık. Kaçak kazı nedeniyle üstündeki toprak tamamıyla kaldırılıyor. Mezarlar tamamen açılmış, iskeletler saçılmış bir vaziyette tespit ettik. Bu bölgenin kültür varlığı kimliği saklı durduğundan dolayı tescilini önerdik. Şu anda burasının tescilli yapıldı. Kurtarma kazısı ve çevre düzenlemesi yapılacak. Bu kazılar ve etrafındaki yoğun duvar örtüsü ile bu bölge tamamen turizme açılabilecek bir potansiyele sahip olacak. Geriş Tepesi, İnebolu’ya gittiğinizde size bir kültür varlığı var mı dediğiniz anda herkesin söylediği bir yer. Geriş Tepesi'nde de bir manastır varlığı biliniyor. Bu manastırda ne yazık ki zaman zaman kaçak kazılar olduğu için bir tahribat söz konusu ama yine de halihazırda ayakta durabilecek bir mimariyi görebiliyoruz. Temizlik çalışması için başvurular yapılmıştı, kabul edildi ve izin de çıktı. Müze Müdürlüğümüz programına dahil edince bu bölgede de ağaçların temizlik çalışması yapılacak ve sonrasında da biz kayıt altına almaya çalışacağız. Komple bir İnebolu’yu düşündüğümüz takdirde bütün bu kültür varlıklarının güzel bir restorasyon çalışmasıyla turizme kazandırılabileceğini, artı bir de doğa turizminin buna eklendiğini düşünürsek, sadece İnebolu’nun, Kastamonu’nun tarih sürecini belirlemek değil aynı zamanda o bölgenin turizm açısından da potansiyelini görmek ve hayata geçirmek için büyük bir şans olacak. Tescil edilmiş olan bezirgan yağı üreten bir değirmen aslında burası. Hala da şu an çalışıyor. Tescili yapılmış durumda. Bunun dışında mısır unu değirmenleri bulduk biz. Yapılacak olan çalışmalar da sadece arkeolojik buluntular arasında değil, organik ürünlerin satılabilmesi için potansiyele sahip. Bunlar üzerindeki çalışmalarımız da sürüyor” diye konuştu. Konferansta Kastamonu Müze Müdür Vekili Erol Kale tarafından “Kültür Varlığı Kaçakçılığı ve Kaçak Kazılar”, Kastamonu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Rabia Aktaş tarafından “Kastamonu İli Küçüksu Köyü Caba Üretiminin Tarihsel Arka Planı” ve Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden Prof. Dr. Anar Azizsoy tarafından “Kastamonu’da Türk Dönemi Yüzey Araştırmaları” konularında katılımcılara bilgiler verildi. (İHA)

blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
11 Nisan, 2025 13:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te Dahil Diğer Kentlerdeki Tuvaletlerin Temizlik Sorunları Neden Sona Ermiyor?

Günümüzde toplu alanlarda, özellikle de okullar, alışveriş merkezleri, restoranlar ve sokaklardaki tuvaletlerin temizliği sıkça tartışılan bir konu haline geldi.

Yaşadığımız yüzyıl, hem pandemi atlatan hem de hijyen malzemelerinin bolca tedarik edildiği bir döneme rastlıyor. Peki, Karabük'te dahil, 81 ildeki halka açık tuvaletlerin temizlik sorunları neden son bulmuyor?

Aslında insanların bu alanlardaki tuvaletleri neden kirli bıraktığı, hem hijyen hem de sosyal davranışlar açısından önemli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle seyahatlerde, belirli benzin istasyonları ve konaklama tesisleri bu nedenle tercih ediliyor. Yolculukların ise kişisel tuvalet alışkanlıklarının ve temizlik sorunlarının yanıtını aramada önemli bir unsur olduğunu belirten uzmanlar; tuvaleti bilerek kirli bırakanların sayısının (bu kişi evde çok temiz olsa da) yolculuklarda kirli bırakmada büyük bir artış gösterdiğini dile getiriyor.

Karabük'te toplu kullanıma açık tuvaletleri kullanan çoğu kişinin, kişisel temizlikten uzak, bu alanları keyfine göre kullanıma geçtiğini ortaya çıkarıyor. Bu durumun başlıca nedenleri arasında, bireysel sorumluluk hissinin azalması, anonimlik hissi ve sosyal normların eksikliği yer aldığı bildiriliyor. İnsanlar, kalabalık bir ortamda kendilerini diğerlerinden ayrı hissettiklerinde, başkalarının temizliği sağlamakla sorumlu olduğunu düşünerek daha dikkatsiz davranıyor.

Ayrıca, toplu alanlarda temizlik malzemelerinin yetersizliği de büyük bir sorun teşkil ediyor. Kağıt havlu, sabun ve tuvalet kağıdının düzenli olarak yenilenmemesi, kullanıcıların temizlik konusunda özensiz davranmasına yol açıyor. Bunun yanı sıra, tuvaletlerin fiziksel koşulları da büyük önem taşıyor. Kötü tasarlanmış veya bakımı düzenli yapılmayan tuvaletler, kullanıcıların daha az dikkatli olmasına sebep olduğu belirtiliyor.

Bu sorunlara karşı çözüm üretmek, hem işletmecilere hem de kullanıcılara düşüyor. İşletmeler, temizlik standartlarını artırarak, kullanıcıların memnuniyetini sağlamak için düzenli temizlik yapmalı ve gerekli malzemeleri sürekli olarak tedarik etmeli. Ayrıca, tuvaletlerin kullanımına yönelik bilinçlendirme kampanyaları düzenlenerek, insanların toplu alanlarda daha duyarlı olmalarını sağlayabilir.

Kullanıcılar ise, toplu tuvaletleri kullanırken bireysel sorumluluklarını hatırlamalı ve mümkün olduğunca temiz bırakmaya özen göstermeli. Unutulmamalıdır ki, herkesin ortak kullandığı alanlar, kolektif bir sorumluluk gerektirir.

Turizmin gözbebeği Karabük'te toplu kullanılan tuvaletlerdeki temizlik sorunları, bireysel ve toplumsal sorumluluklarla aşılabilir. Hem işletmelerin hem de kullanıcıların bu konuda üzerine düşeni yapması, daha hijyenik ve sağlıklı bir ortamların oluşmasına katkı sağlaması bekleniyor.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.