Karabük Postası tarafından
17 Ocak, 2023 14:33 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

İlk Oturum  Yarın

KARDEMİR'de çalışan 3800 işçiyi kapsayan Toplu Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu 18 Ocak (Yarın)  yapılacak. Özçelik-İş Sendikası Şube Başkanı Kenan Yılmaz, "Hedefimiz en kısa zamanda işçimiz için en iyi sözleşmeyi imzalamak olacak" dedi. Özçelik-İş Sendikası ile KARDEMİR A.Ş. arasında 2023-2024 yıllarını kapsayan ve 3800 işçiyi ilgilendiren  Toplu-İş Sözleşme görüşmelerinin ilk oturumu18 Ocak (Yarın)  yapılacak. Bilindiği gibi Toplu Sözleşme taslağı Özçelik-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kılıç ve Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz tarafından KARDEMİR A.Ş.'ye verilmişti ve sözleşmede İlk 6 ay için yüzde 85’lik bir ücret zammı talebi,  ikinci 6 ay enflasyon artı 5, üçüncü 6 ay enflasyon artı 5, dördüncü 6 ay enflasyon artı 5 şeklinde ücret artışı talep edilmişti. Özçelik-İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz, sabah saatlerinde ilk olarak KARDEMİR A.Ş ile öğleden sonra da KARDÖKMAK'la masaya oturacaklarını belirterek, “18 Ocak tarihinde ilk toplu sözleşme görüşmemizi yapacağız, yani masaya oturacağız. Hedefimiz en kısa zamanda işçimiz için en iyi sözleşmeyi imzalamak olacak bu dönem. Toplu sözleşmenin detaylarını zaten kamuoyuna açıklamıştık. İlk 6 ay için yüzde 85’lik bir ücret zammı talep ettik ikinci 6 ay enflasyon artı 5, üçüncü 6 ay enflasyon artı 5, dördüncü 6 ay enflasyon artı 5 şeklinde ücret artışı talep ettik ve taslağımızı işverene sunduk. Bunun dışında 3 Nisan ikramiyesi olarak 20 Bin TL talebimiz oldu, onun dışında Ramazan Bayramı 5 Bin Kurban bayramı 7 Bin TL olmak üzere bir ücret artışı talebimiz oldu, diğer sosyal haklarda yüzde yüzlük bir artış talebimiz oldu, Bunun dışında fabrikada uzun yıllardır taşeron üzerinde çalışan arkadaşlarımız vardı bu arkadaşların da kadroya geçirilmesi için de bir teklif sunduk ve toplu sözleşme taslağını işverene teslim ettik. İnşallah 18 Ocak tarihinde de görüşmelere başlayacağız, her görüşmeden sonra da kamuoyunu,  Kardemir işçisini bilgilendirmeyi düşünüyoruz” dedi. KARDEMİR’e yıllarını vermiş emekçilerin çocukları için de sözleşme taslağına madde eklediklerini  ifade eden Başkan Yılmaz, “Emekliliği hak etmiş ve kendilerinin yerlerine çocuklarının işe alınması için başvuru yapmış çalışan çocuklarının bir defaya mahsus hiçbir şart aranmaksızın KARDEMİR’e işe alınmasını istiyoruz. Şartları taşıyan çalışan çocukları içinse babaları emekliye ayrılmaları halinde sürekli alınmasını talep ediyoruz. Ayrıca uzun zamandır fabrikada taşeron üzerinden çalışan Kok Seramik işçilerinin ve Nakliyat Vagon Boşaltma işçilerinin kadroya alınmasını talep ediyoruz” dedi.  (Nurettin Acar)  

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.