İslamiyet Öncesi Türk Tarihi, Safranbolu’da Yaşatılacak

Karabük Postası tarafından
28 Ağustos, 2022 13:20 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Türk Savaş Sanatı Sayokan ve Türk Kılıç Sanatı Yesüken’in kurucusu olan savaş sanatları uzmanı Nihat Yiğit, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan  Safranbolu ilçesinde kurmaya başladığı Türük Korgan’da İslamiyet öncesi Türk tarihini tanıtacak. Safranbolu’da 41 bin dönümlük alanda kurmaya başladığı Türük Korgan’da at çiftliği, spor salonu, Altay Köyü oluşturan Yiğit, Türk Savaş Sanatı Sayokan, Türk Kılıç Sanatı Yesüken, okçuluk, atlı ile kökbörü gibi branşlarda ulusal ve uluslararası oyunlar düzenleyecek. Alanda, 14 Türk Kağan’ın önemli sözlerinin Göktürk alfabesiyle yazılmış kitabeleri Türkçe ve İngilizce anlamlarıyla yer alacak. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamada bulunan Yiğit, Kore, Çin ve Tayland gibi uzak doğu ülkelerinde 5 yıl kaldıktan sonra Türkiye’ye döndüğünü ve 30 yıllık hayalini hayata geçirmeye başladığını söyledi. Kurulacak Türük Korgan’ın savaş sanatlarının dünya merkezi olacağını, Soyakan Dünya Federasyonu, Türk Kılıç Sanatı Yesüken, okçuluk, atlı, kökbörü gibi oyunların da yapılacağını belirtti. TÜRKİYE’DE BİR İLK Türük Korgan’da Oğuzhan At Çiftliği kurulduğunu, binicilik ve atçılık gibi eğitimlerin verildiğini aktaran Yiğit, "Şimdi spor salonumuzu bitirmeye çalışıyoruz, şuan inşaat halinde. Bu alan 41 bin metrekarelik bir alan. Tarih kültür ve spor turizmine yönelik planlanmış bir alan. İstemi Kağan ve Kül Tigin Kağan dönemlerinin yaşayan bir merkezi olmasını arzu ediyorum. O mimaride projesi yapılmış bir alan. Bittiği zaman insanların 2000-2500 yıl öncesine zamanda yolculuk yapabilecek görseli olacak. Tarih kültür derken, o dönemin tarihini bitik taşlarla kağanların önemli sözlerini bitik taşlara vurarak bir kültür alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Soyakan, Yesüken, okçuluk, kökbörü, atlı oyunların branşlarının yaz kampları, kış kampları, seminerleri, ulusal ve uluslararası yarışmalarının yapıldığı bir alan olacak. Bu alanda Türkiye’de bir ilk. Ama bu konsepte bu anlayışa bir çok yerin olmasını arzu ediyorum" dedi. "Son dönemlerde orta çağ tarihine ve Selçuklu dönemine ait; Diriliş Ertuğrul, Alparslan Selçuklu, Kuruluş Osman gibi güzel bir takım çalışmalar var" diyen Yiğit, şunları kaydetti: "Tabiatıyla geçmişini unutmuş bir milletiz, bu üzülesi bir durum. Ama anladık ki, bu tür milli, tarihi çalışmalar yapıldığı zaman bu millet geçmişine özlem duyuyor, geçmişini arzu ediyor, merak ediyor. Bundan dolayı gerek uzun metrajlı film çalışmaların yapılması gerekse bizim gibi tarih ve kültür amaçlı çalışmaların yapılması Türkiye’de milletin geçmişine ait olan merakını gidermek amaçlı ilgi göstereceğine, duyarsız kalınmayacağı kanaatindeyim." Şuana kadar aldıkları reaksiyonların olumlu olduğunu vurgulayan Yiğit, "Bizi daha bir umutlandırıyor. İleriye dönük ilgi ve alaka devam ederse, ileriye dönük daha tarihi görsel etkinlikler yapabiliriz, daha neler ortaya koyabiliriz noktasında kendimizi zorlayacağız" dedi. "ATLARA İLGİ BÜYÜK" Oğuzhan At Çiftliği işletmecisi Oğuzhan Güngör ise atların bir yıldır ilçede olduğunu, ancak 3-3,5 aydır eğitim alanında aktif eğitim verdiklerini belirtti. Safranbolu’da bunun bir ilk olması dolayısıyla insanların memnun olduğunu aktaran Güngör, "Özellikle küçük yaştaki çocuklar at konusunda düzenli gelmek ve binmek istiyorlar. Her geçen gün öğrenci sayımız artmakta. Seneye daha güzel bir giriş yapma umudumuz büyüyor. Amacımız eski kültürlerimizi yaşamak, canlandırmak, şuan ki nesli bilgisayardan, cep telefonundan biraz uzaklaştırmak amaçlı bulunduğumuz girişim umut vadeder şekilde devam ediyor. 3 ay kısa bir süre ama bu sürede ileriye yönelik çok büyük umutlar oluştu bizde. İnsanlar çok istekliler, kısa binişler için geldiklerin de bile birçok kişi at binmeyi öğrenmek istiyor, devam ediyor. Bu yolculuğun sonu at sahiplenmeye kadar gidiyor" diye konuştu. Kendisinin de bir korkuyla başladığını anlatan Güngör, şunları kaydetti: "Bu konuyla ilgili bir yeteneğim, tecrübem yoktu. Ama biraz yaklaşmaya başladığımda atlara çok güzel bir bağ kurdum. Şuan her şeylerine çok hakimim. Atı koşturmak önemli değil, bizim verdiğimiz eğitimler sonrasında araziye çıkıp gezmek dolaşmak bunu mutlaka tatmalarını diliyorum." (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin

Karabük Üniversitesi’nden Türkiye’nin doğurganlık hızına yönelik politika modeli

Karabük Üniversitesi Kamu Politikaları Araştırma ve Geliştirme Merkezi (KAPGEM), Türkiye'nin demografik yapısına uygun doğum artışını teşvik edecek kapsamlı bir kamu politikası önerisi hazırladı.

blank
Asuman Doğan tarafından
14 Mayıs, 2025 13:15 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

"Türkiye Doğum Artışı Politika Modeli" ismini taşıyan çalışma, Safranbolu Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim ve Sanat Akademisi'nde düzenlenen lansman toplantısıyla tanıtıldı.

KAPGEM tarafından hazırlanan politika modeli; evlilik öncesi, esnası ve sonrası süreçleri kapsayan destek mekanizmalarının yanı sıra kuşaklar arası dayanışma, eğitim ve kültürel yapıların güçlendirilmesine yönelik öneriler içeriyor.

Modelin, Türkiye'nin toplumsal ve ekonomik gerçekleri ile uyumlu, uzun vadeli bir çözüm sunması hedefleniyor.

Toplantıya Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, fakülte dekanları, yüksekokul müdürleri, akademisyenler, KAPGEM üyeleri ve davetliler katıldı.

Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık toplantıda yaptığı konuşmada, üniversite bünyesinde yer alan Kamu Politikaları Araştırma Geliştirme Merkezi'nin (KAPGEM) ülke ihtiyaçlarına yönelik bilimsel ve sürdürülebilir politikalar üretme amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

Kırışık, aile politikaları çerçevesinde doğurganlık hızını artırmaya yönelik küresel ve yerel örneklerin incelendiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Üniversitemizin düşünce kuruluşu olan Kamu Politikaları Araştırma Geliştirme Merkezimizde 18 tane politika masamız bulunuyor. Politika masalarınızla da ülkemize katkı sağlayacak, destek olacak kamu politikaları üretiyoruz. Aile politikaları masamızla da bu yönde bir çalışma yürüttük. Ülkemizin en önemli ihtiyaçlarından bir tanesi olan çocuk doğum oranlarının artırılması konusundaki politikaları inceledik. Dünyadaki çocuk doğum oranlarının artırılması konusundaki politikaları tek tek, ülkeler, dünya ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler bazında inceleyerek ülkemizde uygulanabilecek çocuk doğum oranı artışı politikaları konusunda önerilerde bulunduk."

"Bu bulunmuş olduğumuz öneriler hem finansal destekler konusunda değerlendirmeler hem idari uygulamalar konusunda değerlendirmeler hem de kültürel değerler açısından yapılacak düzenlemeler neticesinde toplanmıştır" diyen Kırışık, "Dolayısıyla Avrupa Birliği'nde uygulanan çocuk doğum oranı artışı politikalarının işe yaradığını görüyoruz. Biz de ülkemize uygun doğum oranı artışı politikaları oluşturduk. Bu politikalarla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza, hükümetimize, kurum ve kuruluşlarımıza destek olmak istiyoruz. Onların izleyeceği kamu politikalarını destekleyecek bir politika hazinesi çeşitliliği oluşturmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Kırışık, raporu kısa sürede yayınlayacaklarını aktararak, "İnşallah en kısa zamanda yayınlayarak bunu kamuoyuyla tamamen paylaşacağız. Aynı zamanda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımıza, aile ile ilgili kurum ve kuruluşlarımıza raporumuzu paylaşarak bu konudaki kamu politikalarına destek olacağız" diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.