Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Kasım, 2024 19:41 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

93 yaşındaki yaşlı adamı bal kabağı ile öldürdü

Karabük'ün Safranbolu ilçesinde 3 gündür kızlarının haber alamadıkları 93 yaşındaki İbrahim Tuna, evinde bal kabağı ile öldürülmüş halde bulundu. Olayın ortaya çıkması ile gözaltına alınan zihinsel engelli bir kişi cinayeti itiraf ederek sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre olay, Safranbolu ilçesine bağlı Konarı köyünde meydana geldi. Konarı köyündeki evinde yalnız yaşayan İbrahim Tuna'dan (93) haber alamayan İstanbul'daki kızları köy muhtarı Mustafa Özşen'i arayarak babası ile en son 28 Ekim'de telefonla görüştüklerini ancak 3 gündür bir türlü ulaşamadıklarını söyleyip, evi kontrol etmesini istedi. Bunun üzerine köy muhtarı Özşen, yanına azasını alarak Tuna'nın yaşadığı eve giderek kapıyı çalmasına rağmen açan olmayınca evin etrafına bakmaya başladı. Bu sırada evin arka kısmında yer alan balkona dayalı bir merdiven olduğunu görünce durumdan şüphelenen muhtar, başka bir merdiven bularak eve girdi. Eve girince yatakta üstü tamamen örtülü şekilde yatan Tuna'nın üzerinden yorganı kaldırınca korkunç manzara ile karşılan muhtar, durumu jandarma ekiplerine bildirdi.

İhbar üzerine olay yerine sevk edilen jandarma ekipleri, yaşlı adamın bal kabağı ile kafasına defalarca vurularak öldürüldüğünü tespit etti. Yapılan araştırma ve inceleme sonucu yaşlı adamın en son 28 Ekim Pazartesi günü emekli maaşını çektiği ancak evdeki eşyaları arasında yaşlı adamın parasının ve evin anahtarlarının da olmadığı tespit edildi.

Çalışmalarını derinleşitren jandarma ekipleri olay yerine gelen 2 Cumhuriyet Savcısı eşliğinde köylülerin ifadelerine başvurdu. Köylülerin yaşlı adamın ihtiyaçlarının aynı köylü ve zihinsel engelli olan Ayhan Aksoy'un (53) yaptığını, eve en son onun geldiği bilgisini vermesi üzerine ekipler, ilçe merkezinde Emek Mahallesi'ndeki evinde Aksoy'u gece yarısı gözaltına aldı. Şahsın evinde yapılan aramalarda yaşlı adamın olduğu belirlenen 11 bin 800 lira para ile evinin anahatarları da bulundu.

İlçe Jandarma Komutanlığı'na getiren Aksoy, burada cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti. Yapılan işlemlerinin ardından Ayhan Aksoy, sağlık kontrolü sonrası Safranbolu Adliyesine sevk edilerek, savıclık ifadesinin ardından tutuklama istemi ile gönderildiği mahkemece tutuklanarak Karabük T Tipi Kapalı Cezaevine sevk edildi.

Öte yandan, hurhanrca cinayete kurban giden İbrahim Tuna'nın cenazesi ise köyünde ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedildi.

"Merdiveni görünce huylandım"

Köy muhtarı Mustafa Özşen ise gagazetecilere yaptığı açıklamada, 29 Ekim Salı günü sabah 8.20 sularında şüphelinin merdivenle eve girdiğini söyleyerek, "Öldüren şahıs da bizim bildiğimiz ve zihinsel engelli. Merdiven ile balkondan içeri girerek bal kabağı ile İbrahim Tuna amcamızın kafasına vurup öldürmüş. Öldürülen kişi de bizim köyden. Öyle bir şey yapabilecek de bir insan değildi. Zihinsel engelli" dedi.

Özşen, dün 17.30 sularında Tuna'nın kızlarının kendisini aradığını ifade ederek, "'Babama ulaşamıyoruz' dediler. Ev kilitli olduğu için giremedim. Merdiveni görünce huylandım. Aza arkadaşımla demir merdiven getirip eve girdik. İbrahim amcanın üstü kapalıydı. Açtığımda kafasının darp edildiğini gördüm. Hemen jandarmayı aradım. Araları çok iyiydi nasıl böyle bir şey yaptı anlamadım. Maaşını ve evin anahtarlarını da almış. Daha önce sürekli gelip İbrahim amcanın odun, kömür gibi ihtiyaçlarını karşılar, ona yardım ederdi, onun yanından ayrılmazdı" diye konuştu.

"Çocukluk kahramanımı öldürdüler"

Torunu Özlem Atamer de gözyaşları içinde dedesinin çok iyi olduğunu belirterek, " kadar iyi bir dedeydi ki. Herkesin hayal ettiği çocukluk kahramanımı öldürdüler" ifadelerini kullandı.

blank
blank
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.