Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Şubat, 2025 00:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

56. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması’nı kazanan öğrencilerin sevinç gözyaşları

Samsun’da düzenlenen "56. Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması"nda kazananlar aşikâr oldu. Yarışta dereceye giren öğrenciler gözyaşlarını tutamadı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) mesken sahipliğinde TÜBİTAK BİDEB Samsun Bölge Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen "Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması" sona erdi. Samsun, Sinop, Kastamonu, Çorum, Tokat, Amasya, Ordu ve Giresun vilayetlerinden başvuran 2 binin üzerindeki proje ortasından seçilen 100 proje, 3 gün boyunca projelerini sergiledi. Stant sonunda 18 proje Ankara’daki finallere gitmeye hak kazandı. OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen merasimde öğrencilere mükafatlarını OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın ve ulusal eğitim müdürleri verdi.

"Evlatlarınızı hayranlıkla izledik"
Törende konuşan TÜBİTAK Proje Müsabakaları Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Yıldıray Topcu, "Yarışmanın 56. yılında bölgemizde 12 farklı alanda 2 bin 294, Türkiye genelinde ise toplam 22 bin 586 proje başvurusu yapılmıştır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda bölge standı kademesine geçmeye hak kazanan 100 proje, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin konut sahipliğinde geçtiğimiz 3 gün boyunca sergilenmiştir. Standımız, güçlü hava şartlarına karşın gerek ziyaretçiler, gerek lokal ve ulusal basınımız tarafından büyük bir ilgi görmüştür. Projelerin şu ana kadar tamamlanmış bulunan ön inceleme, ön kıymetlendirme ve bölge değerlendirmesi etaplarında 29 farklı üniversiteden 136 akademisyen misyon almıştır. 26 Şubat yani dün prestijiyle tamamlanan bölge standı sonucu heyet üyeleri tarafından finalist olarak seçilen 18 proje, mayıs ayı içinde Ankara’da yapılması planlanan Türkiye finali müsabakasında bölgemizi temsil edecektir" dedi.

Ödüller sahiplerini buldu
Yarışma sonuçlarına nazaran Samsun 3 birincilik, 2 ikincilik, 3 üçüncülük mükafatı, Giresun 5 birincilik, 1 ikincilik, 2 üçüncülük mükafatı, Ordu 1 birincilik, 5 ikincilik, 2 üçüncülük mükafatı, Sinop 1 birincilik, 1 üçüncülük mükafatı, Kastamonu 2 birincilik, 1 üçüncülük mükafatı, Amasya 2 birincilik, 3 ikincilik, 1 üçüncülük, Çorum 2 birincilik, 1 üçüncülük, Tokat 2 birincilik, 1 ikincilik ve 1 üçüncülük mükafatı aldı.

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.