blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Eylül, 2024 08:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

3 yılı aşkın süredir süren Metin Lokumcu davasında mahkeme 13 sanığa beraat kararı verdi

Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen miting öncesi çıkan olaylarda hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu ile ilgili Trabzon’da görülen davanın bugünkü 14. duruşmasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, Metin Lokumcu’ya fiziken darp ve müdahale olmadığına dikkati çekerek toplumsal olaylara müdahaledeki orantılılık ilkesini hatırlattı ve biber gazı kullanımının silahtan yararlanma olarak kabul edildiğini kaydederek 13 polis hakkında beraat kararı verdi.
Artvin’in Hopa ilçesinde çıkan olaylarda sıkılan biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Metin Lokumcu’nun ölümüyle ilgili Hopa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında dönemin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan’ın da bulunduğu 13 polis hakkında ’taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. 2011 yılındaki mitingi öncesi çıkan olaylarda polisin sıktığı biber gazı ile fenalaştığı öne sürülüp, hastanede yaşamını yitiren emekli öğretmen Metin Lokumcu (55) ile ilgili yürütülen soruşturmada 10 yıl sonra 2021 yılında dava açıldı. ’Taksirle ölüme neden olma’ suçlamasıyla 13 polisin yargılanmasına 21 Nisan 2021 tarihinde başlanırken, Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu güvenliğinin tehlikeye düşmemesi için Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin duruşma Trabzon’a alındı. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlayan davada bugün 14. duruşma gerçekleşti.
Sabah saat 10.00 sıralarında başlayan duruşma akşam saatlerine kadar sürdü. 9 saat süren duruşma sırasında mahkeme heyeti 3 kez ara verdi. Mahkemede aile avukatları ve sanık müdafilerinin savunmalarının ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Fiziken darp ve müdahale olmadığını kaydeden mahkeme heyeti, toplumsal olaylara müdahaledeki orantılılık ilkesini hatırlattı ve biber gazı kullanımının silahtan yararlanma olarak kabul edildiğine dikkat çekti.
İnsan bedeninin kimyasallara vereceği tepkilerin de farklı olduğunu belirten mahkeme heyeti, Metin Lokumcu’nun ölümü ile yaşanan olayda illiyet bağı olmadığını kaydetti. İlliyet bağı olmadığı yerde kusurdan bahsedilemeyeceğini de ifade eden mahkeme heyeti, yapılan müdahalenin orantılı olduğunu kabul ederek istinaf yolu açık olmak üzere aralarında Artvin İl Emniyet Müdürü Muhsin Armağan’ın da bulunduğu tüm sanıkların beraatine karar verdi.
Duruşmanın ardından Metin Lokumcu’nun yakınları ve avukatları sloganlar eşliğinde Trabzon Adliyesi önünde açıklamalarda bulundu. Metin Lokumcu’nun oğlu Ulaş Lokumcu, “Karar benim gönlümde yok hükmünde. Babamın çok sağlıklı, gücünün yerinde olduğunu ve o gün haklı mücadele verdiğine inanıyorum. Öfkeliyim, cümleleri seçemiyorum. Sinirime yenik düşmek istemiyorum. Çünkü hala bu coğrafyada yaşıyoruz” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
16 Temmuz, 2025 16:30 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te İmam Hatip Binası Sağlık İçin Bekleniyor

Karabük, sağlık eğitimi ve hizmetlerinde iki önemli projeyle büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bunlardan ilki, Karabük Üniversitesi'nin sağlık fakültelerini Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi çevresinde konumlandırma hedefiyle gündeme gelen İmam Hatip Lisesi eski binalarının üniversiteye devri.

Yeni İmam Hatip Lisesi binası tamamlandı, ancak boşalan binaların üniversiteye ne zaman devredileceği konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bu adım, hem akademik hem de sağlık hizmetlerinin entegrasyonu açısından kritik önem taşıyor.

Bu Binalar Üniversiteye Ne Zaman Devredilecek?

Karabük, sağlık alanında hem eğitim hem de hizmet altyapısını güçlendirecek iki önemli projeyle Türkiye genelinde dikkat çeken bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Karabük Üniversitesi ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni aynı çatı altında birleştirecek sağlık kampüsü vizyonu ve hastaneye yapılacak 150 yataklı ek bina çalışmaları, şehrin sağlıkta bölgesel üs olma hedefini güçlendiriyor.

İmam Hatip Lisesi Yeni Binasına Kavuştu

Sağlık eğitiminin merkezileştirilmesi amacıyla gündeme gelen İmam Hatip Lisesi binasının Karabük Üniversitesi’ne devri süreci, bölge kamuoyunun ve akademi dünyasının yakından takip ettiği bir başlık olmaya devam ediyor. Yeni İmam Hatip Lisesi binasının tamamlanmasıyla öğrencilerin taşınması bekleniyor, ancak boşalacak binanın üniversiteye ne zaman devredileceği konusunda hâlâ resmi bir açıklama yapılmış değil.

Bina, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yakınında yer alıyor. Bu konum, başta Tıp Fakültesi olmak üzere Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri MYO için stratejik bir avantaj sunuyor. Hem teorik eğitim hem de klinik uygulamalar arasında entegrasyonu sağlayacak bu yapı, Karabük Üniversitesi’nin sağlık alanındaki akademik kapasitesini artıracak.

Karabük Üniversitesi, bu bölgeyi bir “sağlık eğitim üssü” haline getirme hedefiyle hareket ediyor. Ancak bu vizyonun hayata geçebilmesi, İmam Hatip Lisesi binasının hızla üniversiteye devredilmesiyle mümkün olacak. Aksi takdirde, üniversitenin sağlıkla ilgili bölümleri dağınık yapıda kalacak, eğitim-uygulama bütünlüğü zedelenecek ve bölgesel sağlık hizmeti hedefi sekteye uğrayacak.

Kamuoyunda bu gelişme yalnızca akademik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda şehirdeki sağlık sisteminin verimli işlemesi açısından bir zorunluluk olarak görülüyor. Üniversiteye devredilecek her metrekare, geleceğin sağlık çalışanlarının eğitimine ve halkın daha kaliteli sağlık hizmeti almasına katkı sağlayacak.

150 Yataklı Ek Hastane Binası Sevinçle Karşılandı

Bu stratejik gelişmelere bir yenisi daha eklendi. Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yapılması planlanan 150 yatak kapasiteli ek bina için zemin etüt çalışmaları başladı. Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü proje kapsamında, eski Karabükspor antrenman sahası olarak bilinen Yaşar Kaptan Çebi alanında sondaj makineleri çalışmaya başladı.

Projenin geçmişi 2012 yılına kadar uzanıyor. O dönem 300 yataklı hastanenin ihtiyaca cevap veremediği belirtilmiş ve 150 yataklık ek yatırım programı açıklanmıştı. Ancak çeşitli nedenlerle proje yıllarca ertelendi, hatta zaman zaman iptal edildiği yönünde iddialar gündeme geldi. Alanın mülkiyeti, orman vasfı, Karabükspor’un açtığı dava ve heyelan riski taşıdığına dair raporlar nedeniyle süreç sık sık çıkmaza girdi.

Bugün gelinen noktada, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen kapsamlı görüşmeler ve teknik değerlendirmeler neticesinde sorunların aşıldığı bildirildi. Yetkililer, zeminle ilgili şüphelerin teknik olarak çözülebileceğini ve fore kazık gibi gelişmiş yöntemlerle inşaatın güvenle sürdürülebileceğini ifade etti.

Zemin etütlerinin ardından topoğrafik ölçüm ve işaretleme işlemleriyle temel atma aşamasına geçilecek. Karabük, bu yatırımla yalnızca eğitimde değil, sağlık hizmetinde de kapasitesini artıracak. Ek bina tamamlandığında; yoğun bakım, ameliyathane, dahili ve cerrahi servislerin yükü hafifleyecek, hasta kabul ve tedavi süreleri kısalacak.

Karabük Sağlıkta Bölgesel Üs Olmaya Hazırlanıyor

Bu iki büyük hamle - üniversite-hastane kompleksinin oluşturulması ve 150 yataklı ek hastane yatırımı- Karabük’ün sağlık altyapısını sadece yerel değil, bölgesel bir güç haline getirecek nitelikte. Üniversitenin sağlık fakültelerini hastane çevresine entegre etmesiyle öğrenciler hem kaliteli eğitim alacak hem de doğrudan uygulama fırsatları elde edecek. Ek hastane yatırımı ise şehirdeki artan hasta yoğunluğuna çözüm sunacak.

Karabük kamuoyunun, öğrenci ailelerinin ve akademik çevrelerin çağrısı net: Üniversitenin önü kesilmesin, sağlık eğitimi ve hizmeti el ele büyüsün.

Sağlık Bakanlığı ve ilgili yerel kurumların iş birliğiyle bu projelerin hızla tamamlanması, Karabük’ün Türkiye’nin sağlık haritasında daha görünür bir yere sahip olmasına zemin hazırlayacak.

Bizi sosyal medyadan takip edin