blank
Haber Merkezi tarafından
14 Ağustos, 2024 21:16 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Milletvekili Şahin, AK Parti’nin 23. yılında Türkiye’ye katkılarını vurguladı

Milletvekili Şahin: "Kuruluşundan bu güne kadar geçen sürede AK Parti kadroları, dokunmadık gönül, kazanmadık insan, kucaklaşmadık kesim bırakmamıştır." AK Parti Karabük Milletvekili Cem Şahin, partisinin 23. kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, milletin sinesinden, milletin umudu olarak 14 Ağustos 2001'de doğan AK Parti'nin bugün 23'üncü yılını kutladıklarını, büyük bir gurur ve heyecan içinde bir kilometre taşını daha geride bırakmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. AK Parti'nin Türkiye'ye, "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" şiarıyla tıpkı bir güneş gibi doğduğunu ifade eden Şahin, "Milletimiz, kuruluşunun üzerinden daha 1.5 yıl bile geçmeden AK Parti'yi iktidara taşımış, tek başına ülkeyi yönetme görevini AK Parti'li kadrolara emanet etmiştir. Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde ülkemizin gelişimine ve geleceğine önem veren AK Parti kadroları, sağlıktan eğitime, adaletten ulaşıma, çevre ve şehircilikten sanayiye, enerjiden güvenliğe, spordan tarıma, ekonomiden alt ve üst yapıya kadar saymakla bitmeyecek mega projelere imza atılmıştır. Kuruluşundan bu güne kadar geçen sürede AK Parti kadroları, dokunmadık gönül, kazanmadık insan, kucaklaşmadık kesim bırakmamıştır." diye konuştu. blank - "Her zaman Allah'a sığındık" Gençlerin o eski Türkiye'yi bilmediğini belirten Şahin, şöyle devam etti: "Yeni Türkiye'yi inşa ederken bizlere düşen en büyük görevlerden birisi de gençlerimize eski Türkiye'yi anlatmak, kıyaslama yapabilmelerini sağlamaktır. 23 yıllık dönemde, AK Parti'mizi, Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı dışarıdan ve içeriden yıkmak için denemedikleri yol kalmadı. Nice badireler atlattık, nice saldırılara göğüs gerdik. Bizler bir siyasi hareketin asırlar boyunca rastlamayacağı kadar hainliği ve hukuksuzluğu sadece 23 yılda yaşadık. Kapatma davasından 367 garabetine, Cumhuriyet mitinglerinden 17-25 Aralık girişimine, Gezi olaylarından 15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne, ekonomik tuzaklardan dezenformasyonlara kadar. Her zaman Allah'a sığındık, bugünlere milletin duası, ailesinden, işinden, mesaisinden, hatta sağlığından fedakarlık yapan dava arkadaşlarımızın çabalarıyla geldik." "AK Parti'nin başarısı için ter döken herkesten Allah razı olsun" Bundan 23 yıl önce büyük ve güçlü Türkiye hedefiyle başlayan yolculuklarının bugün "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla devam etttiğini vurgulayan Şahin, "Yaklaşık 12 milyon üyeye sahip AK Parti'miz bugün henüz 23 yaşındadır. Girdiğimiz seçimlerin tamamında bize desteklerini esirgemeyen aziz milletimize hizmet etmeyi sürdürmeye, ülkemizin her karışını eser ve hizmetlerimizle nakış nakış işlemeye, hayatın her alanında yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Ben kuruluşundan itibaren başta Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere partimizin kademelerinde görev almış tüm büyüklerimize, kardeşlerimize ve hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Bu zaman diliminde nice dava arkadaşlarımızı toprağa verdik. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. AK Parti'nin başarısı için ter döken herkesten Allah razı olsun." dedi. "Umudun adı AK Parti'dir" diyerek sözlerini sürdüren Şahin, parti olarak gelecek için, millete hizmet için yoğun bir çaba içinde bulunduklarını, nice 23 yıllar için çalıştıklarını, geleceğin adının da yine AK Parti olduğunu kaydetti.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fikret Gökçe tarafından
26 Ağustos, 2025 13:36 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

BÜYÜK TAARRUZ VE GEÇİCİ KÜRT HÜKÜMETİ (!)…

26 Ağustos 2025

26 Ağustos 2007 günü Şuhut’ta Hacıvelilerin kerpiç konağının ikinci katındaydım. O’nun tahta iskemlesine oturdum, taarruzun son hazırlıklarını yaptığı, “ Haydi Muzaffer, haritaları topla, gidiyoruz “ diyerek kalktığı masayı ellerimle okşuyordum. Sanki hepsi; O, Fevzi, İsmet ve Muzaffer Paşalar masanın çevresinde ve ayaktaydılar.

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Genel Başkan yardımcısıydım. Genel Başkanımız (E) P. Alb. Feridun Çelenk ve P. Alb. Aziz AKAL’la birlikte benim arabayla gitmiştik Şuhut’a. Gece saat 12.00’de başladığımız zorlu yürüyüş sonunda sabaha karşı 04.00’e doğru zirveye, O’nun Büyük Taarruzu başlattığı noktaya gelmiştik.

Akşehir’deki Batı Cephesi Karargahı’nda ordu komutanlarıyla birlikte son toplantısını yaptıktan, taarruz gününü kararlaştırdıktan sonra yanındakilerle gündüz ağaçlıklar altında gizlenerek geceleri sessiz ve gizlilik içinde 24 Ağustos 2022’de Şuhut’a ulaştılar. 25 Ağustos gece yarısı Kocatepe’ye doğru evden ayrılırken, “ALLAH TÜRK MİLLETİNİ VE ORDUSUNU KORUYACAKTIR. RABBİM YUNANLILARIN KAZANDIĞINI GÖSTERME BANA. ONLAR KAZANACAKSA GÖK KUBBE BAŞIMA YIKILSIN. ANAM DUA ET BİZE, DUA ET BİZE ANAM “ diyerek Yüce Tanrı’ya yakarıyordu.

Öte yandan 1922 yılı yaz aylarına girerken psikolojik harp tekniklerine de başvuran düşman, adam ayartarak! hain bulmaya çalışıyor, çeşitli vaad ve çıkarlar sunarak yandaş ve yataklık yapacak kişiler arıyordu. Mustafa Sabriler, İskilipli Atıf Hocalar, Ali Kemaller. Kürt Teali Cemiyeti, İngiliz Muhipler Cemiyeti gibi kuruluşlar ile Yunan uçakları da boş durmuyor, cephelerimizin ve yerleşim birimlerinin üzerinde uçarak önceden hazırlanmış bildiriler atıyor, bunlarla halkın umut ve direncini kırmaya çalışıyor, isyana teşvik ediyorlardı. İngilizlerin teşviki, Yunanın desteğiyle kurulan “GEÇİCİ KÜRT HÜKÜMETİ “ adına hazırlanan bu bildiriler camilerde bile dağıtılıyordu.

İŞTE BU BİLDİRİLERDEN BİRİ :
“Necip Kürt Milletine. Ey Kürtler inayeti bari ruhaniyet peygamberi ile asırlardan beri esaret altında inleyen Kürt Milletinin mukaddemei istihlası ve müstakil Kürt Devletinin esası olan Kürt Hükümeti Muvakkatası’nın teşkilini bütün vatandaşlara tebliğ ile kesbi şeref eyleriz.
Vatandaşlar, bütün Kürdistan dahilinde hareketi milliyenin inkişafı ile hükümetimizin teşkili kat’isi hakkında yapılacak muazzam teşebbüsün zaman icrası pek yakındır. Ancak bu teşebbüs bütün vatandaşların ayrı ayrı mahzarı muaveneti olmadıkça tahakkuk edemez. Her Kürt vatanı için bu emri azimde büyük ve küçük birer vazife ile mükelleftir. Bunu ihmal edecek olanları tarih tel’in edecektir. Maazallah bu fırsatı kaçıracak olursak yarınki neslin huzurunda müerrim ve müttehim mevkiinde kalacağız. Çünkü bu azim fırsat bir daha ele geçmez. Vatandaşlar, sizin şimdilik yapacağınız hizmet basit fakat mühim ve muazzamdır.
Siz Mustafa Kemal’e karşı harbeden Yunan ordusuna muhasım bir vaziyet almaktan ve Mustafa Kemal lehine olarak harbe iştirakten tamamı ile içtinap etmelisiniz. Çünkü Mustafa Kemal ile harbeden Kürtlere karşı hiçbir husumetleri yoktur ve olamaz. Bilakis Huruç Ali Elsultan’a cür’et eden Mustafa Kemal, Halifeyi Müslimin hazretleri tarafından Kürtlere bahşolunan muhtariyet ve istikbali gasp etmektedir. Bundan sarfınazar, Mustafa Kemal’in istiklal ve daha doğrusu engizisyon mahkemelerinin idam ettiği Kürtlerin miktarı binleri çoktan tecavüz eylemiştir. Vatandaşlar, halife asisi Mustafa Kemal’i imha ve Kürt Hükümetinin teşkilini tesbit etmek üzere cümleniz bulunduğumuz yerlerde isyankar ihtilaller tertip ediniz, ta ki ağırlığı günden güne çoğalan bu esaret gömleğini yırtıp atalım. Çünkü esir olmak, mazlum olmak kadar ve belki daha büyük bir cinayettir ki cezası idamdır. Vatandaş, yakında resmen ilan olunacak Kürt Hükümeti sancağı altında kucaklaşmak ümidiyle cümlenizden ve cümlemizden himmet ve gayret bekliyoruz.”
Geçici Kürt Hükümeti.

110 yıl önce kurdurdukları sözde Geçici Kürt Hükümeti’yle birlikte Yunan’ın başaramadığı bu alçak projeyi, sonraki yıllarda başta İngiltere ve ABD olmak üzere dost bildiğimiz ülkeler sürdürüyor ve bugün yüzyıllardır birlikte yaşadığımız Kürt vatandaşlarımızı ayrıştırma ve yurdumuzu bölünme noktasına getiriyorlar.

Şimdi de “ BARIŞ “ adı altında asıl amaçları olan Türkiye’yi parçalamak ve yeniden 600 yıllık imparatorluğu paramparça ettikleri günlere dönmek istiyorlar. Ne diyor ABD Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom BARRACK ? “TÜRKİYE İÇİN EN İYİ SİSTEM OSMANLI MİLLET SİSTEMİDİR “. Ne buyurdunuz Sayın Büyükelçi ? Büyük ATATÜRK’ün önderliğinde kanla, canla kurulan bu devlet, 110 yıl önceki başkanınız Wilson’un istediği gibi, Kürdistan, Ermenistan ve Lazistan gibi parçalara mı ayrılsın ? BÜYÜK TAARRUZ’UN GURUR VE COŞKUSUNU YAŞADIĞIMIZ BU ONURLU GÜNLERDE “ NAH (!) YAPARSINIZ…”

Buna en güzel yanıt, 1990’lı yıllarda MHP Ankara İl Başkanı iken tanıdığım, daha sonra TBMM Başkanı olan Sayın Ömer İZGİ’den geldi. “ BARIŞ DİYORLAR. BEN KİMSEYE DÜŞMAN DEĞİLİM, NEYLE BARIŞACAĞIM. ELİNE SİLAH ALANLAR, ÜLKEYE KAST EDENLER AFFEDİLİP HAYATIMIZA GİREMEZ.” derken “ Barışın Mimarı (Bebek Katili) Sayın ÖCALAN’dır diyenlere ve O’nu serbest bırakmayı düşünenlere gönderme yapıyordu.

Büyük Taarruz’un yıldönümünü kutluyor ve Başta ATATÜRK olmak üzere silah arkadaşlarını, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.

Fikret GÖKÇE

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.