Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Kasım, 2024 00:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Zonguldak‘ta 23 bin 500 fidan toprakla buluşturuldu

Milli Ağaçlandırma Projesi kapsamında Zonguldak, Bartın ve Karabük İl sınırları içinde, 17 lokasyonda 23 bin 500 fidan toprakla buluşturuldu.
Milli Ağaçlandırma Projesi kapsamında Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü Çaycuma ilçesinde bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) kampüsü bahçesinde fidan dikme töreni gerçekleştirdi. Fidan dikme törenine; Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Deniz Albay Ahmet Öztürk, Çaycuma Kaymakamı Adem Kaya, Gökçebey Kaymakamı Hatice Rüveyda Kahraman Şıktaş, Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Barış Gücen, Zonguldak İl Emniyet Müdürü Sinan Ergen ve protokol üyeleri, STK temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

“23 bin 500 fidanı toprakla buluşturuyoruz"
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında törende konuşma yapan Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, “2019 yılında, yeşile ve doğaya verdiği kıymet hepimizce bilinen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle, ’11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’ ilan edildi. Vatandaşlarımızın da teveccühleriyle bugüne kadar, ’Geleceğe Nefes’ kampanyamızla, tarihî bir fidan dikme seferberliği gerçekleştirdik, rekorlar kırdık. 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında ülkemizin her bir köşesinde olduğu gibi, Zonguldak’ımızda da hemşerilerimizle birlikte fidanlarımızı toprakla buluşturduk, can sularını hep birlikte verdik” dedi.
Zonguldak’ta Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında il bazında çok sayıda fidanı toprakla buluşturduklarını ifade eden Bayraktar; “Bu kapsamda; Milli Ağaçlandırma Gününde ilimiz genelinde;2020 yılında 145 bin, 2021 yılında 168 bin, 2022 yılında 175 bin ve 2023 yılında 192 bin olmak üzere toplam 680 bin fidanı toprakla buluşturduk. Hamdolsun dikmiş olduğumuz fidanların yaklaşık %98‘i vatan toprağına tutunmuş, ormanlarımıza kazandırılmıştır. Bizler de Tarım ve Orman Bakanlığımıza bağlı tüm kurumlarımızla birlikte, Sayın Cumhurbaşkanımızın kamuoyu ile paylaştığı Türkiye Yüzyılı hedefleri doğrultusunda vizyonumuzu güncelledik. Artık Cumhuriyeti’mizin ikinci yüzyılında bölgemize ve dünyamıza söyleyecek daha çok sözümüz var. Türkiye Yüzyılı, tarım ve ormancılığın da yüzyılı olacaktır. Orman Genel Müdürlüğümüz 1839’ dan beri asırlık tecrübeye sahip kurumsal kapasitesi, yetişmiş insan kaynağı, güçlü teşkilat yapısı, bilgi ve teknolojiyi benimseyen yönetim anlayışıyla Türkiye Yüzyılı vizyonunda yerini alacaktır. Bu çerçevede, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nü, gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu hatırlama ve hatırlatma günü olarak da değerlendiriyoruz. Orman; yeşilin, nefesin, yaşamın adı, huzurun, umudun, dostluğun sevdasıdır. Bizler, fidanlarımızı ayrı bir heyecanla toprakla buluşturan, can suyunu umutla veren, ormanlarımızı büyük bir gayretle, adeta vatan gibi koruyan bir milletin evlatlarıyız. Biz ağaca yalnızca; “Kapının eşiği, çocuğun beşiği, kâğıdın hamuru” olarak bakmıyoruz, odun hammaddesi üreten bir kaynak da olarak görmüyoruz. Zira orman ekosistemi, içerisinde başlı başına bir dünya barındırıyor! Önceki yıllarda farklı başlıklar altında gerçekleştirdiğimiz 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nün bu yılki teması, Bakanlığımızca ‘Geleceğe Nefes, İnsanlığa Nefes’ olarak belirlendi. Bu yıl, 7’den 70’e hepimizin dikeceği binlerce fidan İnsanlığa, Gezegenimize ve Ülkemize nefes olacak. Bugün sadece burada değil Bartın’da 3, Karabük’te 7 ve Zonguldak’ta 7 olmak üzere 17 ayrı lokasyon da 191 dekar alanda aynı anda 23 bin 500 adet fidanı aynı anda gelecek nesillerine eşsiz armağanlar bırakmak için toprakla buluşturuyoruz” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından BEÜ Çaycuma Kampüsü bahçesinde protokolün katımıyla eş zamanlı olarak Çaycuma BEÜ bahçesinde 1000 adet fidan toprakla buluşturularak can suları verildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
08 Ekim, 2025 10:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

KBÜ’de  “Gazze’de Çocuk Olmak” Paneli Düzenlendi

Gazze’de gönüllü olarak görev yapan hekim ve sağlık çalışanları, yaşadıkları insani trajediyi Karabük Üniversitesinde öğrenciler ve akademisyenlerle paylaştı.

Karabük Üniversitesinde (KBÜ), Gazze’de yaşanan insani krize ve savaşın en çok etkilediği kesim olan çocuklara dikkat çekmek amacıyla “Gazze’de Çocuk Olmak” konulu panel düzenlendi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Uygun, Gazze Ahli Arab Hastanesi Ameliyathane Hemşiresi İman Uygun ve Memorial Dicle Hastanesinde görevli Op. Dr. Taner Kamacı konuşmacı olarak katıldı.

Panele Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz, Prof. Dr. Elif Çepni ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, akademisyenler, idari personel, öğrenciler ve sivil toplum temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.

“GAZZE’DE GÖREV YAPAN KIYMETLİ SAĞLIKÇILARIMIZI DİNLEYECEĞİZ”

Panelin açılışında konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Gazze’de gönüllü olarak görev yapan sağlıkçıların fedakârlıklarına dikkat çekti:

“Bugün ki konuklarımız, Gazze'de uzun süre gönüllü olarak fedakâr bir şekilde görev yapıp herkesin konuştuğu, herkesin lafazanlık yaptığı dönemde iş yapmak, davanın ta kendisi olmak üzere oraya giden kıymetli doktorlarımızı, sağlıkçılarımızı dinleyeceğiz. Güzel bir söyleşi ve bilgilendirme olacağını düşünüyorum.”

PROF. DR. İBRAHİM UYGUN: “GAZZE’YE YARDIM EDEN DEĞİL, DERS ALAN TARAF BİZİZ”

Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Uygun, Gazze’deki deneyimlerini aktararak savaşın insani ve manevi boyutuna dikkat çekti. Uygun şöyle konuştu:

“Gazze’deki savaş bugün itibarıyla iki yılını dolduruyor. Ancak aslında bu, 80 yıldır süren bir mücadele. Biz oraya bir şeyler vermeye gidiyoruz ama aslında oradan bir şey alarak dönüyoruz. Gazze’den dönen herkes oradan bir ruh, bir direniş ve iman dersi alarak geri gelir.”

Uygun, Gazze’deki sabır, iman ve metaneti vurgulayarak, “Gazze’nin mi yardıma ihtiyacı var, yoksa bizim mi? Bence manevi olarak bizim katetmemiz gereken çok uzun yollar var” dedi.

OP. DR. TANER KAMACI: “GAZZE’DE ÇOCUK OLMAK KESKİN NİŞANCI KURŞUNUNA HEDEF OLMAKTIR”

Memorial Dicle Hastanesinden Op. Dr. Taner Kamacı, Gazze’deki çocukların yaşadığı trajediyi şu çarpıcı ifadelerle aktardı:

“Gazze'de çocuk olmak sokakta oynarken üstelik hiçbir suçun yokken siyonist bir keskin nişancının silahıyla vurulmak demektir. Eğer hayattaysan ve yiyecek bir lokma ekmek bulduysan artık geride kalan hiçbir şeyi dert etmemektir. Gazze'de çocuk olmak yetersiz beslenme nedeniyle hastanelik olmak ve dünyanın gözü önünde açlıktan ölmektir.”

HEMŞİRE İMAN UYGUN: “GAZZE’DE ÇOCUKLAR SADECE YARALI DEĞİL, HAYATA DAİR HER ŞEYDEN MAHRUM”

Gazze Ahli Arab Hastanesi Ameliyathane Hemşiresi İman Uygun, tanık olduğu insani dramı rakamlarla ortaya koyarak şöyle konuştu:

“Bugün itibarıyla 18 bin çocuk şehit oldu. Ancak yaralılardan bahsederken basit yaralanmalardan söz etmiyoruz. Çoğu çocuk kolunu ya da bacağını kaybetmiş, kimisi görme yetisini yitirmiş, kimisi ise yaşadığı travmalar nedeniyle hafızasını kaybetmiş durumda.”

Çocukların yalnızca fiziksel yaralanmalardan değil, eğitim, aile sevgisi ve sağlıklı yaşam hakkı gibi temel insani değerlerden de mahrum bırakıldığını ifade etti.

GAZZE GERÇEĞİ BİR KEZ DAHA HATIRLATILDI

Yoğun katılımla gerçekleşen panelde, Gazze’de yaşanan insani dram doğrudan tanıkların ağzından dinlendi. Programın sonunda konuşmacılara plaket takdim edilirken, öğrenciler ve akademisyenler duygusal anlar yaşadı.

Bizi sosyal medyadan takip edin