Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Haziran, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yüksek sıcaklık ve kuraklık stresine dayanıklı biberler geliyor

SAMSUN (İHA) – Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Balkaya öncülüğünde yürütülen proje ile yüksek sıcaklık ve kuraklık stresine dayanıklı ’capsicum chinese’ türü biberler yetiştirilebilecek.
Küresel ısınma son yıllarda tarım başta olmak üzere yaşamın birçok alanını etkiliyor. Bilim insanları ise tarımsal ürünlerin kuraklık tehlikesine karşı daha dayanıklı hale gelmesi için çalışmalar yapıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Balkaya’nın yürütücülüğünü yaptığı "Yüksek Sıcaklık ve Kuraklık Streslerine Dayanıklı/Tolerant Nitelikli Biber (Capsicum chinense) Çeşit Adaylarının Geliştirilmesi Projesi" ile yüksek sıcaklık ve kuraklık stresine dayanıklı biberlerin yetiştirilmesi amaçlanıyor.
Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ahmet Balkaya, "Küresel ısınma nedeniyle son dönemlerde özellikle bitkisel üretimde en önemli zarar veren stres faktörlerinden bir tanesi yüksek sıcaklık stresi ve diğeri de su stresinden kaynaklanan kuraklık stresidir. Biz de özellikle sebze türleri içerisinde büyük ekonomik değeri olan biber bitkisinde 2018 yılından beri ‘capsicum chinese’ türüne ait biber genotiplerinde yurt dışından getirdiğimiz nitelik materyallerle öncelikle morfolojik ve moleküler karakterizasyonu yaptık. Daha sonra bu materyali homojinetesini sağladıktan sonra nitelik materyal haline getirdik. Yürütmüş olduğumuz TÜBİTAK projesi ile birlikte üniversite özel sektör işbirliği çerçevesinde elimizdeki 20 tane nitelikli ‘capsicum chinese’ türüne ait hatlarının yüksek sıcaklık değerlerine dayanıklılıklarının, su stresine dayanaklıklarının belirlenmesi ve bunların hem hibrit biber çeşit ıslah programlarında değerlendirilerek yerli hibrit biber tohum üretim programlarında kullanılması aynı zamanda da ülkemizde ilk defa aşılı biber fidesi üretimine uygun nitelik anaçların geliştirilmesi yolunda bir proje yürütmekteyiz" dedi.

"Dünyada sebze endüstrisinde değerlendirilmesi mümkün"
Prof. Dr. Ahmet Balkaya şu bilgileri verdi:
"Capsicum chinese türü özellikle dünyada kültüre alınan 5 tane türden bir tanesidir. Anavatanı baktığımızda Peru, Orta Amerika, Guatemala kökenli bir türdür. Brezilya’da çok yaygın olarak yetiştirilen bir tür. Dünyadaki en acı biber türlerinde bir tanesini oluşturuyor. Bizim de bu materyali seçmemizdeki en önemli neden özellikle gerek düşük sıcaklığa gerek hastalıklara dayanıklılık özellikleri yönünden önemli bir genetik materyaldir. Dünyada sos sanayisinde ve kurutmalık ürünlerde değerlendirilmesi mümkündür. Aynı zamanda Antalya’da bulunan yerli tohumculuk firması ile burada yürüttüğümüz çalışmalarda öne çıkan genotipleri biz yaz aylarında özellikle Antalya’da meyve verim potansiyellerini, kalite özellikleri yönünden inceliyoruz. Bu çalışmayı sadece bahçe bitkileri olarak yürütmüyoruz. Dayanıklı olarak belirlediğimiz genotiplerde biyokimyasal analizlerden yararlanarak dayanıklılık düzeylerini tam olarak ortaya koyuyoruz. Bu çerçevede biyoteknoloji bölümüyle birlikte çalışıyoruz. Burada elde ettiğimiz tüm genotipleri en son aşamada da anaç potansiyelinin değerlendirmesine yönelik olarak kök yapılarını inceleyeceğiz. Böylece biz ülkemiz için önemli bir tür olan ‘capsicum chinese’ genotiplerin kültür biberleri ile melezleme programlarından değerlendirerek yerli hibrit çeşitlilerini geliştirmiş olacağız. Projemiz yaklaşık 1,5 yıl sonra sonuçlanacak. Buradan çıkan materyalleri yerli tohum sektörüne kazandırmayı hedefliyoruz."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Mayıs, 2025 21:35 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öğr. Gör. Eroğlu: “Dezenformasyon artık ulusal güvenlik meselesidir”

Karabük Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu Hukuk Bölümü'nden Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dezenformasyonun artık ulusal güvenlik meselesi olduğunu ifade etti.
Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dezenformasyonun bir zihin manipülasyonu aracı olduğunu ve çağın en sinsi tehditlerinden biri olduğunu belirtti.
Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dijital şiddetin bir türü olarak dezenformasyonun bireyleri, kurumları ve hatta devletleri nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde değerlendirdi.
Eroğlu, dezenformasyonun kasıtlı olarak yayılan yanıltıcı bilgilerle kamuoyunu yönlendirme amacı taşıdığını belirterek, bu kavramın günümüzde dijital şiddetin bir türü hâline geldiğini söyledi.
Birbirine kelime olarak benzeyen kavramların anlamlarının farklı olduğunu belirten Eroğlu, "Dezenformasyon, mezenformasyon ve malenformasyon kavramları sıklıkla birbirine karıştırılsa da her birinin farklı anlamlar taşıdığını ifade eden Eroğlu, şöyle konuştu: "Mezenformasyon kötü niyet olmadan yapılan yanlış bilgi paylaşımıdır. Malenformasyon ise doğru bilginin, kamuoyunu yanıltmak amacıyla fikrinden koparılarak sunulmasıdır" dedi.
Yapılan araştırmalara göre yalan haberlerin, doğru içeriklere kıyasla altı kat daha hızlı yayıldığını vurgulayan Eroğlu, bunun nedeninin bireylerin bilgiye kolay erişme arzusuyla doğrulama zahmetinden kaçınmaları olduğunu söyledi.
"Dijital medya çalışanları da basın mensubu statüsüne alındı"
Dijitalleşmenin medya üzerindeki etkilerine de değinen Özçağlar, artık haberlerin büyük oranda dijital ortamda üretildiğini ve yayıldığını, bu durumun ise basın mensuplarına daha fazla sorumluluk yüklediğini belirtti. Kamuoyunda "Dezenformasyon Yasası" olarak bilinen 7418 Sayılı "Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''un da bu süreçte önemli bir yasal düzenleme olduğuna dikkat çeken Özçağlar, internet haberciliğinin "süreli yayın" olarak kabul edilmesinin ardından dijital medya çalışanlarının da basın mensubu statüsüne alındığını söyledi.
Dezenformasyonla mücadelede bireylerin de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini kaydeden Eroğlu, dijital içeriklerin hızla silinebildiğine dikkat çekerek, "Ekran görüntüsü almak ve Noterler Birliğinin e-Tespit sistemi gibi araçlar, yalan haberlere karşı delil oluşturmak açısından büyük önem taşıyor." dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.