Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Kasım, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

’Yitik Türk lalesi’ gurbetten Amasya’ya 45 bin tohumla döndü

Anadolu’dan 1892 yılında Avrupa’ya götürülüp 1896 yılından bu yana Türk topraklarında kaybolduğu rapor edilen "Amasya lalesi"nin "Yitik Lale Gurbetten Sılaya Dönüyor Projesi"yle İngiltere’den Türkiye’ye getirilen türünden üretilen tohumlar 132 yıl sonra anavatanı Amasya’da toprakla buluştu. İstanbul’daki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde çoğaltılan 45 bin tohum, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile yapılan iş birliğiyle Amasya’da farklı noktalara ekildi.

Anadolu’da varlığının sona erdiği kayıtlara geçmişti
İlk kez 1892’de Alman bahçıvan Mühlendorff tarafından toplanarak Avrupa’ya gönderilip "Tulipa sprengeri" adıyla bilim dünyasına tanıtıldıktan sonra, en son 1896’da doğada görülen bitkinin Anadolu’da varlığının sona erdiği kayıtlara geçmişti. Avrupa’da az sayıdaki özel bahçede süs bitkisi olarak varlığını devam ettirebilen gizemli bitkinin çekilmiş fotoğrafı Türkiye Bitkileri Listesi kitabına kapak olmuştu.

"Yitik Lale Gurbetten Sılaya Dönüyor" adlı proje olumlu sonuçlar verdi
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin lalenin Türkiye’ye geri getirilmesi için 2016’da başlattığı "Yitik Lale Gurbetten Sılaya Dönüyor" adlı proje olumlu sonuçlar verdi. İngiltere’den önce İstanbul’daki Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’ne getirilerek özenle takip edilen lalelerden binlerce tohum elde edildi. Sonrasında ana vatanı Amasya’ya getirilen 45 bin lale tohumu şehrin farklı noktalarında karla kaplı alanlarda toprakla buluştu. Ekim çalışmasını Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ekibi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Amasya Şubesi görevlileri birlikte yaptı.

“Bu bitkiyi tekrardan Türkiye’ye kazandırdık”
Ektikleri tohumların gelişimini 5 yıl süreyle takip edeceklerini belirten Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Salih Sercan Kanoğlu, “Bu bitkiyi tekrar Türkiye’ye kazandırmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

“30 yıldır peşindeydim”
Gizemli bitkinin 30 yıldır peşinde olan Amasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Yıldırım, bilim insanları ve gezginlerin yıllardır şehrin zirvesindeki dağları dolaşıp bitkiyi aramalarına rağmen, bitkinin doğal ortamında bulunamadığını söyledi. Amasya lalesinin çok önemli bir bitki olduğunun kanıtlarından birinin, resminin Türkiye Bitkileri Listesi kitabına kapak olması olduğuna değinen Prof. Dr. Arzu Cansaran, filamentlerinin kırmızı renkte olması ve tepallerinin iç taban kısmında da siyah yuvarlık bir noktanın bulunmamasının türün en belirgin özellikleri olduğunu vurguladı. Bu özel türün 132 yıl önce Avrupa’ya götürülmesi sayesinde yeniden kazandırıldığına işaret eden Cansaran, “Bugün için belki biyokaçakçılık olarak ifade edebiliriz. Zamanında yurtdışına soğanları götürülen Amasya yitik lalesinin tekrar Amasya’ya, anavatanına dönmesi Amasyalı bir botanikçi olarak son derece mutluluk verici” diye konuştu.

Vali Bakan, lale tohumlarını ekti
Projeyle ilgili Doğa Koruma ve Milli Parklar Amasya Şubesi Müdürü Habibe Yolcu’dan bilgiler alan Amasya Valisi Önder Bakan da lale tohumlarını elleriyle ekip üzerlerini örttü. Bu özel türün tekrar doğduğu topraklarla buluşmasının mutluluğunu yaşadıklarını vurgulayan Vali Bakan, “Bundan yıllar önce Merzifon Amerikan Koleji’ndeki bir hocanın doğada bulduğu bu tohumu İtalya’ya götürmesi ve oradan gittiği İngiltere’den tekrar Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğiyle tekrar Amasya’ya, anavatanına dönmesini sağladık” şeklinde konuştu.

blank
Berkay Doğan tarafından
07 Nisan, 2025 16:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük İl Genel Meclisi’nden Tarihi Karar

Karabük İl Genel Meclisi, kentin köklü sanayi geçmişine sahip çıkmak ve bu mirası gelecek nesillere aktarmak adına tarihi bir karara imza attı. Nisan ayı olağan toplantısında, İl Genel Meclisi üyelerinin oy birliğiyle sunduğu önerge doğrultusunda 3 Nisan’ın “Sanayi Günü” olarak ilan edilmesi kararlaştırıldı.

Gerçekleştirilen oylamada tüm üyelerin desteğini alan önerge, İl Genel Meclisi’nde kabul edilerek resmiyet kazandı. Alınan karar kapsamında, sürecin tamamlanması için Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na resmi başvuru yapılacak.

BAŞKAN SÖZEN: “KARABÜK’ÜN EN ANLAMLI GÜNLERİNDEN BİRİ”

İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen, oylama sonrası yaptığı açıklamada, 3 Nisan tarihinin Karabük ve Türk sanayisi açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. Sözen, “Karabük’ün yerel parlamentosu olan İl Genel Meclisi’nde, üyelerimizin tamamının ortak önergesiyle, Karabük’ün en anlamlı günlerinden biri olan 3 Nisan’ın Sanayi Günü ilan edilmesine karar verdik. Bu karar, şehrimizin sanayi kimliğini yaşatmak adına son derece kıymetlidir” ifadelerini kullandı.

3 NİSAN: TÜRK SANAYİSİNİN DÖNÜM NOKTASI

3 Nisan 1937 tarihi, Türkiye’nin ilk entegre demir-çelik fabrikası olan Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları’nın (KARDEMİR) temelinin atıldığı gün olarak biliniyor. Bu tarih, Karabük’ün yanı sıra Türkiye’nin sanayileşme yolculuğunda da büyük bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

SANAYİ GÜNÜ İLE FARKINDALIK ARTACAK

İl Genel Meclisi tarafından alınan bu kararın, Karabük’ün sanayi kimliğini öne çıkarması ve bu alandaki tarihi mirasın korunmasına katkı sağlaması bekleniyor. Sanayi Günü sayesinde, özellikle genç nesillerin sanayinin gelişim sürecine dair farkındalığının artırılması ve bu mirasa sahip çıkılması hedefleniyor.

Kararın TBMM ve İçişleri Bakanlığı tarafından da onaylanması halinde, 3 Nisan bundan böyle her yıl “Sanayi Günü” olarak kutlanacak ve Karabük, bu özel günün simgesi haline gelecek.

Haber videosu için TIKLAYINIZ!

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.