blank
Avatarı
Mustafa AKAY tarafından
01 Ağustos, 2024 10:28 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

ÜÇ MAYMUNU OYNAMAK

ÜÇ MAYMUNU OYNAMAK MUSTAFA AKAY Üç maymunu oynamak diye bir deyim var güzel dilimizde. Bu deyim, kurnaz, kaypak, gerçeklerden kaçan, sinsi, korkak ve  çıkarcı  insanlar için için kullanılıyor. Siyasetçilerin büyük bölümü bu tanımın içine giriyor. Sivil toplum örgütlerinde görev alanları da kapsıyor bu deyim. Günümüzde, üç maymunu oynayanlar arasına ne yazık ki, meslektaşlarımız da  girdiler. Ülkede, ortalığı birbirine katan bir olay karşısında, omurgasız siyasetçi, üç maymunu oynamaya yatabiliyor. Sivil toplum ve  sendikal alanda  işlevi olanların bazılarının  da bu çapsız oyunu oynadıklarına tanık oluyoruz. Ortalığın yangın yerine döndüğü bazı ortamlarda da gazetecilerimizin büyük bölümünün, görmediklerini, duymadıklarını  üzülerek gözlüyoruz. Yaşanan olumsuz olaylarda, gözünü, kulağını, ağzını kapatıp, bu ünlü oyunu oynayanlar ülkeye öylesine büyük kötülük yapıyorlar ki, toplumdaki yozlaşma ve çürümenin nedenlerinden birisi haline geliyorlar. Yandaş ve yalakalığı ilke edinenlerden başkasını de beklemek saf dillik olur. Ünlü gazeteci Sedat Simavi, yıllar önce genç gazetecilere, " Kalemini kır ama, sakın satma" öğüdünde bulunurken, sanki bugünleri görerek, konuşmuş. Gerçek gazeteci, kalemini kırar ama kesinlikle satmaz. Kalemini başkasına kiralamaz. Ne yazık ki, ülkemizde gerek ulusal basında, gerekse yerel basında bu ilke göz ardı edilir duruma gelmiştir. Kalemler, satılan, kiralanan ve  güç odaklarına  yalakalık yaparak kazanç sağlama unsuru olmuştur. Babıali'nin çay simit gazeteciliği, günümüzde; yerini dolar, kat, yat gazeteciliğine bırakmıştır. Yazılan ısmarlama haberler ve yorumlar, yağ yakan, gerçekleri gizleyen şekle büründüğü için, kalem sahiplerini varsıllar arasına katmaktadır. Yani, artık kalemler satılmaktadır. Satılık kalemlerin, elbette birincil düşünceleri, "ben bu işten ne kazanırım" olmaktadır. Ülkede ya da küçük bir beldede huzuru bozan bir olay yaşandığında, gözler, kulaklar ve ağızlar kapanmaktadır. Kimisi, bunu siyasi baskıdan yapabilmektedirler. Kimileri de hatır gönül, arkadaşlık, dostluk ilişkilerinden kaynaklı böyle davranabilmektedirler. Oysa, gazeteciliğin temel ilkesi, hep gerçekleri yazmak olmalıdır. Siyasilere aklımız ermez. Gazeteci dostlarımızdan isteğimiz, görmeleri, duymaları ve konuşmaları yönünde olacaktır. Gazeteci, susmaz. Susarsa, gazeteci olmaz. Gazeteci, parayla haber yapmaz. Yaparsa, herhangi bir esnaftan farkı kalmaz. Gazeteci, ce-sur olur. Ülke çıkarını birinci planda tutar ve haksız istemleri elinin tersiyle iter. Gerçeklere gözünü kapatıp, kulaklarını tıkayıp, ağzını kilitleyip  başını derde sokmamayı amaçlayan , gerçekleri irdelemeden, soruşturmadan ve  konuşmadan kaçınan gazeteci,  kurnazlıkla aradan sıyrılma kolaylığına kaçarsa, o meslekte işi olmayandır.  

Yazarın Kaleminden

Namaz Vakitleri

Karabuk
17
Ekim Cuma
1447 HİCRİ Rebiulahir 25
Yatsı Vakti
Şuanki vakit
Yatsı
İmsak vaktine kalan süre
 
  İmsak
05:32
  Güneş
06:56
  Öğle
12:40
  İkindi
15:42
  Akşam
18:14
  Yatsı
19:33

Öne Çıkan Haberler

blank
Karabük

Soğuksu Mahallesi Muhtarlığından Teşekkür Mesajı

blank
Karabük

YRP’den  “Doğu Türkistan Yalnız Değildir” Etkinliği

blank
Karabük

70. Yıl

blank
Karabük

Feci kazada hayatını kaybeden çift son yolculuğuna uğurlandı

blank
Karabük

Karabük Sağlıkta Yine Görmezden Gelindi