7 Mart 1931'de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle milletvekilleri 508 lira olan maaşlarını yüzde 30 azaltarak 360 liraya, 300 lira olan yıllık harcirahlarını da 125 liraya indirmişlerdi. Aynı yıllarda bir ortaokul öğretmeni 144 lira aylık alıyorken, 1923'de 208, 1924'de 308, 1926'da 308, 1930'da 508 lira olan milletvekili maaşı; "5 Mart 1931 tarihli, 1757 numaralı Kanunla BMM Azası'nın Tahsisat ve Harcırahları Hakkında 1613 Numaralı Kanunun 1.Maddesini Muaddil Kanun" ile bizzat BMM kararıyla 360 lira olmuştu. Son yillarda 100 yıllık Cumhuriyetimiz tarihin en ağır ekonomik krizini yaşarken, milletvekillerimiz bu kez maaşlarının artırılmasını istiyorlar. 24 Ekim 1929'da Newyork Menkul Kıymetler Borsası' nın çökmesiyle başlayan KARA PERŞEMBE olarak adlandırılan ekonomik buhran, 1930'lu yılların sonuna kadar bütün ülkelerde yıkıcı etkiler yaratmıştı. ABD, Birleşik Krallık ve Almanya en çok etkilenen ülkelerin başında geliyordu. Sınai ve tarımsal üretim ile ticari faaliyetler durmuş, 50 milyon kişi işsiz kalmıştı. Amerika'da bankalar yağmalanıyor, Al Capone ve Dillinger isimli gangsterler terör estiriyor, Almanya'da bir tomar parayla ancak bir ekmek zor alınabiliyordu. Bu durumdan genç Türkiye Cumhuriyeti'de çok etkilenmişti.Buna karşın, kuruluş öncesi 17 Şubat 1923'de toplanan Izmir İktisat Kongresi'nde alınan kararları uygulamaya çalışıyor, krizin etkilerini azaltmak amacıyla tasarruf yapmaya, israfı önlemeye çabalıyor, bir taraftan da kalkınmak için fabrikalar kurmaya uğraşıyordu. Ankara Fişek, Eskişehir Uçak Bakım, Alpullu ve Uşak Şeker, Paşabahçe Şişe-Cam, İzmit Kağıt, Nazilli, Malatya, Konya Ereğli, Bakırköy, Bünyan Bez ve Dokuma, Bursa Merinos, Keçiborlu Kükürt, Ankara Çimento, Kırıkkale ve Karabük Demir-Çelik Fabrikaları, Zonguldak Kömür Yıkama tesisi (lavuar) ile Gölcük Tersanesi bu yıllarda hizmete giriyordu. 1930'ların meclisi bugünün TBMM'si gibi değildi. Ülkenin demokratikleşmesi için çalışıyor, kanunları kendisi çıkarıyor, hükümeti, kamu kurumlarını ve kamu harcamalarını denetliyor, başbakan ve bakanları kendi içinden seçiyor, gensoru ve önergelerle hükümeti sorguluyordu. Son Anayasa düzenlemesiyle birçok işlevi ve fonksiyonu azalan TBMM'nin milletvekillerinin, yetmediği gerekçesiyle maaşlarının artırılması talebini Cumhurbaşkanı Erdoğan olumlu karşıladı ve bu konuda hazırlanan teklifi meclise gönderdi. Buna göre istenen 1 trilyon 80 milyarlık ek bütçeyle halen 582 milletvekili ile daha önce milletvekilliği yapan ve emekli aylığı bağlanmış olanlar ve ölüm aylığı alan dul eş ve çocukların maaşlarında önemli artışlar olacak. Daha önce görev yapmış 2 bin 364 milletvekilinin de yararlanacağı bu uygulama ile Cumhurbaşkanı'nın 100 bin 750 lira olan maaşı 141 bin 453 liraya çıkacak.Emekli cumhurbaşkanları 56 bin 581, emekli TBMM başkanları ve eski başbakanlar 42 bin 435, emekli milletvekilleri 25 bin 461 lira alacaklar. Halen milletvekili olanların, 25 bin 470 lira maaşları yolluklarla birlikte 41 bin 600 iken, yapılacak yeni zamla aylıkları 67 bin liraya çıkacak. Eh (!) artık ne diyelim ? Hayırlı, uğurlu olsun, güle güle harcasınlar. "Onlar ersin muratlarına, halk, ekmek, hastane randevusu, akaryakıt, iş arama kuyruklarında çile doldursun.," Eyy (!) Sayın Milletvekilleri, ülkemiz ekonomik sorunlarla boğuşuyorken, halk yoksulluk içinde inim inim inliyorken, içinizden 1931 yılının meclisindeki vekillerin yüce tavrını örnek alacak bir babayiğit çıkmayacak mı içinizden? Fikret GÖKÇE Kıbrıs Gazisi-Mak. Müh.