Bu bir itiraf mıdır? Güzel ülkem, bu güne kadar, akıl dışı, ne tür bir zeminde seyrediyordu? Çiçeği burnunda Hazine ve Maliye Bakanı'nın ilk açıklaması; "Türkiye'nin RASYONEL bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır“ Bu açıklamadan sonra yukarıdaki soruyu sormak her TC vatandaşının en doğal hakkıdır. Rasyonel; usa, akla dayanan, ölçülü, ussal. anlamına geliyor. Belli ki, Sn. Bakan, kendinden önceki döneme göndermede bulunuyor. Aslında bu, üstü kapalı, tek cümlelik dozajı yüksek bir eleştiridir. Böyle bir ifadede bulunmak cesaret gerektirir. Bir anlamda, hükümet adına da öz eleştiridir. İşte bu yüzden yeni bakandan umutluyum. Bu tek cümle bile nasıl bir ekonomi politikası izleyeceğinin ip ucunu veriyor. Böyle bir dönemde bu zor görevi kabul etmesi çok önemli. Kariyeri açısından bakınca; uluslararası saygın bir ismin, başaramayacağı bir görevi üstlenmeyeceğini düşünüyorum. Sn. Bakan, uluslararası piyasalarda tanınan ve güven veren bir isim. Ülkemize doğrudan yabancı sermaye girişi için uygun koşulların hazırlanması yolunda ayrıca çaba göstereceğini düşünüyorum. Güven ortamının sağlanması çok önemli. Bunun için bir takım radikal kararlar gerekiyor. Yabancı yatırımcıyı çekerek, ekonominin toparlanması; öncelikle, hukuk alanında güven ortamının sağlanmasına bağlı. Yabancı yatırımcıların gözü üzerimizde. Ülkemizde, diğer ülkelere göre, iş gücünün ucuz olması; UDY için ayrı bir avantaj. Gelişmekte olan bir ülkeyiz. Olumsuz koşullara rağmen büyüme gösterebiliyoruz. Türkiye'deki toplam Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi; 2002 yılına kadar sadece 15 milyar ABD doları seviyesinde iken, bu rakam 2003-2021 döneminde 240 milyar ABD doları seviyelerine kadar yükselmişti. Ülkemizdeki uluslararası sermayeli şirketlerin sayısı; 2002 yılında 5.600 iken, 2022 yılının ilk yarısı itibarıyla 78.257’ye ulaştı. Son dönemde azalan bu ivmenin yeniden canlandırılması gerekiyor. Yabancı sermaye yatırımlarını ikiye ayırarak incelemek gerekir: 1.) Doğrudan yabancı sermaye yatırımları; bir ülke sınırları dışındaki yatırımcıların ilgili ülkeye fabrika gibi üretim tesisleri kurarak, şube açarak, taşınmaz edinerek veya var olan bir şirketi tamamen ya da kısmen satın alarak yaptıkları yatırımlardır. 2.) Dolaylı yabancı sermaye yatırımları ise; hisse senedi alımı, tahvil alımı gibi yollarla gerçekleştirilen portföy yatırımlarını kapsamaktadır. Buna sıcak para da diyoruz. Bizim için önemli olan doğrudan, kalıcı yatırım. Bu aynı zamanda istihdam da yaratacağı için işsizliğin azalmasını sağlayacaktır. Sn. Bakanın görevi kabul ederken, prensipleri gereği bir takım şartlar öne sürdüğü konuşuluyor. Umarım prensiplerinden taviz vermez, doğru bildiği yolda ilerler. Öyle anlaşılıyor ki, kemerleri sıkacağımız uzun ve sıkıntılı bir dönem bizi bekliyor. İlyas Erbay [email protected]