Bilindiği üzere; 26 Şubat 2017 tarihinde, ülkemize gelen Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin, yurdumuza gelişinde İstanbul Atatürk Hava Limanındaki karşılama töreninde: Gönderinde nazlı, nazlı dalgalanan ay yıldızlı bayrağımızın hemen yanına, Kürt Bölgesel Yönetimini temsilen Kürt bayrağının asılması; İlgililerin bu konuda yapmış olduğu açıklamanın içeriği ne olursa olsun; ay yıldızlı al bayrağımızın yanına; yıllardan beri ülkemiz için besledikleri olumsuz niyetleri, emelleri, hayalleri bilinen Kuzey Irak Kürt yönetimini temsilen asılan o bayrak; en başta şehit ailelerimiz olmak üzere bayrağımızı canından aziz bilen her yurttaşımızı yürekten yaralamıştı. Bunun ardından, 19 Mart 2017 Pazar günü, Barzani yönetimiyle ilgili yeni bir haber düştü yazılı basınımıza! Ulusal yazılı basın ağımızda mevcut bir gazetemizde yer alan bu haber; eminim ki, vatanımız üzerinde kötü emellerin, türlü oyunların peşinde olanların neyi hedeflediklerini göstermesi bakımından çok çarpıcı olmuştur! Çünkü bu haberde; Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminde yayın yapan, Peşmerge Lideri Barzani’ye yakınlığıyla bilinen ‘Rudaw’ adlı televizyon kanalında yayınlanan hava durumu bültenlerinde, ülkemizin topraklarının neredeyse yarısının ‘sözde Kürdistan’ olarak gösterildiği, tepkilere rağmen yıllardan beri bu ayıbın devam ettiği görüntüsü vardır! Bu haberin devamında, Bir harita vardır ve bu harita, Güneydoğu Anadolu Bölgemizin tamamının yanı sıra: Sivas, Adana, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay illerimizde dâhil; Suriye’nin kuzeyini de içine alıp, bu bölgenin tamamını ‘Kürdistan’ olarak göstermektedir. Adı geçen TV kanalından alıntı yapıldığı belli olan o haritanın, hava durumunu açıklayan kadın spikerin fotoğrafının da bulunduğu bu kabul edilmez görüntülü yayının, 2013 yılından beri devam ettiği de belirtilmiştir. Şimdi bu haber noktasında duralım ve düşünelim! Amerika’nın Ortadoğu coğrafyasına ‘Arap Baharı’ adı altında yeniden şekil verdiği ‘BOP’ kapsamında, baktığımızda, Özellikle ülkemizin sınır güvenliğini, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü yakından ilgilendiren Suriye’deki son gelişmelerle birlikte değerlendirdiğimizde, Ülkemizin güneydoğusunda 1984 yılından beridir türlü ihanetleriyle, terör faaliyetleriyle, ayrı bir yönetim peşinde koşan P.K.K teröristlerinin, elebaşı APO’nun on binlerce vatan evladımızı alçakça katlettiğini unutmadan; bu bölgede yaşayan yurttaşlarımızı, bu bakış açısıyla yönlendiren siyasetçilerin söylemlerini, eylemlerini hatırladığımızda, 15 Temmuz 2016’da ülkemizin yaşadığı, Fetö terör örgütünün başındaki o meczubun yönetiminde yapılan o hain kalkışmanın ardında yatanları bir kez daha düşündüğümüzde, AB ülkelerinde giderek yükselen sağcı-ırkçı milliyetçilik akımına, bu sığ kafatasçı zihniyetin siyasi temsilcilerinin ülkemizle ilgili söylemlerini analiz ettiğimizde, Bu ülkelerin P.K.K terör örgütüne verdiği lojistik ve siyasi desteğe, özellikle son dönemde Almanya, Hollanda, Fransa v.d Avrupa ülkelerinde devletimizin temsilcilerine, o ülkelerde yaşayan yurttaşlarımıza karşı yapılan kabul edilmez uygulamalarına baktığımızda, Amerika’nın P.K.K’nın Suriye’deki uzantısı P.Y.D’ye vermiş olduğu silah ve lojistik desteği değerlendirdiğimizde, Fetö terör örgütüne mensup hainlerinden bu ülkelere kaçanların, bu ülkelerle aramızda mevcut; ‘suçlu iade antlaşmaları’ hiçe sayılarak, bu ülkeler tarafından korunup kollanmasını, o alçakların gizlenmesini, ülkemize iade edilmemesini bir kez daha düşündüğümüzde; Bu harita da neyin nesidir demek mümkün müdür? Barzani’ye yakınlığıyla bilindiği söylenen ‘Rudkaw’ adlı bu kanalda; bu ayıplı haritanın gösterildiğini Bay Barzani’nin bilmemesi mümkün müdür? Barzani-Talabani ikilisinin, yıllardan beri ‘’Kürdistan Devleti’’ kurma hayallerinin, emellerinin peşinde koştukları, bunu gerçekleştirebilmek adına türlü oyunlar oynadıkları bilinmekte ama daha da önemlisi; Amerika’nın sadık, vazgeçilmez dostları olduğu da bilinen bir gerçektir. Amerika yıllardan beri aynen İsrail devletinin kuruluşunda oynadığı rol gibi; Ortadoğu’da kendisine biat etmiş yeni bir uydu devletin kuruluşunun peşindedir. Bu devlet ona göre bölgede yaşayan Kürtlerden oluşmalıdır! Bu nedenle, Ortadoğu’da oynanan oyunun hedefi tektir! Bu oyunun hedefinde; Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki menfaatleri, bu menfaatlerine odaklı uydu devletlerin kurulabilmesi ama bunun gerçekleşebilmesi için de; Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü, her geçen gün büyüyen gelişen ülkemizin önünün kesilmesi vardır. Bir zamanlar peşmerge kıyafetiyle belinde tabanca, ülkemizi temsil eden yöneticilerimize ulaşabilmek adına kapıda bekleyenlerin, günümüz Türkiye’sinde devlet töreniyle karşılanır, yönetimini temsil eden bayrağı, bayrağımızın yanına asılırken; geçmiş yıllarda ülkemiz aleyhine yapmış oldukları faaliyetleri, vermiş olduğu tehditkâr beyanlarını da unutmamak gerekir. AB ile ilişkilerimizin giderek soğuduğu, gerildiği günümüzde; Almanya’da, Hollanda’da, Fransa’da, İsviçre’de yaşayan yurttaşlarımıza, ülkemizde yapılacak ‘anayasa referandumunu’ anlatmak amacıyla; Avrupa’ya gitmek isteyen yöneticilerimizin, siyasilerimizin, AB’ye üye bu ülkelerin yöneticileri tarafından engellenmesi, Buralarda yaşayan milyonlarca yurttaşımızla buluşmalarının önlenmesi, Bu ülkelerde devletimizin temsilcilerine yapılan ama hiçbir şekilde onaylanmayacak, kabul edilmeyecek gayrı demokratik davranışları, ayıplarla dolu uygulamaları nedeniyle ve daha dün, Almanya’nın Frankfurt kentinde Nevruz bahanesiyle yapılan ama yasadışı P.K.K propagandasına dönen bu toplantıya müsaade edenlere; nasıl ki gereken tepki gösteriliyor, bu ülkelere hak ettikleri yanıt veriliyor ise; Sınırımızın hemen dibinde, ‘Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı’ olarak bilinen ama sanki bir devlet başkanıymış gibi muamele gören bu zat da ikaz edilmeli, milli uydumuz Türksat’tan yayın yaptığı söylenen bu küstah televizyon kanalındaki o çirkin propagandaya derhal son verilmesi çağrısında bulunulmalıdır. Atilla Çilingir www.atillacilingir.com www.biyografi.info/kisi-atillacilingir 20 Mart 2017