DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞ
Fevzi Aydın
Dünyada siyaset, ülkelerin sosyo-ekonomik kültürünü belirlemekte…
Aynı zamanda siyaset, çeşitli isimler altında oluşturulan hükümetlerle, devleti yöneterek halkına hizmet etmeye çalışmakta…
Siyaset, halkın refah ve yaşam şeklini belirlerken, genelde kazanan, ülke halkından ziyade yine siyaset olmakta…
Dünyada, az da olsa, halkının sosyo-ekonomik, refah ve huzurunu sağlayan ülkeler, parmakla sayılacak kadar az…
Dünyada siyaset kurumunun öncelikleri, halkının sosyal ve ekonomik olarak refah ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlamak olmalı…
Bugün sinsice yaklaşan, iklim, güvenlik, bağımlılık, uyuşturucu, terör, küresel sermayenin yönetiminde dünyayı sarmaya devam etmekte…
Dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye de küresel sermayenin rakamsal açıklamalarıyla, ekonomisini düzenleme çabasında…
Gelişen ve gelişmekte olan ülkeler bugün, Küresel sermaye ülkelerinin değirmenine su taşımakta…
Para birimini güçlendirmekte, ekonominin her alanında küresel sermayeye para akıtmakta…
Aslında asıl sermaye, küresel güç haricindeki ülkelerde…
Dünya geneline baktığınızda, her türlü doğal kaynak zengini, bu gelişen, gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeler…
Bu nedenle, küresel sermaye gelişen, gelişmekte olan ve gelişmemiş ülkeleri, sosyo-ekonomik baskı ve abluka altına tutmakta…
Ülkelerinin yaşayabilmesi için, küresel sermayeden alabilecekleri her türlü emtia ve yüksek faizli finansman kaynağı için doğal kaynak rezervlerini feda etmekte…
Genelde monarşi ile yönetilen bu ülkelerde, iktidar aynı aile içerisinde devam ettiğinden, halkın tercih ve seçim gücü yok gibi…
Küresel sermaye de ülke ilişkilerini, devletten ziyade liderlerle sürdürmekte…
Gelişen, gelişmekte olan ve gelişmemiş doğal kaynak zengini ülkelerin liderleri, ülkelerinden ziyade, iktidarını sürdürebilmek için, ailesini ve etrafını düşünmekte
Bu liderlerde ülkelerinden ziyade kendi zevk ve sefasını düşündükleri için, doğal zenginliklerin kim tarafından kullanıldığı önemli değil…
Bugün dünya ekonomisi, küresel güçlerin gerçek olmayan ekonomik rakamları etrafından dönmekte…
Bu sahte rakamlar zinciri kırılmadığı müddetçe, gelişmeye çalışan ülkeler, sahip oldukları doğal zenginlikleri kullanamadıkları müddetçe, ekonomik bağımsızlık hayal…
Bugün küresel sermaye, ülke yönetimlerini değiştirme, dünyayı savaş içinde göstererek ülkeleri silahlanmaya teşvik, doğal kaynak zengini ülkeleri işgal gibi olaylarla gündemi belirlemekte…
Küresel sermaye haricindeki ülkeler için demokrasi ve siyasetin önceliği burada başlıyor…
Az da olsa demokrasiyi bir ucundan yakalayarak, ülkelerinin yönetimine ortak olmayı başarabilirlerse, küresel sermayenin güçlerini kıracakları gibi, insanların rahatça yaşayabileceği yeni bir dünya düzeninin kurulmasını da sağlayabilirler…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…