Bir elinde Molotof, diğerinde taş! Attığın taşla kırıp döktüğün, molotofun aleviyle yakıp, kavurduğun her şey; bu ülkenin milli serveti, onun üzerinde senin de hakkın var! Okulları, dershaneleri, bankaları, marketleri, P.T.T’leri, otobüsleri yaktın, yıktın, insanlarımızı öldürdün. Yetmedi! Ülkemizin namusuna el uzattın, ay yıldızlı al bayrağımızı da yaktın, ayaklar altına aldın kinin dinmedi! Yaşadığın devleti kuran, seni düşman çizmesinden kurtararak, onurunu iade eden insana; Yüce Atatürk’ün heykellerine saldırdın yakıp, yıktın öfken bitmedi! Utan! Çıkart cebinden üzerinde adın yazan kimliğe bir bak! Yediğin, içtiğin, sana yuva olan, okutan, seni adam eden devletin adı yazılı, bayrağı var. O bayrağın adı Türk Bayrağıdır, Türk Milletinin onur ve gurur timsali olan. Bunu aklından çıkartma. Yakıp, yıktığın bu topraklarda; Bu bayrak ve özgürce yaşaman için hayatını feda eden yüz binlerce hemşerin var. Hatırla, sen devletinin bayrağını yakarken; Çanakkale’de onun uğruna hayatını feda eden on binlerce Kürt kardeşimiz yatıyor hala onun gölgesinde. Bil ki, bayrağımızı yaktığın ateşin adı: ‘’Hainlik Ateşidir.’’ Demokratik hakkını kullanmanın adı; ülkemizin sokaklarını savaş yerine döndürmek midir? Sen, yaşadığı ülkeye ihanet eden adam! Bu topraklar sana yabancı değil! Bu millet seni iyi tanır, yaptığın türlü Vandallıklar; her defasında terör belasını hatırlatır! Şunu bil ki, başaramazsın sonu yok bu terörün. Karıştır tarih sayfalarını başarısı olmaz bu ihanetin. Amacın belli! Ama yağma yok, bedeli şehitlerimizin kanlarıyla ödenmiştir; söküp alamazsın o coğrafyayı. Kıymetini bil, özgürce yaşamanın, demokrasinin erdemini iyi kavra! 2000’li yılların Türkiye’sine bir kez daha yaşatamayacaksın 80’li yılların ayıplarını asla. Kobani için ölürüm diyorsun! O ölüm bölgesinden kaçıp gelen, 180 bin Kürde kucak açan ülkeni; yangın yerine döndürüyorsun! Bu nasıl hezeyan, bu nasıl Vandallık böyle? Milyonlarca Iraklı, Suriyeli Kürde yardım eden Türkiye’ye, bu kinin nedendir söyle? Bu ülke senin değil mi? Minarelerimizden semalara yükselen ezan sesleri ortak dinimizin adıdır. Ufuklarımızı süsleyen ay, yıldızlı bayrak: Hepimizin ortak andıdır, uğruna ölmek için yemin edilen. Kanma, inanma! Sana yak, yık diyen ağızlara! Bil ki, onların söylemleri, onlara ait değil, onları maşa olarak kullananlarındır. Bir kez dur! Etrafına bir bak! Özgürce soluduğun havayı bir kez daha kokla. Toprakları gibi tertemizdir, anaların ak sütü gibi helaldir hepimize. Kıymetini bil! Dikkatlice bir kez daha bak etrafına! Yakıp, yıktığın her şeye bir daha bak! Şimdi de ona mı geldi sıra? Gönüllerimizde var olan dostluk, kardeşlik duygularını; ihanetin ateşiyle yakıp, kavurma. Sen yaşadığı ülkeye ihanet eden adam! Ezan seslerinin ulviyetinin gökyüzüne yükseldiği, nazlı, nazlı dalgalanan ay yıldızlı bayraklarımızın semalarımızı süslediği, Doğusundan, batısına; kuzeyinden, güneyine ortak kültürel zenginliklerimizin paylaşıldığı, Birbirimizden kız alıp, kız verdiğimiz, 500 yıldır aynı kaderi paylaşıp; tasada, kıvançta bir ve beraber olduğumuz; BU VATAN TOPRAKLARI BİZİM, HEPİMİZİN. Yaşadığın ülkeye ihanet eden, Anladın mı sen? Atilla ÇİLİNGİR Kıbrıs Gazisi www.atillacilingir.com