Mustafa Akay
Son günlerin gündeminde, hep APO var. APO sanki bir barış elçisi gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ülkenin siyaseti düzeysiz ve temelsiz olunca, bu gündemin arkasına takılıp gidiyor ülke insanı.
Ülkeyi yönetenlerin ve yönetmeye talip olanların, samimiyetsizliği de buna eklenince, ortaya karmaşık bir durum çıkıyor.
İlkesiz siyaset her yanıyla sırıtıp duruyor. Oradan oraya savruluyor.
Ayak oyunları, aradan dolanıp iki puan alma derdi bir taktik olarak kullanılıyor. Hiç akıllı siyaset kurgulayan yok.
Önce ülkem demesi gerekenler, önce “ben” ve “partim” dedikleri için bir adım ilerlenmiyor ve patinaj yapıp duruyor.
Başta bulunanlar, ulus devlet tanımından bi haberler.
İki oy için, temele dinamit koymaktan bile çekinmiyorlar.
Ülke insanı, derin yoksulluğun içinde inim inim inlemekte iken, beylerin paşaların umurlarına gelmiyor. Onlar, maroken koltuklarda keyif yapıyorlar.
Misak-i Milli bilincinden uzak sergiledikleri tavırlar, bu ruhu anlayamadıklarını gösteriyor.
Hoş, onlar Atatürk’ü de anlayamadılar ya da anlamak istemiyorlar.
Atatürk gibi bir önderin gösterdiği yoldan sapışlarıyla, kendilerini günü birlik başarılı sayabiliyorlar.
Türkiye, karanlıklar içindeki Ortadoğu coğrafyasında bir yıldız gibi parlamıştır.
Bu parlama, emperyal güçlerin hiçbir zaman işlerine gelmediği için hep Türkiye’nin güçsüz duruma getirilmesi için oyunlar oynanmıştır. Ne yazık ki, ülkeyi yönetenler de buna bilerek ya da bilmeyerek alet olmuşlardır.
Türkiye’nin temelleri sağlam atılmıştır. 100 yıldan bu yana bu yapı yıkılmaya çalışılsa da başarılı olunamamıştır.
Laik Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün dediği gibi, bilime sarılmak zorundadır Gerici ve bölücü takımı bunu bildikleri için Atatürk’ü ve devrimlerini unutturmak istemektedirler. Ancak, onlar saldırdıkça Atatürk büyümektedir.
Bunun kanıtı, iki gün önce yapılan Cumhuriyet kutlamalarıdır.
Alanların milyonlarca insan tarafından doldurulması ve coşkulu kutlamalar, tüm dünyaya Cumhuriyet’in yıkılamayacağını, giderek güçleneceğini göstermiştir.
Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.
Saldırıldıkça büyüyen bir Atatürk varken, Cumhuriyet sonsuza değin yaşayacaktır.