MUSTAFA AKAY
Ülkemizde bir çok kurum gibi sağlık sistemi de sinyal veriyor. Her gün bir sağlık skandalıyla karşılaşıyoruz.
Sistem neredeyse işlemez hale gelmiş durumda.
Devlet Hastaneleri ile Araştırma ve Eğitim Hastaneleri büyük sorunlarla boğuşuyor. İnsanlar doktora ulaşmada büyük zorluklar çekiyorlar. Doktor kapılarında yığılmalar da ayrı bir sorun.
Sağlık sistemimiz şu anda sınıfta kalmış bir öğrenci gibi.
Elbette, bunun altında yatan çok çeşitli nedenler var.
Biz, yüzeysel olarak bunu doktorun hastaneden kaçmasına bağlıyoruz.
Çünkü doktor ve diğer sağlık personeli günde yüzlerce hastayla uğraşmalarına karşın, emeklerinin karşılığını alamıyorlar ve bir de saldırılarla karşılaşıyorlar.
Devlet, hangi akla hizmetse kendi hastanelerini güçlendirecek yerde, özel hastaneleri adres gösterir duruma gelmiş. Özel hastane kurmak isteyenlere her türlü destek ve teşvik verilirken, kendi hastanelerinin ihtiyaçlarını bir kenara itmiş görüntüsü veriyor.
Çalıştığı hastanede moralli çalışma olanağını bulamayan doktor çareyi özel hastaneye gitmekte buluyor. Buralarda hem daha rahat koşullarda çalışıyor hem de daha çok kazanıyor.
Parası olanlar için sağlık sorunu kolay giderilebilen bir durum.
Devlet hastanelerindeki yığılmalar karşısında yoksullara da burası bir adres olarak gösteriliyor.
Varsıllar, en görkemli özel hastanelerin otel gibi konforlu odalarında kısa sürede işlerini görebiliyorlar. Teşhis ve görüntüleme cihazlarının en modernleri bu hastanelerde.
Özel hastaneler bu işleri kısa zamanda, rahat ortamlarda veriyorlar ama odaya girseler faturalandırıyorlar.
Yani, sistem hep paraya yönelik ve ucuz değil.
Özel hastaneler, ticarethane mantığıyla iş yaparlarken, hastayı da müşteri kabul ediyorlar.
Yani, katmerli bir sömürü var. Yoksul hastalar bazen faturaların altından kalkamıyorlar.
Sömürünün bir başka tarafı da Sosyal Güvenlik Kurumu. Son yaşanan Yenidoğan Bebekler olayında SGK’ndan daha fazla para alabilmek için neler neler yapılmış. Bunlar aysbergin görünen yüzü. Görünmeyen yüzünde neler dönmüştür bilinemiyor.
Devlet hastaneleri bir görüntüleme için iki yıl sonrasına gün verirken, özel hastaneler olayı anında çözebiliyorlar. Elbette bedeli karşılığında.
Özel hastaneler kimlerindir, kurulurken nasıl devlet desteği almışlardır, onları kim korumaktadır? Bu sorular yanıt bulmalıdır.
Gerçi Sağlık Bakanları’nın özel hastane sahibi oldukları bir ülkede bunları sormak çok safça görülebilir.