Değerli Dostlar, ekte sunduğum belge, öğretmen olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı'nda yönetici olarak 30 yıl önemli hizmetlerde bulunmuş değerli eğitimci Hüseyin GÖKTAŞ ağabey tarafından bana 20 yıl kadar önce verilmiş, özenle muhafaza ettiğim bir tarihçedir. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında köyün ve köylünün eğitime ve aydınlanmaya verdiği önemin büyüklüğünü ve Büyük Atatürk'ün bu konudaki duyarlılığını hatırlatan bu belge, artık taşımalı eğitimle okul ve öğretmen kalmayan köylerimizdeki cehaletin nedenini ortaya koyması bakımından ibret vericidir. Kendisi de Eskipazar Hasanlar-Sofular Köyündeki bu okulda okuyan H. Göktaş okulun yapım öyküsü ile ilgili Muhtar Mustafa Büyükdoğan'dan duyduklarını şöyle anlatmaktadır. " Yıl 1931. Rahmetli Sofular Köyü Muhtarı Molla Hüseyin, bende Hasanlar Köyü Muhtarıyım. Köylerimize okul yapılması için atlarımıza bindik, ilçemiz olan Çerkeş'e giderek kaymakamla görüştük. Kaymakam Bey; nahiyeniz Viranşehir'de (Eskipazar) okul var, ikinci okul Bayındır Köyüne yapılacak, sizin oraya mümkün değil dedi. Ben de bunun üzerine Ankara Muallim Mektebinde aşçıbaşı olan kardeşim Hidayet Büyükdoğan'a mektup yazarak yardımını istedim. Çünkü okul ve eğitime çok önem veren Gazi Atatürk'ün mektebe sık sık gelerek askeri okullarda sevdiği yemek olan kardeşimin pişirdiği fasulya-pilav yediğini biliyordum. Kardeşim mektubu mektep müdürüne göstermiş. O'da Atatürk'ün özel kalem müdürüne bundan söz etmiş. Bir süre sonra huzura çağrılan kardeşim Atarürk'e okul konusunu arz eder. Hemen Maarif Vekilini arayan Atatürk, "Çankırı ili, Çerkeş İlçesi Hasanlar-Sofular köyüne okul yapılacak. Vali, Kaymakam, Jandarma Kumandanı ve Maarif Memuru derhal oraya giderek incelemelerini yapsın, okul açılsın, neticesini de bana bildiriniz" der. Hızla yapımı tamamlanan okul 1932 yılında eğitime açılır. " 1936 yılında 40 bin köyümüzün ancak 5 bininde okul vardı. Ne yazık ki, cumhuriyetimizin ilk yıllarından başlayarak ortaya konan bu eğitim seferberliğinin kazandırdığı köy okullarımızın çoğu yok oldu. Terk edilen ve harap vaziyette olanlar ise birer birer yıkılıyor.