' 96 Yıl önce o gün! Bugün gidiyorlar ama bir gün yine gelecekler demişti adada kalan dedelerimiz. İşte bu gün yine buradayız. Ama biz dönmek için gelmedik! Çünkü 'O Gazi Topraklardan' dönmeyi hiç düşünmedik…'' (96 yıl: 1878'de Kıbrıs'ın İngiltere'ye tesliminden 1974'e kadar geçen zaman. 'Andımız Olsu ki Bu Topraklar Bizim'-2007, isimli kitabımdan) 20 Temmuz 1974 sabahı Mehmetçiklerimizle birlikte Kıbrıs semalarından inerken O Gazi Topraklara; yemin edip, ant içmiştik: Ata yadigârı Kıbrıs'ta, ''Ay Yıldızlı Şanlı Bayrağımızı'' ya göndere çekecektik; ya da kefen yapıp, o topraklara gömülecektik… Ettiğimiz yemine, Türkoğlu Türk olmanın şanına, sadakatle bağlı kaldık. Şehitler verdik, Gazilik onuru aldık. Ay Yıldızlı Bayraklarımızı çektik göndere, yepyeni bir tarih daha yazdık... Allah, Allah sesleri ile inledi Pladini plajı, Gazimağosa, Lefkoşa… Ezan seslerini yeniden duydu ''O Gazi Topraklar''; tam 96 yıl sonra. Ay ile Yıldızı dağa taşa işledik, hala parıldar Beşparmaklarda, Şimdilerde birilerinin ödünü kopartırcasına! Biz bu topraklar, Rum'a teslim olsun diye Şehitler vermedik! Biz bu topraklara, dönmek için gelmedik! Kanımızla suladık 'O Gazi Vatanı', emanet ettik sizlere; şimdi sıra sende Kıbrıs Türk'ü, şimdi sıra sende… Yavru Vatan Kıbrıs adasında yaşayan kardeşlerim, arkadaşlarım, dostlarım, al yazmalı bacılarım, elleri kınalı yiğit analarım, Kahraman Mücahit Gaziler, Rum'a yıllarca direnerek, 'O Gazi Toprakların' Türbedarlığını yapan ' Kahraman Kıbrıs Türk Halkı ', bu sözlerim size: Siz; özgürce, egemen bir devlette yaşayasınız diyerek atalarımız, babalarımız, analarımız, evlatlarımız bu topraklar uğruna seve, seve ölüme gitmedi mi? Bu toprakların bedeli; Mücahidin, Mehmetçiğin, Mücahidenin al kanlarıyla ödenmedi mi? Tüm bunlar göz ardı edilir de, vicdanlar bile hatırlamaz ise eğer o günleri..! Tarihten gelen çığlıkları duy! Bu sana yeter… Çok değil! Son 8 yıla bir bak, sana neler vaat edilmiş? Bu vaatlerin hangisi yerine getirilmiş? K.K.T.C'yi kuranlara, Kıbrıs Milli Davamızı savunanların tamamına statükocu denmiş! ''Bizler Yenilikçiyiz'' diyenlerin tamamı, farklı bir görev üstlenmiş! Hani 'Kıbrıs sorununu biz çözeriz' diyerek, çıkılmıştı yola? Çözümün adı: Birleşik Kıbrıs'tı, Rumlarla birlikte yürüyorlardı ya kol, kola… Hani ambargolar kalkacak, uçaklar dolusu turistler gelecek, herkese AB vatandaşlığı, kucak açmış bekliyordu ya Avrupa? Ama hepsinin sonu hüsran oldu! Yeniden bir oyun oynandı geleceğine, vatan topraklarının üstüne! Önce oyunun adı, 'Annan Planı' oldu ama tutmadı! Çünkü Rum, bu planı bile yeterli bulmadı! Onun değişmeyen hedefi, Kıbrıs'ın tamamına sahip olmaktı! Rum'un duruşunda! Amerika'nın, İngiltere'nin, AB'nin, BM'in tuzak kuruşunda değişen bir şey yok! Annan planında sana oynanan oyunu hatırla! Hani '' Evet ''demiştiniz, ''Evet'' dedirtilmişti ya sana! Ne oldu sonunda? Kıbrıs'ta elde ettiğin tüm kazanımları pazarlık edebiliriz dediler! Tek egemenlik, tek devlet, tek halk diyerek Rum'un istediği her şeye boyun eğdiler! Ya göndere çekilen Bayrağın? Ya 33 yıldır huzur içinde yaşadığın vatanın? Hani bu uğurda ödenen onca canın, kanın bedeli? Sen kim olduğunu bilirsin, hatırla bunları göz ardı edenleri… Tüm bu pazarlıkların, kaybedilen zamanın hesabını kim verecek? Elbet bu hesabın sorulacağı zaman da gelecek! Dön bir bak ardında kalan zamana! Bir sor bakalım vicdanına? Yüreğinin, beyninin sesi; K.K.T.C'mi, yoksa 'Birleşik Kıbrıs' mı diyecek? Kulak ver tarihine, sana neler anlatıyor? Özgürce yaşadığın o gazi topraklardan şühedanın sesi mi, yoksa başka bir ses mi geliyor? Hatırladın mı atandan sana emanet kalanları? ''Toprağını, Devletini, Bayrağını'' Şimdi bunlardan vazgeç diyor Rum'lar, Rum'un ağzı ile konuşanlar! Karşına geçmişler dayatıyorlar: ''Türkiye işgalcidir, garantörlüğü olamaz! AB üyesi olan topraklarda, Türk askeri bulunmaz…'' Diyerek. Çözüm bu ise, karar senin… İster bu çözümle yaşa, unut gitsin her şeyi! İster silkelen, aslına dön. Elinin tersiyle itiver önüne konulan bu teslimiyeti! Bak şanlı tarihinin sayfalarına, korkma! Unutma sen Türk Oğlu Türk'sün hala o coğrafyada. Oku atandan sana kalan vasiyet defterini; bir bak neler gelecek önüne. Nice Koçyiğitler, nasıl bir ömür tükettiler yaşadığın bu özgürlük günlerine? Yüzleş vicdanınla, bir kez daha sor o soruyu, vicdanından gelen o sese? Yaşadığın toprakların bedeli midir 'Birleşik Kıbrıs''? Vazgeçebilir misin kanla, canla kazanılmış vatan topraklarından? Özgürce dalgalanan Ay Yıldızlı Bayrağından? Ya egemenliğinden? Bu soruların cevabı için; Öyle bir cevap ver ki, bu iki yüz yüzlü dünyaya, adadaki işbirlikçilerine… Söyleyecekleri bir tek sözleri dahi kalmasın! Vereceğin o yüce kararı, Türk Milleti selamlasın. Kararın bu olsun: K.K.T.C sonsuza dek yaşasın. Çıkan gür sesinle inlesin o gazi topraklar. Şehitliklerde bir kez daha coşsun O Ay Yıldızlı Bayraklar… Dalga, dalga yayılsın ezan sesleri Pladini'den, Girne'ye, Güzelyurt'tan, Lefkoşa'ya; burçlarıyla şühedayı kucaklayan Gazimağosa'ya… 42 yıl öncesinin cevabı, bir kez daha yankılansın Beşparmaklarda: ''Biz bu topraklar uğruna can verdik, vatan belledik. Göndere çekildi mi Ay Yıldızlı Bayrağım; bedeli bellidir, bir daha inmez. Vatan bellenen bu toprakların hududu kanlarımızla çizildi, geri verilmez…'' Üstümüze kılıç çekilmedikçe, bizden kimseye zarar gelmez…'' Kıbrıs Türk'ü şimdi sıra sende; Daha çok çalış, vatanın geleceğine sahip çık. K.K.T.C.'nin tanınması için öncelik al, alanları destekle. Unutma ki, 33 yıldır dimdik ayakta duran K.K.T.C; adadaki yaşam geleceğinin yegâne teminatıdır. Atilla Çilingir www.atillacilingir.com www.biyografi.info/kisi-atillacilingir
