Bölgemizin ve şehrimizin en büyük sanayii kuruluşu olan KARDEMİR bilindiği üzere Kütük Demir, İnşaat Demiri, Profil, Ray Demiri ve Kangal üretimi yapmaktadır. İnşaat Demiri Haddesi günlük 1.500 ton ile rantabl özelliğini kaybetmeye başlamışken, rakip firmalar minimum 3.000 ton ile 7.000 ton arası üretim yapmakta her geçen gün rekabet gücü azalmaktadır. KARDEMİR A.Ş.’nin üretim esnasında yaşadığı en büyük sorun hiç şüphesiz STOKLAMA SAHALARININ azlığı olarak karşımıza çıkmaktadır. Stok SAHALARININ yetersiz olmasından dolayı özellikle kangal demirlerini ve bazı diğer ürünlerin araç güzergahlarına, yeşil alanlara ve nerede boş yer bulunursa düzensiz istifleme yapıldığı da görülmektedir. KARDEMİR A.Ş’nin yapması gereken şudur ki; zamanında yavru şirket statüleri ile kurulmuş fakat bugün büyüyerek Ülke genelinde ses getiren KARÇEL ve KARÇİMSA gibi şirketlerinin KARDEMİR sahasının dışına taşımasıdır. KAR-DÖKMAK sahanın dışarına çıkarılamaz; KAR-DÖKMAK için aynı vurguya yapmak doğru olmaz. Üretim dalı döküm olduğundan sıvı çeliğe ihtiyacı vardır. Bundan dolayı da KARDEMİR sahasında kalmalıdır. KARÇEL; Yavru şirket olarak kurulmuş her geçen gün büyüyerek Ülkemizde büyük projelerde adından söz ettirmektedir. Böyle bir şirketin önünü açmak ve daha da büyük projelerde olmasını sağlamak amacı ile örneğin yeni kurulan ESKİPAZAR organize sanayi bölgesine taşınması çok daha uygun olacağı gibi, kendisi gibi çelik konstrüksiyon işi yapan firmaları da Karabük’e yatırım yapmakta öncelik yapacaktır. KAR-ÇİMSA; Bilindiği üzere bu iştirak şirketin geçmişi biraz karışıklıklar ile dolu %51 i Sabancı grubunda %49 u KARDEMİR AŞ’nindi. KARDEMİR yönetiminde bulunan Kamil GÜLEÇ ticari zekası ile Sabancı grubunda % 51’lik hisseyi damadı BEYÇİM firmasına satın aldırdı ve bununla birlikte çimentonun ana maddesi olan cürufla ilgilide Yönetim kurulu üyeliği esnasında sabit fiyattan (ÖNDEN HİÇBİR ÖDEME YAPILMADAN) 10 yıllık KARÇİMSA ve KARDEMİR arasında protokole imza attı. Zamanın Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar’ın edinilen bilgilere göre yapılan protokolü iptal ederek, Cürufun ihale ile satılacağı talimatının ardından en yüksek fiyatı veren firmaya da cürufların satışları yapılmaya başlandı. KARDEMİR’deki cürufun ihale ile satılacağı kararının alınması bir anlamda da KARDEMİR Yönetimi ve Güleç Ailesi arasında krizin başlangıcı oldu. KARDEMİR Yönetimi ürettiği ürünleri stoklamada zorluk çekerken KARÇİMSA yönetimi kapasite artırımına gideceğim KARDEMİR yönetimi destek vermiyor (cüruf) bahanesi ile yönetimi siyasetin ve Karabük kamuoyunun önünde yapılan/yaptırılan haberlerle yem etmeye çalışıldığı da aşikardır. Aslında yaşanan bu gelişmelerin öncesinde KARDEMİR yönetiminden habersiz Sabancı grubundan % 51’lik hisseyi damadı BEYÇİM adına alan Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Güleç’in KARDEMİR’in elinde bulunan % 49’luk hisseyi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Demir’den talep ettiği ve bu talep karşısında da başkan İsmail Demir’in de KARÇİMSA’nın %51’lik hissesini Kamil Güleç’ten talep ettiği iddia ediliyor. Önümüzdeki günlerde KARDEMİR YÖNETİMİNİN MÜCBİR SEBEP kapsamında resmi yazı ile KARÇİMSA’nın KARDEMİR SAHASINI boşaltmasını talep edeceği ileri sürülüyor. Bütün bu iddialar konuşulurken, KARDEMİR yönetimini suçlama, karalama ve hatta daha da ileri gidilerek cüruf satışlarının yönetim kurulu üyesinin şirketine satıldığına kadar haberler yapılmaya/yaptırılmaya başlandı. Hatta bu konuyu adeta memleket meselesi haline getirerek, Karabük AK Parti Milletvekillerine ve Belediye Başkanına kadar sıkıntının çözülmesi adına aracı olması yönünde uğraşların verildiği de yapılan/yaptırılan haberlerde görmekteyiz. Unutulmamalıdır ki 20 yıl boyunca KARDEMİR hiç kar etmemiş, şehirde KAYYUM tepkisi alan AK PARTİ Hükumeti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile KARDEMİR yönetimi oluşturulmuş, Ülke ve şehrimize katkı sağlamaya başlayarak rekor kârlar elde etmiştir. KARÇEL ve KARÇİMSA’nın KARDEMİR sahası içinde büyümesi hiç şüphesiz KARDEMİR’i küçültecektir. KARDEMİR’in küçülmesi demek KARABÜK’ün küçülmesi olacaktır. KARÇEL VE KARÇİMSA’nın yatırımlarını genişleterek büyümesi içinde KARDEMİR sahasından ayrılarak şehirde bulunan organize sanayii bölgelerine taşınmaları kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Kişilerin değil KARDEMİR’in büyümesi ve gelişmesi şehrimize ve ülkemize katkı sağlayacaktır.