Sık sık sesi kesilen, titreyen dudaklarıyla konuşmakta zorlanan emekli paşa, yanaklarından süzülen gözyaşlarını saklamaya çalışıyordu. Fırat Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi salonu hıncahınç doluydu. KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif DENKTAŞ, Vali Muammer MUŞMAL, Belediye Başkanı Süleyman SALMANOĞLU, Rektör Feyzi BİNGÖL, KKTC’den gelen konuklar ve Elazığlıların doldurduğu salonda duygusal anlar yaşanıyor, izleyenlerin birçoğu ağlıyordu.
24 Aralık 2008 günü Emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İLHAN davet üzerine memleketi Elazığ’a gelmiş, KANLI NOEL diye adlandırılan o meşum, katliam gecesini anlatıyordu. Konuşmasını bitirirken bir müddet suskun kaldı. Sonra; “Ben zaten biliyordum. Onların şehit olacaklarını bir gece önce rüyamda görmüştüm. Eşimin üzerinde beyaz bir elbise vardı. Murat ve Kutsi’nin ellerinden tutmuştu. ‘Hakan nerede?’ diye sordum. Hepsi birden gökyüzünü gösterdiler. Uçuyordu. Sonra onlar da uçmaya başladılar. Beşparmak Dağlarını aştılar, Adana’ya, oradan da şimdi gömülü oldukları memleketim Elazığ’a doğru gittiler.”
1963 yılının son günlerinde Megalo-İdea hayalleri yeniden alevlenen Rumlar, Akritas olarak bilinen Türkleri yok etme planıyla Enosis’i gerçekleştirip adayı Yunanistan’a bağlamayı umut ediyorlardı. 103 Türk köyünü basarak 364 insanımızı katlettiler. 21 Aralık 1963 tarihinde Yunan desteğiyle Rumların başlattığı bu soykırım sırasında insanlık dışı yöntemlerle ve acımasızca şehit ettikleri soydaşlarımızın yanı sıra, adanın her tarafındaki saldırılarda çok sayıda savunmasız insan, kadın ve çocuk vahşice katledildi. Bu katliamların en dehşet verici olanı, 24 Aralık 1963 gecesi Kumsal Mahallesi No: 2, Mürüvvet İlhan Sokak’taki evde yaşandı.
Bu evde Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı Tabibi Binbaşı Dr. Nihat İLHAN’ın ailesi ikamet etmekteydi. O gece Dr. Nihat İLHAN, saldırılarda yaralananların getirildikleri hastanede görevde olduğundan, evde bayan Mürüvvet İLHAN, çocukları Murat, Kudsi ve Hakan, ev sahibi Hasan Yusuf GUDUM, eşi Feride Hasan GUDUM ve bazı komşuları bulunmaktaydı. Gece olunca, dışarıdan Rumca konuşmalar ve gürültüler gelmeye başladı. Biraz sonra evlerinin Kanlı Dere tarafından kurşun yağmuruna tutulmasıyla birlikte Mürüvvet Hanım üzerlerine kapandığı üç yavrusu ile banyonun küvetine, diğerleri küvetin çevresine ve banyonun yanındaki tuvalete sığınmak zorunda kalmışlardı. Evi kurşun yağmuruna tutan caniler, bir süre sonra sokak kapısını kırarak eve girmiş ve banyo odasını makineli tüfekleriyle tarayarak küvete sığınan bayan Mürüvvet İlhan’ı, üç çocuğuyla birlikte acımasızca katlederek şehit etmişlerdi.
Hristiyanların Hz. İsa’nın doğum günü olarak kabul ettikleri bu gece, tarihe KANLI NOEL olarak böyle yazılmıştı.,
Her zaman olduğu gibi Rum ve Yunan tarafı bu olayı da istismar etti ve propaganda malzemesi olarak kullandı. Kostas Yennaris adlı bir Rum gazeteci, bu vahşi katliamın, Türkiye’nin müdahalesini sağlamak için Türk askerleri tarafından yapıldığı yalanını ortaya attı. Ne yazık ki; KKTC’de bazı kişiler ve yayın organları, geçmişi unutarak, alçaklıklarını yine gösterdi ve günümüzde olduğu gibi bu yalanı destekleyen tavırlar sergiledi.
Cevdet SUNAY : “ ANKARA’YA GELME 6-7 EYLÜL TEKRAR YAŞANABİLİR DEDİ”
20 Mart 2007 tarihli Hürriyet Gazetesi Nihat İLHAN Paşa’yla yapılan bir röportajda; olaydan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet SUNAY’ın, telefonla arayarak başsağlığı dilediğini yazıyor. Ardından
“Biliyorsun Türkiye’de 6-7 Eylül olayları yaşandı. Bir çok Rum ve yabancının evleri yağmalandı, bu olaylar durdurulamadı. Şimdi sen doğrudan Ankara’ya gelirsen, burada halk ayaklanmış durumda. 6-7 Eylül’ün bir benzeri yaşanabilir” dediği ve gelmesini istemediği de anlatılıyor röportajda…
Kanlı Noel’de çocuklarıyla birlikte evinin banyosunda katledilen Mürüvvet Hanım okul arkadaşım Şeniz’in teyzesiydi. Nihat İLHAN Paşa, Tabip Üsteğmen olarak bizim okuduğumuz Zonguldak Çelikel Lisesi’nin yakınında bulunan birliğe atanmış ve o mahallenin kızı Mürüvvet Hanımla Zonguldak’ta evlenmişti. Bir toplantıda İlhan Paşayla o yıllara ait anılarını konuşmuş ve uygun bir zamanda birlikte Zonguldak’a giderek bu konuda düzenlenecek bir etkinliğe katılmayı planlamıştık. Kısmet olmadı.
Şeniz, oğluna masum yeğenlerinden Kudsi’nin, kızına da teyzesi Mürüvvet Hanımın adlarını vermişti. Ne yazık ki; Mürüvvet’de adını yaşattığı teyze gibi uzun ömürlü olamadı. Bir trafik kazası sonucunda yaşamını yitirdi.
Nihat İLHAN Paşa 23 Kasım 2016 tarihinde 92 yaşındayken ebediyete intikal etti. Aziz naaşı eşi ve çocuklarının yanında, Elazığ’daki aile mezarlığında toprağa verildi.
Lefkoşa’nın Kumsal Mahallesindeki bu ev müze olarak düzenlendi ve 1 Ocak 1996 tarihinde ziyarete açıldı. Rum ve Yunan vahşetinin bir kanıtı olan bu mekan, BARBARLIK MÜZESİ adıyla hala katliamın izlerini taşıyor.
Tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Aziz ruhları şad olsun.
Fikret GÖKÇE
Kıbrıs Gazisi-Mak.Müh.