Emekliler, parça parça da olsa sosyal medya platformlarında örgütlenerek seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bunda da bir oranda başarılı oldular diyebiliriz Önümüzdeki yerel seçimlerde büyük şehirleri almanın bir yoluda emekliyi mutlu etmekten geçiyor. İktidar bunun farkında ! Emeklilerin mutlu olması iktidarın büyük şehirleri almasına yeter mi? Onu ben bilemem, anketçilere sormak lazım. Seçimin nelere kadir olduğunu EYT de görmüştük. Asla çıkmaz denen EYT seçim öncesi nasıl çıkıvermişti. Allahtan önümüzde bir seçim daha var yoksa kimin umurunda emekli ! Ulusal basında, bir gazetede çıkan habere göre; Cumhurbaşkanına bir öneri sunulmuş. Bu öneriye göre, Cumhuriyetimizin 100. yılında, emeklilere 29 Ekimde bir defaya mahsus 5 bin TL. Cumhuriyet ikramiyesi verilmesi, Aralık ayında ise emekli maaşlarına zam yapılması teklif edilmiş. Bu, açık açık emeklilerin ağzına bir parmak bal çalalım seslerin kessinler yaklaşımıdır. Bir defaya mahsus 5 bin TL. bir şey ifade etmez ! Emeklilerin beklentisi; Ekim ayında seyyanen artış, sonrasında, Aralık ayında, TÜİK'in açıklayacağı gerçek enflasyon farkı ve refah payıdır. Tuik gerçek enflasyonu açıklamadığı için emekliler bu duruma düş(ürül)müştür. TÜİK bu defa gerçek enflasyonu açıklamak zorundadır. Aksi halde, durum içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Çalışanlara 8077 TL. seyyanen artış nasıl verildiyse, emeklilere de Ekim ayında aynen verilmelidir. Önce, adaletsiz biçimde emekliler aleyhine açılan şu makası bir kapatın hele. Ağanın eli tutulmaz 5 bin TL yi ayrıca verirsiniz. Ortada öyle bir mağduriyet var ki, emeklinin canı burnunda, öfke çok büyük. Durum çok ciddi! Yaklaşık 16 milyon emekliden söz ediyoruz. Bu sayının 10 da 1'i bile seçim sonucunu değiştirmeye yeter. Çevremde konuştuğum bütün emekliler; bu büyük mağduriyet giderilmedikten sonra asla oy yok diye yemin ediyor! Toplam emekli sayısının 16 milyon olduğu düşünüldüğünde emeklilerin yarısından fazlası 7 bin 500 lira aylık alıyor. Ortalama emekli aylıkları ise 8 bin 500, 9 bin lira civarında bulunuyor..Çalışma yaşamları boyunca yüksek prim ödeyen insanlar adeta cezalandırıldı.Tüm dengeler adaletsiz bir biçimde alt üst edildi. SGK nın gelirlerinin giderlerini karşılamak oranı 2008 yılında % 60 iken şimdi bu oran % 76 larda! Üstelik EYT den emekli olanlarla sayının artmasına rağmen. Bu emekli maaşlarındaki kaybın en büyük göstergesidir. Devletin 2008 yılında SGK giderlerine katkısı % 40 iken, buğün bu oran %24 e kadar düşmüştür. Bunda 2010 yılından itibaren maaş bağlama oranların düşürülmesi en büyük etkendir. Emekli maaşları çok düşük olduğu için SGK ya Hazine desteği yüze 40 tan yüzde 24 lere kadar düşmüştür. Kısaca emeklinin devlete yükü azal(tıl)mıştır. Sosyal denge, sosyal adalet tekrar sağlanmalıdır. Ülkede açlık sınırının 12 bin TL civarında olduğu gerçeği ortada iken, bu nasıl bir zulümdür.