blank
Atilla Çilingir tarafından
06 Ağustos, 2015 09:46 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:13
A+ A-

İÇİME SİNDİREMİYORUM..!

‘’ Özgürlük dalgalarla, rüzgârla geldi adı Mehmetçik, Mücahit olan. Egemenlik vatanla buluştu, devlet oldu. Adı: K.K.T.C olan, Kıbrıs Türk Halkı için tarihine kazınan… Ya şimdi? ’’ Her gelişimde içim titrer, ilk görmek istediğim o dur, o ‘Ay Yıldızlı’ bayraktır, Ercan havalimanına iniş anonsu duyulduğunda hep o günleri çağrıştırır. Yoktan var edilen bir devletin tarihidir sizi karşılayan, gönderinde nazlı, nazlı dalgalanan şanlı bayraklarımız olan… Kıbrıs adasının her köşesinde Türk’ün izini görürsünüz ne kadar acımasızca yok etmek istese de Rum’un eli! Tabiat ana bile isyan eder bu yapılanlara. Toprağın altında saklanan tüm gerçekleri bir anda çarpar o utanmaz suratlara! Yok, olmaya yüz tutmuştur; Rum kesiminde kalan Osmanlının tüm izleri… Atalarımızdan bizlere emanet edilen Şehitliklerimizin bile yok edilmiş, kaybolmuştur yerleri! Hesap soranı yoktur bu unutulan tarihin sanki hak etmişler gibi! Şimdi de silinmek istenirler hafızalardan, anılardan; okul kitaplarından silindikleri yetmezmiş gibi! İçime sinmez be Kıbrıs’ım, bu ‘’Gazi Topraklarda‘’ yaşananlar! Sussam gönlüm razı değil, yazsam duyulmaz. Zaman en adil yargıçtır desem doğru olur ama zamana güvenirim de, günümüzün teslimiyetçilerine güven olmaz! İçime sinmez, Türk’ün o gurur dolu geçmişini yok sayanlar! Kendilerinin öz be öz Türk olduklarını unutup da ‘’ Kıbrıslılık ‘’ yalanına kananlar! Ya son dönemde yaşananlar? Rum’la birlikte sirtaki oynayarak teslimiyetin kitabını yazanlar! Unutulur mu ihanet? Vatan sevgisinin yerini alan Rum’a teslimiyet! İçime sindiremiyorum be kardeşim! Kıbrıs Türk Halkının adada ki var oluş destanını, Rum’a diz çökmeyen kahramanların şanlı direnişini anlatan o muhteşem tarihi gerçeklerin yok sayılmasını; tarih kitaplarından kazınırcasına çıkarılmasını! Şimdilerde ise bir suskunluk kaplamış her yanımızı; Rum’a haktır konuşmak! Türk’e ise sanki yakışırmış susmak! Müzakere masasında Rum konuşur biz dinleriz! Yapılan her dayatmayla sanki biraz daha sineriz! Aman müzakereler devam etsin der, kazanılmış tüm haklarımız elden giderken, aldırış etmez es geçeriz! Ya bir gün gelirde:’’Anlaşma oldu! İndirin gönderdeki bayrakları, çıkın evlerinizden, iade edin yaşadığınız toprakları…’’ Derlerse ne ederiz? Böylesi bir sonu nasıl kabul ederiz? Sonu belli olan bu ‘’Bizans Oyunları’’ içime sinmez be kardeşim, sinmez be Mücahidim, sinmez be Mehmedim… Bilirim sen de benim gibi düşünürsün; yapılan onca aymazlığa yutkunur sabırla karşı durursun! Neler yaşanmadı ki o topraklarda? Vatanın önüne ‘’Birleşik Kıbrıs‘’, çözümün sonuna ‘’Teslimiyet‘’, suskunluğun yanına ‘’Kabullenmek‘’, Milliyetçiliğin üstüne ise; ‘’Statükoculuk ‘’ kavramları kondu! AB’ye giden yolda, hep bunlar savunuldu… Yenilikçiyiz dediler; Rum’un tüm dayatmalarına boyun eğdiler! Şehitlerimizin adını taşıyan meydanlarda, caddelerde ellerinde ne idiğü belirsiz çaputları bayrak yapıp konvoy, konvoy gezdiler; AB’ye gireceğiz, Avrupa vatandaşı olacağız dediler! Yaşanan tarihi gerçekleri, büyük Türk Milletinin ayrılmaz bir parçası olduklarını inkâr ettiler! Şimdi geriye dönüp baktığımızda, tüm bu yapılanlar ardımızda bir kâbus gibi durur! ‘’Bu Gazi Topraklarda’’ bu aymazlıklar hiç yapılmamış gibi nasıl unutulur? İçime sinmez be kardeş tüm bu yapılanlar, göz önünden, gönüllerden atılanlar! Bir insanın onuru mensubu olduğu milletin yüceliği ve şerefi ile eşdeğer değil midir? Bu vatanın bedeli, Şehitlerimizin kanıyla, canıyla ödenmemiş midir? 32 yıldır yaşayan K.K.T.C devletini kuranlara; bu gün bu topraklarda yaşayanların hiçbir borcu yok mudur? Tüm bunlar nasıl unutulur? Düşünmek bile istemem adı: ‘’Birleşik Kıbrıs’’ olan çözümü! Bu amaçla yapılanları, atılan teslimiyetçi adımları! Türkiye’yi sömürgeci, Türk askerini işgalci diye tanımlayanları! Kalemlerinin adı dolar! Yazdıklarının başlıkları Euro olan kimi köşe başı kalemşorlarını… Geride kalan yıllar gibi 2015 yılının da yarısını geçtik, o da bitti gidiyor… Bundan öncesini de Kıbrıs sorununun çözüm yılı olarak ilan etmişlerdi yanıldılar! İyi bilinsin ki, bu yılsonunda da yanılacaklar! Çözüm de değil ama elde etmiş olduğumuz kazanımlarımızın çözülmesinde haklı çıktılar! Rum’un hiç acelesi olmadığını hala anlamış değiller! Yeni Rum lideri Anastasiadis’in kendisinden önceki liderlerden hiçbir farkı yok! Çözüm için çığlıklar atarak, aynı amaç uğruna dünyanın gözünü boyamaya devam edecek! O da, bilinen oyunların, yeni birisini daha sürdürecek! Ta ki, Kıbrıs Türk Halkına diz çöktürene, Anavatan kamuoyunu bezdirene, enin de sonun da Enosisi kabul ettirene dek! Aynen Girit’te yaptıkları gibi… Onun için Rum’un kurmuş olduğu bu çözüm tuzaklarına bile, bile düşenleri kabul edemiyorum. Müzakere masasında Rum’un ikiyüzlülüğünü görmek, ona biat eden teslimiyetçi beyanları duymak istemiyorum be kardeş… Ama yine de, yavru vatanımızda yüreği o ‘’Gazi Topraklar’’ için çarpan ezici çoğunluğun; K.K.T.C devletinin varlığını savunan on binlerce vatan evladının bu yapılanları kabul etmediğini görmek, duymak istemediğini biliyor ve bununla teselli oluyorum.. 2008 yılından, buyana müzakereler sürerken: ‘’Bana K.K.T.C tanınmalıdır dedirtemezsiniz!’’, ‘’K.K.T.C’nin tanınmasını istemek intihar etmektir!’’,’’Egemenlik, uğruna ölünecek Leyla değildir!’’ Diyenleri… İstiklal Marşımız yerine,’’Çav Bella’yı söyleyenleri!’’… Ve bugün dahi, çözüm masasında; Kıbrıs Türk Halkının tarihsel ve hukuksal kazanımlarını görmezden gelerek! ‘’K.K.T.C Devletinin varlığı ve bağımsızlığı, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğü, halkın kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağına………………….’’ Dair yemin edip de; ‘’Tek devlet, tek millet, tek egemenliği’’ içeren ve içi tuzaklarla dolu ‘’Birleşik Kıbrıs’’ çözümüne giden bu yolda; Rumlarla kol kola girenleri, tarihi gerçekleri yok sayanları içime sindiremiyorum be kardeş… Siz, sindirebiliyor musunuz? Atilla ÇİLİNGİR Kıbrıs GAZİSİ www.atillacilingir.com 06 Ağustos 2015