blank
Fevzi Aydın tarafından
28 Ocak, 2020 10:53 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:12
A+ A-

HER ALANDA ÖNLEM…

Türkiye’de yerleşim alanlarının büyü bir kısmına yakını fay hatları üzerinde inşa edildiği bilinmesine rağmen, bu konu sadece doğal afetler sonrası akla gelmekte… Kaçak yapılaşma, adeta terör haline gelen trafik, şiddet, uyuşturucu ve hırsızlık gibi çeşitli alanlarda ortaya çıkan olumsuzluklar, geniş alanda düşünülerek önlem alınmalı… Oluştuğunda, meydana geldiğinde can ve mal kaybına yol açacağı bilinmesine rağmen adeta terör haline gelen bu tür olayların önlenmesi, asgari seviyeye indirilmesi, temelden alınacak önlem ve tedbirlerle mümkün olacaktır… Merkezi ve yerel yönetimlerin yapılaşma konusunda yaptıkları ayrı uygulamalar, afetler sonrası meydana gelen yıkımlara en büyük örnek olarak karşımıza çıkmakta…. Siyasi dönemlerde, oy kaygısıyla vatandaşı çekebilmek amacıyla alınan doğal afetlere yol açacak kararların, rant amacıyla yapılan imar düzenlemelerinin doğal afetlere yol açacağı bilinmesine rağmen, göz ardı edilmesi gelenek haline geldiği her zaman yaşanmakta… Siyaset dönemlerinde, görmezden gelinerek, inşaat yapılmış, elektriği, suyu bağlanmış konutlara daha sonra kaça bina yapıldığı gerekçesiyle her zaman olmasa bile konut yıkılmakta, vatandaş mağdur edilmekte, kaynak israfına yol açılmakta… Yine siyaset dönemlerinde şehirlerde yapılan plansız programsız proje ve düzenlemeler, doğal afet ve trafik terörünün ana kaynağı olarak karşımıza çıkmakta… Aşırı yağışlar sonrası meydana gelen sel baskınları, son yıllarda belirgin hale gelen ve yıkıcı olan hortum ve depremler sonrası ortaya çıkan can ve mal kayıpları günlerce medyada eleştirilere konu olmakta… Çözüm noktasında siyasal ve bilimsel eleştiriler ortak çözüm noktasında birleşemediği için her doğal afet sonrası bu tür tartışmalar adeta olağan hale gelmiş durumda… Her, deprem, sel felaketi, hortum gibi doğal afet, trafik kazası, şiddet, uyuşturucu alışkanlığı gibi olayların önlenmesi sadece kolluk kuvvetlerine bırakılması çözüm yerine çözümsüzlüğü getirmekte....   Merkezi ve yerel yönetimlerin yetki alanındaki uygulamalar her zaman farklılık göstermekte… Yasal boşluklar, merkezi ve yerel yönetimlere siyaset dönemlerinde, yasal olmayan uygulamaların yapılmasına alan açmakta… Merkezi ve yerel siyasetin yasaları zorlayarak, siyasi çözüm yolu aramaları ve dönemsel çözüm bulmaları afetlere, olaylara ve yasaların uygulanamamasına yol açmakta… Her türlü afetlerin, olayların gelişmesini önleyecek tedbirlerin, hiçbir şekilde yasal boşluk bırakmayacak şekilde alınması, yasalarla teminat altına alınması,  gelişme ve kalkınmanın da birer göstergesi olacaktır.. Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle...