Üniversitenin itiraf sayfasında yer alan paylaşımlarda, Türk erkek ve kız öğrencilerin Afrika kökenli öğrencilerle yaşadıkları ilişkiler sonrası HPV ve HİV şüphesiyle hastaneye gittiği öne sürülüyor. Vahim iddialar kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu. Bazı haber kanallarında ve gazetelerde hiç hoş olmayan bir şekilde Karabük ve üniversitemiz adeta karalandı. Mal bulmuş mağribi gibi olayın üstüne atlayanlar tarafından; Türk öğrencilerin test yaptırmak için AKIN AKIN (!) hastaneye koştuğu bile yazıldı. Sosyal medyada Üniversitenin akademik kadrosuyla ilgili de çok sayıda paylaşım var. Ayrıca yabancı öğrencilere dolar karşılığı diploma verildiği de iddia ediliyor. Karabük kamuoyu bu iddiaların aslı olup olmadığını merak ediyor. Umarım yetkililer bir açıklama yapar. İnsanlar hem HPV hem de HIV'i cinsel aktiviteyle alabilirler, bu nedenle ikisi de cinsel yolla bulaşan hastalık olarak kabul ediliyor. KBÜ de 98 ülkeden yaklaşık olarak 12 bin yabancı öğrenci eğitimi görüyor. Bunların yarısı 6 Ayrı Afrika ülkesinden. Bu öğrencilerin çoğunluğu Müslüman ülkelerden. GENELLEME YAPILMASIN. VARSA PİSLİKLER AYIKLANSIN ! Sahte hesaplardan yapılan paylaşımlarla, genelleme yaparak, Afrikalı ögrencileri ve üniversiteyi karalamak bana göre vicdansızlıktır, ayıptır hatta maksatlıdır. Karabük emniyeti ve siber güvenlik birimlerimiz bu olayı mutlaka aydınlatacaktır. KBÜ'NÜN STARETEJİK MİSYONU Ülkemizde eğitim gören Afrikalı öğrenci sayısı hızla artıyor. Afrikalı açılımının bana göre en önemli ayağı budur. En genç üniversitelerimizden olan Karabük Üniversitesi bu konuda başı çekiyor. Afrika Açılımı politikamızda Karabük’ün rolü çok büyük. Anadili gibi, mükemmel derecede Türkçe konuşan bu gençler ülkelerine döndüklerinde devlette çok önemli görevlere geliyorlar. Bakan olanlar bile var. Üniversiteyi Türkiye’de okuyan Somali Adelet Bakanı son kabine değişikliği ile Savunma Bakanı olmuştu. Afrikanın mazlum insanlarının en çok güven duydukları ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bizim Afrika ülkelerine yaklaşımımız, daha insancıl ve daha sıcak diyebiliriz. Karşılıklı güvene dayanan, kazan kazan anlayışının hakim olduğu bir politika yürütüyoruz. Afrika devletlerinin neredeyse yarısı Türkiye ile savunma sanayisi iş birliği anlaşması imzalarken, şu ana kadar 14 devlet Türkiye’den muhtelif silah ve askeri araç ithal etti. 1998 yılında ilan edilen “Afrika Açılım Planı”, Türkiye-Afrika ilişkileri açısından bir dönüm noktası olmuştur. Kıta ülkeleriyle ilişkilerimiz son 21 yılda büyük ivme kazandı. Afrika açılımı Türkiye’nin kıtayla ticaret hacmini 50 milyar dolar seviyelerine çıkardı Türkiye’nin Afrika ülkelerine 2003 yılında ihracatı sadece 2,1 milyar dolardı. Türk Hava Yolları, Afrikada 42 ülkeye uçuyor. Kara kıtanın bu mazlum insanlarını dünya ile buluşturuyoruz. Her geçen, gün kültür ve dostluk bağlarımız daha da kuvvetleniyor. Tabii ki, bundan birileri fena halde rahatsız oluyor. Ülkemizde CIA ve Mossad ajanları cirit atıyor. Sosyal medyada üniversiteyi karalayan o çirkin paylaşımların bu örgütler tarafından yapılmış olabileceğini de göz ardı edemeyiz. Zengin yeraltı kaynaklarına sahip AFRİKA ülkeleri, 19. yüzyılın sonlarında, Fransa, İngiltere, Hollanda gibi Avrupa ülkeleri tarafından sömürülmeye başladı. Bu sömürü günümüzde de devam ediyor. Nihayet, Afrikalı liderler, sömürgeci ülkelere isyan bayrağını açtı. “Elinizi gırtlağımızdan çekin! Yeter artık” demeye başladılar. Zaman zaman karşılaştığım bu sıcak kanlı gençlerle sohbet ediyorum. Ülkemize duydukları güven ve minnet gözlerinden okunuyor. Ülkemizde eğitim gören her Afrikalı ögrenci bizim kıtadaki gönüllü kültür elçilerimiz. Yeniden şekillenen dünya çok büyük ve önemli gelişmelere gebe. Emperyal güçlere karşı uyanık olmak zorundayız Türkiye Afrika’daki sömürü düzenine çomak sokmuştur. Ülkemizin Afrika açılımı politikası meyvelerini vermeye başladı diyebiliriz. Bu derin politika, kesinlikle stratejik bir başarıdır. Kararlılıkla sürdürülmelidir. Başta ekonomi olmak üzere ciddi sorunlarımız var. Bunları zaman içerisinde bir şekilde aşarız. Türkiye eski Türkiye değil. Yeniden şekillenen dünya’da bize düşen rolü en iyi şekilde oynamak zorundayız. Mazlum Afrika ülkelerinden ülkemize eğitim görmek amacıyla gelen bu gençler bizim misafirimizdir. Ailelerinin bize emanetleridir. Doğruluğu tartışmalı sosyal medya paylaşımlarıyla kentimizin, üniversitemizin ve ögrencilerimizin karalanmasına müsaade edemeyiz. Kentimizin çok değerli yöneticileri var. Valimiz, rektörümüz ve emniyet müdürümüz konuyu enine boyuna araştırıp, Karabük kamuoyunu rahatlatacak bir açıklamayı mutlaka, en kısa sürede yapacaklardır düşüncesindeyim. İlyas Erbay