Topluma, özellikle genç kuşaklara Türk'lüğü ve Atatürk'ü unutturmak için her yola başvuranlara, üstelik bunu en tehlikeli biçimde sinsice yapanlara hayatımızın her alanında şahit oluyoruz. İki örnekle bu konuya dikkat çekmek istiyorum. 1925 yılında, Genel Kurmay Başkanlığı tarafından bastırılan "Türk İstiklal Harbi" başlıklı kitabın Yapı Kredi Bankası tarafından yapılan yeni baskısında; "Türk" kelimesinin çıkarıldığını, kitabın "İstiklal Harbi" ismiyle piyasaya sürüldüğünü görüyoruz. "Osmanlı'dan önce Anadolu'da Türkler" isimli kitap ise, Tarih Vakfı tarafından çevrilerek yeniden basılıyor. Tahmin ettiğiniz gibi Türk ismi bu kitapta da birilerini rahatsız ediyor ve çıkarılıyor. Kitabın yeni ismi "Osmanlı'dan Önce Anadolu" oluyor. Bunları tarihçi, hukuk insanı, TBB eski başkan yardımcısı, değerli büyüğüm, Sn. Hüseyin Özbek'in paylaşımlarından öğreniyoruz. Emperyalizmin uşakları dün olduğu gibi bugün de iş başında! Etnik kimlik üzerinden kargaşa yaratma çabaları hiç bitmiyor. Artık daha cesaretliler, niyetlerini de gizlemiyorlar. İşin tuhafı; milliyetçilik sözkonusu olduğunda, mangalda kül bırakmayanlardan en ufak bir tepki yok! “Ne yapmaya çalışıyorsun, ne zırvalıyorsun sen!” diye ayağa kalkarak haykıramayan tatlı su milliyetçilerine yazıklar olsun! Anayasa’da Türk’lüğün tanımı açık ve net! 66. maddeye göre, “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür”. Bana göre, Anayasanın değiştirilemez maddelerinden biri de budur. Atatürk ne güzel tanımlamış; “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir”. Türklük bir üst kimliktir. Fransız vatandaşı olmuş, Afrika kökenli birisine “What’s your nationality?” Hangi millettensin? diye sorduğunuzda size; Senegal, Kongo yada Nijeryalıyım demiyecek, gururla Fransızım diyecektir. Üst kimlik budur işte! Zordur Türk kimliği taşımak! Bazılarına ağır gelmesi de normaldir! Türk tarihi boyunca, " Ben Türk'üm diyen 2 devlet var. O iki devletten biri Göktürkler, diğeri de Atatürk'ün kurduğu "TÜRKİYE CUMHURİYETİ" dir. Türkiye Cumhuriyetinde; TC. kimliği taşıyan herkes eşit haklara sahiptir. Konuyu sürekli kaşıyanların, gündeme getirmeye çalışanların, tabelalardan TC yi kaldıranların amacı bellidir. Yukarıda 2 örnekle dikkat çektiğim sinsi faaliyetler devam ederken, bu yetmezmiş gibi, bir siyasi partinin, etkili isimlerinden biri çıkacak, toplumun sinir uçlarıyla oynayan bir cümle edecek! Halk tepki gösterince; iki gün sonra aynı partinin genel başkanı yada etkin isimlerinden biri çıkacak, “Partimizi bağlamaz kendi kişisel görüşüdür” diyecek! Hadi oradan! Madem partini bağlamıyor, o halde, bu görüşte bir ismi neden partinde barındırıyorsun?! Maalesef, böyle aykırı isimler; siyaset kurumunda, siyasi partilerimizin bir çoğunda var. Bir yerlerden güç alarak zaman zaman seslerini yükseltebiliyorlar. Emperyalistlere uşaklık edeceksin, teröre destek vereceksin! Türk kimliğiyle sorunun olacak, Türkiye’yi yönetmeye talip olacaksın! Ülkede kaos yaratmak için elinden geleni yapacaksın! Bunun bir karşılığı olmayacak ve bu ülkede elini kolunu sallayarak dolaşacaksın! Yok öyle! O kadar basit değil! Nedir, bu aziz milletin kendi içindeki hainlerden çektiği?! Şimdi yeni Anayasa gündemde. Milliyetçi söylemlerle, ortalıkta dolaşanları göreceğiz bakalım! "NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"
Mustafa ÖZBEK
Kalemine emeğine yüreğine sağlık kardeşim.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..
Taki Cantürk
Türk”ün günü, kıyamet günü gibidir,gözler korkudan faltaşı gibi açılır.
O gün Tanrı Türkü değil,sizi korusun
Ali Erbay
Helal olsun abi topu doksana takmıssin
Şaban Tatar
Atatürk Türk Övün,çalış güven demiş.Biz sadece övünüyoruz.Tembelleştik çalıiöadığımız için güven duygusu da köreliyor.En iyi Türk milleti için bilimde teknikte en ileriyi hedefleywn ve o hedefe varandır.Ne mutlu Türküm diyene.Diyerek bu güne kadar belki kendimizi mutlu hissettik fakat artık çalışıp üreterek hak ettiğimiz yeri almak zorundayız.Yoksa yokoluruz