Bu satırları yazdığım saatlerde, İsrail henüz kara harekatını başlatamamıştı. Oysaki, Gazze'nin boşaltılması için, dün akşam 16.00'a kadar süre vermişti. İsrail Gazze'ye karadan girmeye kalkarsa, intiharı göze almış demektir. Kara harakatı öncesi, havadan uçaklarla, karadan top atışlarıyla istediğiniz kadar bölgeyi dövün, çok iyi tahkimat yapılmış, yeraltı tünel sistemleri ile güçlendirilmiş bir savunmayı kolay kolay aşamazsınız. Hangi yıkıntıdan, hangi korugandan, hangi köşe başından bir keskin nişancının kurbanı olacağınızı bilemezsiniz. Meskun mahal muharebesi yürek ister, cesaret ister. Savunmasız, masum sivillerin üzerine fosfor bombası atmaya, hastaneleri, sivil insan konvoylarını havadan vurmaya, çocukları öldürmeye benzemez. Çok büyük kayıplar vermeyi göze alabilirsen ilerlemeyi ancak o zaman belki başarabilirsin. Günlerdir, denizden, karadan ve havadan kara harakatının hazırlıklarını yaptığını biliyoruz. Bunları yeterli görmeyip, zehirli gaz, fosfor bombası kullanmak gibi insanlık dışı, savaş ahlakına uymayan yöntemlerle tünelleri kullanılmaz hale getirmeyi denemeleri de mümkündür. Ancak o zaman belki karadan girmeyi göze alabilirler. Dünyanın en zor muharebe çeşidi; meskun mahal muharebesidir. En güçlü ordular bile bunu kolay kolay göze alamaz. Askeri bir konuda ahkam kesiyor değilim! Peki, nereden mi biliyorum? 1974 Kıbrıs Barış Harakatından. Hatırlayınız, Beşparmak dağlarının eteklerine, Lefkoşa düzlüğüne havadan paraşütlerle inen bilrliklerimiz, Girne tarafından gelen piyadelerimizle birlikte Lefkoşanın içlerine ilerlemeye başladıklarında çok büyük kayıplar verdik. Oysaki, uçaklarımız bölgeyi önceden bombardımanla ezmişti. Yıllarca, Rum milli muhafız ordusu tarafından hazırlanmış yeraltı tünelleri, çok iyi kamufle edilmiş yüzlerce korugan hepsi birbiriyle, özel asansör sistemleriyle irtibatlanmış. Her yıkıntıda her koruganda ağır makineli tüfekler, roket atarlar düşünün. İlerlerken size ateş açılan bir korugana karşılık vermeye çalışıyorsunuz. Adam oradan asansör sistemiyle iniyor, hemen arkanızdaki koruğana geçiyor ve sizi yok ediyor. Yıllarca hazırlanmış, silah ve cephanelerle donatılmış sizi bekliyor. Siz ise, açık hedef, adeta kurban olarak ilerliyorsunuz. Bu arada, ustaca hazırlanmış bubi tuzakları, hatta mayınlar da sizi bekliyor. Komando Asteğmen olarak şerefle görev yaptığım KKTC'de bunların hepsini gördüm. O tünellere koruganlara bir bir girdim. Lefkoşa'nın güneyine kadar ilerlemişken geri çekilmemizin bir nedeni de meskun mahal muharebesinin zorluğudur. Haa, şunuda ifade etmeden geçmeyelim. Dünyanın en cesur en yiğit askeri Mehmetçiğe imkansız ve zor diye birşey yoktur. İsteseydik adanın tamamını tabii ki alırdık. O günün şartlarında gereken en iyi şekilde yapılmıştır. Yeşil hattın bugünkü sınırlarının bu şekilde çizilmesinin nedenleri vardır. Gazze'deki tüneller çok daha muntazam. İçinden otomobillerin bile geçtiği söyleniyor. Hamas, tünelleri kazarken, İsrail ordusunun bir kara harekatını düşünmemiş olabilir mi? Hiç zannetmiyorum. Bu savaş ölümü göze alanlar ile korkakların savaşı. Bilmem anlatabildim mi? İlyas Erbay [email protected]