EMEKLİLİKTE YENİ BİR ALİ CENGİZ OYUNU
blank
Mustafa AKAY tarafından
23 Eylül, 2024 09:37 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
A+ A-

EMEKLİLİKTE YENİ BİR ALİ CENGİZ OYUNU

MUSTAFA AKAY Her gün yönetmeliklerde, yasalarda bir değişiklik yaparak, halkın kafasını bulandıran hükumetin yeni bir senaryosu ile karşı karşıya olduğumuzu düşünmemek elde değil. Çalışanları tedirgin eden bir uyulama şimdi yürürlüğe sokulmak isteniyor. Çalışanların kafasını karıştıran bu uygulamaya göre, emekliliği hak kazanıp, çalışmayı sürdürenlere karşı uygulanacak bu senaryo. Vay efendim, 2024'te emekli olacaklar, 2025'e göre daha fazla emekli maaşını hak kazanacaklarmış. Bir başka deyişle, 2025 yılında emekli olanların maaşları çok düşük olacakmış. Kenan Evren, döneminde kadroları boşaltmak için erken emeklilik ikramiyesi verilmişti. Bu uygulama da ona benziyor. 2024 yılında emekli olursan, "sana daha fazla  maaş vereceğim" diyerek, sanki emeklilik özendiriliyor. Burada ne amaçlanmaktadır? Kadroların boşaltılarak yandaşlara alan açmak mıdır amaç? Eğer, böyle bir amaç varsa, bilin ki, erken seçim yakındır. 2025'te emekliliği hak edenlerin durumu ne olacaktır? 2024 yılında emeklilik süresi dolmayanların, emekliliği 2025 yılına sarkarsa, maaşları otomatikman düşük mü bağlanacaktır? 2025 yılının enflasyonunu şimdiden nasıl hesaplamaktadır, muktedirler? Muhalefetin ve toplumun baskısıyla, bir seçim öncesi EYT emekliliğini yürürlüğe sokanlar, pişmanlıklarını her yerde dile getiriyorlar. Nerede çalıştığı, nasıl çalıştığı belli olmayan mahdum Bilal Efendi, kendisini ekonomist ilan etti. Böylece, bir aileden iki ekonomistin çıktığına tanık olduk.  Ünlü ekonomistimiz Bilal Efendi, EYT'lilerin ekonominin çarkını bozduğunu söylüyor. Ancak, hiç vergi kayıplarından, affedilen vergilerden,  yandaş şirketlere sağlanan  ayrımcılıklardan, söz etmiyor. İşi, EYT'lilere bağlıyor? Kayıt dışı ekonomi, onun ilgi alanına girmiyor. Ormanların peşkeş çekilmesi, turizm alanlarında maden ruhsatlarının verilmesi, İsrail'le yapılan ticaret, üç beş maaşlı bürokratlar, işe göre adam değil, adama göre iş yaratmalar onun dünyasının dışında... Tarikatlara, vakıflara,  akıtılan kaynaklar, ekonomi anlayışlarında yer almıyor. Gözü, emekli ile asgari ücretliye dikmişler. Emekliler, 30-40 yıl çalışıp kendi primlerini kendileri ödediler. Bugün aldıkları maaşlar, o primlerden bulmaktadır kaynağını. 2025 yılında emekli olacakların maaşında %30-35 düşüş yaşanacak hikayesi bir de bu pencereden görülmelidir. Nerededir, sendikalar? Neden, bu konuda seslerini çıkartmamaktadırlar. Bu memleketin olduğu gibi, çalışanların ve emeklilerin de sahipsiz olduğunu görmek insanın içini kanatıyor.