blank
Avatarı
Mustafa AKAY tarafından
23 Ağustos, 2024 12:44 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:10
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

Eğitimde fırsat eşitliği diye bir ilke var. Tam anlamıyla uygulanabilse, gerçekten önemli bir mesajı içeriyor. Ancak, bugün, sadece eğitimde değil, hiç bir alanda eğitim ve fırsat eşitliği yaşama geçirilmiyor. Bu ilke, şunları söylüyor. "Eğitimde fırsat ve imkân eşitliği, her bireyin kaynaklara ulaşma olanağının aynı olmasıdır. Aynı derecede eğitim ve öğrenim hakkına sahip olmasıdır. Eğitim sürecinde, fırsatların dağılımında ve sonuçlarında herhangi bir adaletsizlik veya ayrımcılık yaşanmamasıdır" Bugün, zenginin çocuğu ile yoksulun çocuğunun bu eşitliği yakalaması mümkün değildir. Buna, eşitlik demekten öte, bariz bir eşitsizlik bile denebilir. Oysa, bu ilke doğrultusunda, "eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz tanınamaz". Türkiye'mizde herşeyde olduğu gibi bu konuda da her şey lafta kalmaktadır.Büyük metropollerdeki özel okullar, zenginlerin çocuklarıyla dolup taşarken, taşrada garibanın çocuğu ilk öğrenimini bile yapmakta zorlanmaktadır. Özel okul ücretlerinin yanına yoksulun ve dar gelirlinin çocuğunun yaklaşmasına olanak yoktur. Yani, eşitsizlik tavan yapmış durumdadır. Zenginin çocuğu yeterli zekaya sahip olmasa bile parasının gücüyle diplomaya ulaşmaktadır. İki yıllık yüksek okula çocuğunu gönderen analar-babalar da çocuğum üniversitede okuyor diye gururlanmaktadır. İki yıllık yüksek okullar, yurdun her yanında vardır ve buralara ancak dar gelirlilerin çocukları gitmektedir. Varsılın çocuğu akıllı olmasa bile, kurslarla, özel derslerle sınavalara hazırlanmakta, yüksek puanlı devlet okulunu kazanamasa da paralı okullarda kendine yer bulabilmektedir. Bunların, barınma, yeme-içme sorunları hiç yoktur. Yoksulun çocuğu ise, büyük kentte gittiğinde, kalacak yer, ulaşım ve diğer sorunlarla başbaşa kalmaktadır. Okula girmede de, okurken de fırsat eşitsizliği sırıtmaktadır. Fırsat eşitsizliği sadece, eğitim alanında yoktur. Aynı, durumlar, sağlıkta da, iş bulmada da yaşanmaktadır. Zenginin çocuğu bir eli yağda bir eli balda yaşarken, yoksulun çocuğu işe girmek için bin takla atmaktadır. Liyakatsizliğin zirve yaptığı bir yönetim anlayışında, merdiven altı ya da üç harfli marketlerde iş bulabilenler, kendilerini şanslı saymaktadırlar. Sağlık ise başlı başına bir sorundur. Parası olan tedvisini Amerikalara giderek çözebilmekte, yoksul ise devlet hastanesinde yataklı tedavi görmekte zorlanmaktadır. İlaca ulaşma başlı başın bir sorundur. Devlet hastanelerinin donanımları da çok zayıftır. Sağlık personeli ellerinden geleni yapsalar da, olanaklar yeterli değildir. Hastanelerin yatak kapasiteleri yetersizdir. Kısacası, yaşamın her alanında, eşitsizlik egemendir. İşin kötüsü, bunları yaşayanların seslerinin çıkmamasıdır.  

Yazarın Kaleminden

Namaz Vakitleri

Karabuk
20
Ekim Pazartesi
1447 HİCRİ Rebiulahir 28
İkindi Vakti
Şuanki vakit
İkindi
  İmsak
05:35
  Güneş
07:00
  Öğle
12:39
  İkindi
15:39
Akşam vaktine kalan süre
 
  Akşam
18:09
  Yatsı
19:29

Öne Çıkan Haberler

blank
Karabük

Karabük Sağlıkta Yine Görmezden Gelindi

blank
Karabük

Soğuksu Mahallesi Muhtarlığından Teşekkür Mesajı

blank
Karabük

YRP’den  “Doğu Türkistan Yalnız Değildir” Etkinliği

blank
Karabük

Başkan Civa’nın samimi tavırları sosyal medyada ilgi görüyor

blank
Karabük

CHP’de Gözler Pazar Günü’ne Çevrildi