DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN
Günümüzde, doğal afetler dediğimiz doğal olaylar aslında, insanın tabiatı, doğal olayları tahrik ederek, doğal afetlere çevirmesiyle başlıyor…
Dünyanın her köşesi, bugün doğal olaylarla, doğal afetlerle karşı karşıya kalmakta…
Tabi her zaman kazanan tabiat ve doğal olaylar…
Çünkü, insanoğlu her zaman olduğu gibi tabiatla doğayla, rant için mücadele ederken, başlangıçta kazandığına inandığını, doğadan çaldığını, doğal afetlerle geri vererek, kısır döngüyü devam ettiriyor..
Büyük maddi hasarlara yol açan doğal afetler, can kayıplarına da yol açmakta…
Doğal olayların, doğal afetlere çevrilmesinin ana nedeni ise, ülkelerin, kuruluşların, insanın, doğal tabiatı, doğal hayatı koruyacağına; daha fazla kazanmak uğruna, dünyanın doğal akışını bozmasıyla, sosyo-ekonomik hayatına, doğal afet olarak zarar vermesiyle sonuçlanıyor…
Bugün doğal afetler, tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de Beka sorunu haline gelmiştir…
Yıldan yıla artan kavurucu sıcakların altında, çoğunluğu insan kaynaklı çıkan orman yangınları, dünyanın olduğu gibi son yıllarda, Türkiye’nin de kâbusu olmaya başladı…
Birinci derece deprem bölgesi olmasına rağmen, fay hatları üzerine hala bina yapmaya devam edilmesi, doğal olayların doğal afete dönüşmesini sağlayan en büyük etkenlerden…
Fay hatları üzerine yapılan yerleşim alanlarındaki yapılaşmada, maliyet unsurunu azaltmak amacıyla, dayanıklılık kurallarının göz ardı edilmesi de doğal olaylar depremlerin, doğal afete dönüşerek büyük can kaybı ve maddi hasara yol açan olayların, vatandaşa zarar vermesiyle sonuçlanması.
Lüks tüketimin artmasıyla, tüm dünyada, sanayide, üretimde kullanılan atmosferi ve doğayı tahrip eden zararlı gaz ve maddeler de doğal iklim şartlarını değiştirmekte…
Doğayla oyun oynamayı sürdüren küresel sermayenin neden olduğu iklim olayları, tüm dünyayı aşırı yağışlar, fırtına, tayfun, hortum ve sel olarak, doğal olayları, doğal afete dönüştürmekte…
Sadece haberlerden izlediğimiz iklim değişikliğinin getirdiği hortum olayları artık Türkiye’de de olağan hale gelmeye başladı…
Yine insanoğlunun rant ve kazanç hırsıyla, deniz kenarlarını doldurarak yerleşime açması, vadilere nehir kenarlarına binalar dikmesi de doğal afetlere yol açmakta…
Doğal olayların, doğal afetlere dönüşmesinde en büyük sorumluluk, merkezi ve yerel yönetimlerin…
Seçim meydanlarının en büyük silahı imar affıyla, fay hatlarına, sel baskınlarına maruz kalacak alanların yerleşime açılması…
Doğal olayları, doğal afetlere çevirecek bu düzenlemelerin hedefi, konut üreticilerine denetimsiz bol konut üreterek, fahiş fiyatlarla vatandaşa satmak imanı sağlamak…
İşte asıl sorun burada başlıyor…
Varını yoğunu başını sokabilecek bir konut hayaliyle harcayan vatandaşın, bin bir güçlükle sahip olduğu evi de konut üreticilerinin raht hırsına, doğal afetlere kurban gidiyor…
Dünya yavaş, yavaş öğrenmeye başladı, Türk Siyaseti, merkezi ve yerel yönetimleri de artık, doğal olayların değil, doğal afetlerin can ve mal kaybına yol açtığını öğrenmeli…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…