14 Mayıs genel seçimlerinde, Cumhur ittifakına şartlı destek vermişti. "Ekonomi daha da bozulursa, Gidişat kötü olursa, insanların geçim şartları zorlaşırsa, faizler artarsa, vatandaş inim inim inlerse, iki elim Cumhur İttifakının yakasında olacak" demişti. Şimdi ekonomik tabloları da ortaya koyarak hesap soruyor. İlkeli ve tutarlı bir tavır ortaya koyması muhafazakar seçmenin dikkatini çekiyor. Somut verilere dayalı, sağlam muhalefet yapıyor. Sosyal medyada bir konuşmasına denk geldim. Bütçeye asıl yükü emeklilerin değil, faize ödenen paranın getirdiğini rakamlarla net olarak ortaya koydu. "2024 yılında faize ödenecek olan 1.25 trilyon TL ile 1 milyon konut inşa edilebilir. 40 bin tarım alanında, kobi ve imalata yapılacak yatırımla 1 milyon kişiye istihdam sağlanabilir. 85 milyonluk milletin banka ve finans kuruluşlarına olan bütün borçlarının faizi ile birlikte yarısını bu para ile ödemek mümkün. Yerel yönetimlerin borçlarını faize verilecek bu para ile 6 defa ödemek mümkün. Milyonlarca çiftçinin bankalara ve kooperatiflere olan borcunu 2 defa ödemek mümkün." diyor. Yeniden Refah Partisinden ve lideri Fatih Erbakan'dan söz ediyorum. YRP bir kitle partisi, elindeki kozun güçlü olduğunu biliyor. Muhafazakar seçmen Fatih Erbakan'ın konuşmalarını dikkatle dinliyor. Birde şarkıları var. İsmi, "Refahın vakti geldi" YRP 2028 genel seçimlerine kararlılıkla hazırlanıyor. Şu anda yıldızı parlayan, oyunu ve üye sayısını düzenli bir şekilde artıran tek parti. Milliyetçi söylemleriyle de dikkat çekiyor. Ege'de Yunanistan'ın el koyduğu adalarda, iktidara geldiğimizde, tek bir Yunan bayrağı göremeyeceksiniz" diyor. Bizim ana muhalefette ise maalesef değişen bir şey yok. Yerinde saymaya devam.Tüm şartlar lehine olduğu halde, CHP'nin neden oyunu artıramadığını Muharrem İnce net olarak ortaya koymuş. Katılmamak mümkün değil. "Tencere, iktidarı yıkar, doğrudur. Ama güvenlik, tencereyi yıkar. Sen FETÖ'yle, PKK'yla böyle yavşak bir ilişki içinde olursan bu millet dolar 100 lira bile olsa yine sana oy vermez. Ben anlatmaya çalıştım. Bin yıldır bu topraklar Moğollar'ı gördü, Yunan'ı gördü, İngiliz'i gördü, Fransız'ı, İtalyan'ı gördü, Rus'u gördü. Onun için bu millet güvenliği, terörle mücadeleyi, ekmeğin, etin önüne koyar. Ben bunları anlatmaya çalıştım" diyor. Ülke insanını, hassasiyetlerini, önceliklerini, olmazsa olmazlarını iyi analiz edemezsen, akılcı ve doğru politikalar geliştiremezsen siyasette sittin sene muhalefete talim edersin. O muhalefeti de doğru yapsan içim yanmayacak. Bu ülkede hedef kitlesi muhafazakar seçmen olmayan, ülkenin milli menfaatlerini gözetmeyen partilerin iktidara gelmesi çok zor. Bak adam Erdoğan sonrası döneme nasıl hazırlanıyor. Siz aday çıkartırken bile birbirinizi yiyor, 9 doğuruyorsunuz. Toz kondurmadığınız iki parti, DEM ve İP aday çıkartarak bir çok yerde seçimi kaybetmenize neden olacak. Elinizdeki belediyeleri de kaptırınca, bu milletin karşısına bir daha hangi yüzle çıkacaksınız?