"Emekliler için Türkiye'de yaşam zaten çok zor. Daha ne olabilirki ? Emekliler kışın kombilerini zaten yeteri kadar açamıyorlardı" diyeceksiniz.
Haklısınız, korkarım ki bu kış emekli büyüklerimiz kombilerini hiç açamayacaklar. Açlık sınırının çok altına düşen ve hızla erimeye devam eden maaşları ile karnını bile doyuramayan emekliler doğalgaz kullanabilir mi? Emeklinin ne haddine, doğalgaz ve elektrik kullanmak!
Ne yazık ki yakın bir gelecekte emekli maaşlarına iyileştirme ihtimali de yok.
Neden böyle olumsuz bir cümle kurdum? Açıklayayım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız geçenlerde; "Çok şükür emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz” dedi.
Sayın bakanın bu cümlesi üzerine bir yazı yazmıştım. "Sayın bakan nedir o zor koşullar? Hazinede para mı kalmadı? Ekonomi çok mu zorda? Emekli maaşlarınızı ödediğimize yatın kalkın dua edin, iyileştirme falan da beklemeyin mi demek istiyorsunuz?" diye sormuştum.
Her ay emekli maaşları için 350 milyar TL. civarında bir ödeme yapılıyor. Ortalama emekli aylığı şu anda 19.735 TL. Bu rakam, TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırı olan 27.970 TL’nin oldukça altında. Her ay sonu açıklanan bu açlık ve yoksulluk sınırı rakamları artmaya devam ediyor. Maaşlarda erimeye devam ediyor. Daha ne kadar devam edecek acaba?Emeklilerin neredeyse tamamı açlık sınırının altında maaşlarla yaşama tutunmaya çalışıyor.
Çalıştıkları dönem boyunca ülke ekonomisine büyük katkılar sunan, emekli olduklarında alacakları maaşların karşılığını prim olarak peşin peşin ödeyen emeklilerin insanca yaşam hakkı yok mu?
Emekliler lütuf beklemiyor! Ödedikleri primlerin günümüz koşullarındaki reel karşılığını istiyor.
Sosyal güvenlik sisteminin tüm dengeleri alt üst edildi.
Ne prim gün sayısının önemi kaldı. Ne de ödenen primin rakamsal miktarının. 3600 gün prim ödeyenle, 9000 gün prim ödeyenin maaşı neredeyse eşitlendi. En çok şikayet edilen konu budur. Bu absürtlük yetmez gibi 2008 yılında büyüüük bir reform yapıldı! Aylık bağlama oranı düşürüldü.
Sonraki yıllarda TÜİK'in de katkısıyla emekli maaşları istenilen seviyeye çekildi!
Neticede, emekliler için altın yıllar başladı!
Tarihte ilk defa bu ülkede emekliler yılı bile ilan edildi.
Şimdi, emeklilik sisteminde yeni bir düzenleme yapılması gündemdeymiş. Az prim ödeyene az, çok prim ödeyene çok maaş ödenecekmiş. Peki, geriye dönük olarak tüm maaşlar yeniden düzenlenecek mi? Yoksa, bu düzenleme bundan sonra emekli olacaklar için mi geçerli olacak?
Maaşlar, prim sistemindeki dengeler, hakkaniyet, adalet alt üst edilmeden önceki haline dönmeyecekse kıymeti yok!
Önce bu büyük yanlıştan dönmek gerekir.
Şimdi, birilerinin deyimiyle en güzel dönemlerini yaşayan emekliler; bu kış nasıl hayatta kalacağız diye kara kara düşünüyor.
İlyas Erbay