Savaşların bir hukuku ve kuralları vardır. Bu kuralların başında çocukların, kadınların ve güçsüz insanlar ile sağlık tesislerinin, okulların ve ibadethanelerin korunması gelir. Devletler bu kurallara dikkat ederler. Az önce Gazze'de bir hastahane vuruldu. TV'larda 500 dolayında çocuk ve sivilin öldüğü bildiriliyor. Bu devlet işi olmaktan çıktı. Bu El Kaide, Taliban ve IŞID benzeri bir terör örgütü işine dönüşmüştür. BU BİR VAHŞETTİR. BU BARBARLIKTIR. BU KATLİAMDIR. Bu işin arkasında dünyanın her yerinde çatışma ve savaş çıkaran ABD ve İngiltere ile emperyalist batılı ülkeler vardır. Bu, iki uçak gemisi ve donanmasıyla bölgeyi kuşatan ve savaşın çevreye yayılmasını isteyen ABD'nin kışkırtması ve İsrail'i iteklemesidir. BOP Projesi, Arap Baharı, Demokrasi getireceğiz sloganlarıyla dünyayı aldatan, Irak, Suriye ve Libya'yı bölen, milyonlarca insanın ölümüne neden olan, 2003 yılında ABD Dışişleri Bakanı Condelezza RICE'in açıkladığı projenin uygulanmasıdır. Biz de savaşın stresini, acısını ve korkusunu bizzat yaşayanlardanız. Enosis'i, Akritas'ı önlemek için, Kıbrıs Türkü'nün özgürlüğü için Barış Harekatı'nı gerçekleştiren Türk Askeri savaş hukuku ve kurallarına uygun savaştı. Düşmanın zulmüne, insanlık dışı eylemlerine karşın Türk Askeri yaralı düşmanın yarasını sardı, çocuk ve kadınları korudu, gıda yardımında bulundu. 1950 yılında Demokrat Parti iktidar olduktan sonra SAM AMCA figürüyle Amerika'ya karşı ne güzellemeler yapıldığını, nasıl sempati yaratıldığını biz bilenlerdeniz. Dostumuz, müttefikimiz ve stratejik ortağımız değil miydi ABD ? Johnson Mektubuyla, Kıbrıs Harekatı sonrası uyguladığı ambargoyla, CIA operasyonları, 12 Eylül 1980'e katkıları, FETÖ'ye PKK'ya destekleri, Ekim 1992'de NATO tatbikatında Muavenet Zırhlımızın vurulması,Temmuz 2003'de askerimizin başına çuval geçirilmesi ve son olarak SİHA' mızın düşürülmesi olaylarına karşın tam yetmiş yıl ülkemizi yönetenlerin göremedikleri bu gerçeğin artık anlaşılmasını diliyor, SAM AMCA'nın sahte gülüşünün arkasındaki şeytani kimliğin fark edilmesini bekliyoruz.
- güne giren bu kanlı vahşetin bir an önce sona ermesi en önemli beklentimizdir.