( Dünyanın en aziz varlıkları olan tüm ‘’ Annelere ‘’ ithaf edilmiştir…)
‘’ Biliyorum ki, sen şimdi ayaklarının altına serilen o cennet bahçelerinde açan bir çiçek olarak kalacaksın. Sana son kez veda ederken el salladığım evimizin penceresinde, o güzel bedenin ve gülen gözlerinle bir daha olmayacaksın…’’
Annesizlik ne zor şeymiş be anam. Sen gittin gideli, bilemem nasıl geçecek ömrümden bu geri kalan?
Yokluğuna alışmak ne kelime? Sensizliğin sesinedir, yüreğimde kopan fırtınalarla dolu gecelere bu isyan…
Tam üç yıl olmuş sen gideli, ben hala adını sayıklarım. Bilirim ki bundan sonra, o sevgi dolu güzel yüzünü, o yumuşacık sesini; artık yalnızca kalbimin her köşesinde ve beynimin her hücresinde özleyip bulacağım…
Boşuna dememişler,’’Ana gibi yar olmaz diye’’ Senin sevginin yerini, başka hangi sevgi doldurabilir ki söyle?
Her şey gibi ölüm de sıralı olsun diye dua edip dururdun!
İşte sırayı bozmadın amma, söyle bu kalbim senin yokluğunu nasıl doldursun?
Sensizliğin acısını, ‘’ Gazim’’ diye seslendiğin bu oğulcuğun ne ile avutsun?
Yaşamımız boyunca hiç sayan olmuş mudur acaba? Kaç kez seslenmişizdir onlara:
‘’ Annem, Anneciğim, Canım Anam…’’ hitaplarıyla…
Hayatımızın hangi evresinde onun sevgisinin olmadığı, ona ihtiyaç duymadığımız, ya da onsuz geçirdiğimiz bir duygu fırtınamız olmuştur?
Başımız ne zaman dara düşse, ne zaman bunalsak, ne zaman ağlasak ve ne zaman gülsek hep onu anımsamaz mı beynimiz?
Hangi yaşta olursak olalım; onu gördüğümüz o an da, çocuklaşmaz mı tüm düşüncelerimiz?
Ne zaman onun sesini duysak, ilk kez duymuşçasına heyecanlanmaz mı yüreğimiz?
Yaşamımızın ilk anında onun sıcaklığını hisseder, onun tadı ile tatlanır ilk lokmamız. Onun sesidir, ilk kez işitilen ve ilk seçtiğimiz yüz ifadesidir onun o anaç duygularını anlatan…
İlk atılan adımda da o vardır, hayatımızın ilk güveni ise bizim için çarpan kalbi ile kazanılır. Başarımızda da, başarısızlığımızda da hemen yanı başımızda; daima onun o sevecen kalbi ve okşayan sevgi dolu elleri vardır.
Tıpkı ilk günkü gibi kavrayan pençeleri ile her türlü kötülüklere karşı bizi koruyandır. Hiçbir karşılık beklemeden, canından aziz bildiği evladı için atan bir kalbi vardır. Siz o kalbi kırsanız bile; o kırık kalbi onaran, evlat sevgisine olan sadakattır.
Herkesin annesi bir melektir. Evlatlar ise annelerin hiç büyümeyen kuzucukları ile eşdeğerdir. Onun yokluğu ile anlarsınız hayatınıza giren onarılmaz o boşluğun ne demek olduğunu…
Yüreğimizde bir kor ateş olur yokluğu, unutulmaz bir sızıdır. O sızı sizinle son nefese kadar yaşayacak bitmez bir acıdır…
Ama bu acı; bazen size sevgisi olur,’’Anneciğim’’ dedirtir. Bazen yalnızlığınıza ses veren annesizliğinizin sesidir. Kimi zamansa, ‘’ Ah keşke burada olsaydı…’’ cümleciğinin acısı ile kanatır yüreğinizi ve beyninizin her hücresini. İşte o an yeniden anlarsınız annenizin size olan sevgisini…
Bu gün yine milyarlarca sevgi dolu kalp çarpacak
Bu gün yine milyarlarca gönlün duygu yumakları saçılacak gökyüzüne,
O aziz varlıkları ile cennet bahçelerinde açan tüm ‘’Anne’’ çiçeklerine…
Bu gün yine milyarlarca ‘’Ana‘’yüreğinden dökülen sevgi dolu dualar saçılacak yeryüzüne…
Biz evlatların iyiliğine ve o duygu yumaklarımıza cevap olsun diye…
Şimdi sizler de tutuşun el, ele onlar için hiç büyümeyen çocuklar…
Koşun ‘’ Annem, Anneciğim. Canım Anam…’’ diye seslendiğiniz o meleklere…
Sarın, sarmalayın anneciklerinizi hiç yanınızdan gitmeyeceklermişçesine. Gösterin kalbinizden taşan o coşku dolu sevgi selinizi, öpün o aziz varlığın ellerini, koyun alnınıza yeniden.
Kiminiz ise toprak olmuş bedenlerinin başına koşun, dualarınızla sarıp, sarmalayın o yüce varlıkları. O sizi görecek ve duyacaktır inanın, tıpkı ilk günkü ana yüreğinin heyecanı, size olan sevgisinin tüm coşkusu ile…
Unutmayın ana hakkı ödenmez, bizi biz yapan onlardır, bunu anlamayanlar ise; taş kalpli mahlûklardır.
Ama sadece bir tek gün için olmasın bu sevgi seliniz! Onu her gününüzde sarmalasın yüreğinizden taşan sevginiz…
Bu gün ‘’Anneler Günüymüş’’ dediler. ‘Annesiz gün olur muymuş diye yanıtladım.’ Annesiz gün olur diye sanmayın sakın. O, her gününüz de sizin yanınızda olacaktır inanın…
Kimi zaman, zifir karanlıklı gecelerinizdeki ışığınız,
Kimi zaman, en acılı gününüzün tesellisi.
Kimi zaman, en sevinçli gününüzün gururlu yüzü,
Kimi zaman, ‘’ Şahadetinizdeki Bayrak.’’
Kimi zaman, bu aziz vatanı koruyan yürek.
Kimi zaman ise; Vatan topraklarımıza kast edenlerin,
Korkusu olacaktır.
‘Türk Milletinin Anasını’; tarih sayfaları hep böyle yazdı ve daima böyle yazacaktır…
Bana bunları öğretti canım anam. ‘’Bir gün hak vaki olduğunda, yaz bunları Gazi Oğul.’’ dedi. ‘’Genç kuşaklara ve tüm evlatlara…’’, ‘’Özellikle de Ana kıymeti bilmeyen tüm hayırsızlara!’’, ‘’Yaz ki yeniden öğrensinler!’’
‘’Bu milletin temel direği hala ‘Anadır.’ Bu gerçek, örf ve adetlerimizde değişmeyecek tek yasadır…’’
Gecenin sessizliğine karışır kalbimin feryadı canım anam… Ama bilirim ki duyarsın beni. Sensizliğin acısı ile baş etmek öyle zor ki. Artık yoksun evimizin o penceresinde, Gülen gözlerin ve el sallayan o güzel bedeninle…
Ellerimden tutup beni ilk kez kucakladığın o anın hasretiyle: ’’Anneler Günün Kutlu Olsun Annem, Anneciğim, Canım Anam…’’
Anneler günü kutlu olsun, bu sevginin kutsallığını bilen herkese…
Atilla ÇİLİNGİR
11 Mayıs 2014
www.atillacilingir.com