MUSTAFA AKAY
Adam, üç sözcükle, “Seni başkan yaptırmayacağız” dedi. Bir süre sonra hapsi boyladı.
Selahattin Demirtaş’tan söz ediyoruz.
Bu sözlerin acısını iyi çıkardılar adamdan. Ama, farkında olmadan bir kahraman yarattılar. Şimdi APO’yla görüşmeleri el altından yapıyorlar ama, milletin oyuyla TBMM’ne girmiş kişiyle görüşenleri vatan haini ilan ediyorlar.
Omurgasız siyasetçilerin en büyük özelliklerinden birisi samimiyetsizliktir.
Amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olunca, kendi çıkarlarına ne uygunsa, öyle davranmayı olağan görür, samimiyetsiz kişilik.
Bir de amaca ulaşmak için her şey mubahtır anlayışı çok yaygındır toplumumuzda.
Artık yabancı güçlerin kurdurdukları alenen bilinen PKK denilen örgütün elebaşısı çocuk katili APO denilen çulsuzla el altından görüşenler, zeytinyağı gibi üstte çıkıp, kendi pisliklerini başkalarının üzerlerine atmada da çok mahirler.
Daha dün, gizli gizli yaptıkları görüşmeleri unutmuşlar gibi, ahlaksızca başkalarını suçlayanlar, şimdi yine görüşmelerin önünü açmak için başka yöntemleri ortaya koyma çabasına giriştiler.
Anayasa tartışmalarının bugünlerde yeniden ısıtılıp ısıtılıp halkın önüne konulmasının amacı, yapılmak istenenleri kamufle etmeye yöneliktir.
Sözüm ona kendisine Kürdistan İşçi Partisi diyen, PKK’nın hiç işçi haklarıyla ilgili bir sözünü duydunuz mu?
Bu ayrılıkçı hareketin partileşenlerinin, hiç doğuda feodaliteden söz ettiğine tanık oldunuz mu?
Hiç tarikatlarla, cemaatlerle uğraştıklarını gördünüz mü?
Onlar, halen Türkiye’nin Tapusu Lozan’a karşı, ülkeyi bölüp parçalayan SEVR’in yanındadırlar.
Doğuda, insanların ezildiklerinden, hizmet yoksunu olduklarından söz ederlerken, bu ülkenin en çok öğrenim görmüşlerinin kendi bölgelerinden çıktığını yadsıyarak, kara propagandalarını sürdürmektedirler.
Yıllar süren kanlı savaşlar sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti, ülkenin her yerine eşit bir şekilde hizmet götürme çabasında iken, doğuyu da ihmal etmedi. Nitekim, kamuya ait tesisler o dönemlerde yapıldı.
Ancak, 65 yıldır iktidarda olan sağ partiler, ayrımcılığı derinleştirerek
listelerine aldıkları ağalar ve beyler vasıtasıyla, bölgenin geri kalmasında etken oldular.
Feodalitenin sürmesi ve 40 köyü, 50 köyü olan ağaların sefalarını sürdürebilmeleri için halkı görmezden geldiler.
Dediğimiz gibi, bunların samimiyetlerine inanılmaz. Samimiyet kendi çıkarları söz konusu olduğunda ortaya çıkar.
Sekteye uğrayan açılım saçılım süreci yine denenmek isteniyor.
Bu kez devrede ne yazık ki, kendisine milliyetçiyim diyen Bahçeli de var.
Bir başka aktör ise, Tuncay Bakırhan…
Selahattin Demirtaş, “seni başkan yaptırmayacağız” demişti.
Tuncay Bakırhan, acaba “seni başkan yaptıracağız” noktasına mı gelecek.?
Çünkü yapılmak istenen Anayasa değişikliği ile, Tayyip Erdoğan’a ömür boyu başkanlık sürecinin başlatılmasıdır