Almanya'nın Baden Württember eyaletindeki Ulm Üniversite Hastanesi'nden yapılan yazılı bir duyuruda; ülkemizdeki deprem bölgelerine, son kullanma tarihi geçmiş veya çöpe atılacak malzeme gönderilebileceği belirtilmiş! Söz konusu duyuruda, "Süresi dolan veya çeşitli nedenlerle çöpe gidecek olan her şeyi Türkiye'ye ve Suriye'ye göndermek üzere toplayabilirsiniz." ifadeleri yer alıyor. "Hala kullanımda olan ve son kullanma tarihi geçmemiş malzemeler hariçtir" diye de eklemişler. Duyuru şöyle devam ediyor; "Bandajlar, mide tüpleri veya sondalar gibi son kullanma tarihi geçmiş, ancak tamamen işlevsel, yüksek kaliteli ve orijinal ambalajlı malzemeler hastane istasyonlarında toplanmaktadır. Herhangi bir ilaç içermeyen bu malzemeler, deprem bölgelerine destek amaçlı gönderilebilir. Son kullanma tarihi geçmemiş materyaller ve hasta bakımı için gerekli olan malzemeler ise hastane tarafından üçüncü şahıslara verilemez" yani onlar hastanede kalacak. Tarihi geçenler Türkiye'ye demişler! Tepkiler üzerine, hastane yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada; Bu bir iç yazışmadır. Resmi bir yazı değildir. Yanlış anlaşılma için üzgünüz" deniyor. Açıklamayı, sosyal medyadaki yoğun tepkiler üzerine yapıyorlar. Özürleri kabahatlerinden büyük. Kendilerinin asla kullanmayacaklarını Türk halkına layık görüyorlar. Almanya kadar zengin değiliz. Fakat, biz, Alman halkına böyle bir şeyi aklımızdan bile geçirmezdik. Yazıklar olsun! Bu tatsız başlıkla, hazır konu açılmışken gelin Almanya'ya bir bakalım. Bu ülke dünyanın en zengin 4. ekonomisi. Fakat, değişen dünya düzeninde, şimdilerde, şaşkın ördek misali yönünü arıyor. Henüz bulabilmiş de değiller! Yeni şansölye Olaf Scholz'un Merkel'in yerini dolduramadığı konuşuluyor. Rusya'ya karşı ABD atına oynamışlardı kaybettiler. Rusya'nın burnunu Ukrayna'da sürteceklerini ummuşlardı, olmadı. Şimdi, ABD nin baskılarına direnmeye çalışıyorlar. Geçen hafta; Münih Güvenlik Konferansının toplandığı sırada, sokaklara çıkan binlerce Alman batı liderlerine Ukrayna'ya silah sevkiyatına son verme çağrısı yaptı. ABD ise bunun tam tersini dayatıyor. Alman eliti ve sağduyulu halk son yıllarda ciddi bir muhasebe sürecine girdi. Hükümetin politikaları sert şekilde eleştiriliyor. Alman ekonomisinin lokomotif şirketlerinde de durum çok farklı değil. Onlarda ABD kıskacında. 2008 yılında, uluslararası ihalelerde rüşvet dağıtmakla suçlanan Alman Siemens grubu, Amerikan ve Alman adaletine yaklaşık 1 milyar 200 milyon Euro ceza ödemeyi kabul etmişti. O dönem, bu karar Siemensin patronu Peter Löscher tarafından memnuniyetle karşılanmıştı. Löscher, şirkete çok daha pahalıya patlayacağını düşündüğü soruşturmaların bu yolla kapatılmasını ''en güzel Noel hediyesi'' olarak gördüğünü Bild gazetesine söylemişti. Yüzsüzlüğü bakar mısınız! Ders almamış olacaklar ki, ülkemizde de yakın tarihte şirketin ismi yine rüşvetle anıldı. Bu olay basına da yansıdı. Olayın Türkiye ayağı çok karışık, uzun hikaye... Takipsizlik verilmişti diye hatırlıyorum. Siemens benim emekli olduğum bir şirket. O yüzden hem Almanya hem de Siemens ilgi alanıma giriyor. Özellikle, Siemens AG CEO su Roland Busch ve Şansölye Olaf Scholz'un twitlerini takip ediyorum. Şu aralar Ukrayna halkına ve depremden zarar gören Türk halkına yanınızdayız mesajları peş peşe gönderiliyor. Aynı Siemens kendi vakfının Türkiye'deki emeklilerinin mağduriyetlerini ise görmezden geliyor. Emeklilerin maaşlarına ülkemizdeki yüksek enflasyona rağmen 4 yıl hiç zam yapmayarak yoksulluğa mahkum edebiliyor. Çalışma yaşamları boyunca yüksek primler ödeyen yüzlerce vakıf emeklisini 3/5 bin lira gibi maaşlara mahkum edebiliyor. Siemens Vakfı üyelerine ait olan taşınmaz varlıkların tümünü çeşitli bahanelerle elden çıkararak üyelerini büyük bir maddi kayba uğratabiliyor. Bu arada, rüşvet skandalları ile sarsılan imajını kurtarmak için ise twitter'ı kullanarak ne kadar yardımsever olduğunu göstermeye çalışıyor. Siemens AG Başkanı Roland Busch ve yönetim kurulu üyeleriyle çeşitli tarihlerde yazışmalarım da oldu. Sorunlarımıza maalesef duyarsız kaldılar. Siemens vakfı emeklileri hiç istemedikleri halde; Türkiye'deki Siemens fabrikası önünde haklarını aramak için eylem yapmak zorunda kaldılar. Mağdur olan emekliler talepleri yerine getirilene kadar yeni eylemler yapmakta kararlılar. Konuya, medyanın ilgisi de büyük! Tekrar Almanya'ya dönersek; Pandemi sonrası krizden Çin pazarı sayesinde çıkmışlardı. Sadece volkswagen'in bile toplam cirosunun % 40'ından fazlasını Çin pazarı oluşturuyor. Almanya'nın Çin'le olan ticareti ABD 'yi rahatsız ediyor. Merics Araştırmacısı Thomas des Garets Geddes; Çinli bilim adamlarının Olaf Scholz'u zayıf gördükleri için Macron'da yeni bir Merkel aradıklarını yazmıştı. Bu Çin'lileri de anlamıyorum. Macron çok matah biri sanki! Rusya'ya yaptırımlar konusunda ilk "U" dönüşü geçtiğimiz aylarda Almanya'nın Saksonya Eyaleti Başbakanı Michael Kretschmer den gelmişti. Kretschmer; Ukrayna savaşının ardından Rus Doğalgaz sevkiyatının yeniden başlaması gerektiğini söylemişti. Bir yandan ABD baskısı, diğer yandan Rusya'nın gazı, Çin'in ticari cazibesi...Kafa karışıklığı had safhada. Dünya ne hale geldi! Almanya gibi bir ülke bile yönünü arıyor! Liyakatsiz yöneticileri iş başına getirseniz işte böyle fırıldak misali döner durursunuz. İnsan biraz bize bakarda örnek alır! Yazının başlığına dönersek; Tarihi geçmiş o tıbbi malzeleri sıkıysa kendi halkınıza kullanın. İstemiyoruz sizin yardımınızı. Kendi şirketinin emeklisini görmezden geleceksin ondan sonrada, twitlerle yardım meleği rollerine soyunacaksın. Hadi oradan! Biz bize yeteriz. Yüz yılın felaketini yaşayan güzel ülkem ve asil milletim; tüm olumsuzluklara rağmen, daha da güçlenerek yoluna devam edecektir. Bundan hiç şüphem yok. ALLAH NAMERDE MUHTAÇ ETMESİN!
Mustafa yaman
Depremde Türk halkının yanındayız mesajları, tıpkı Siemens de emeklilerin yanındayız mesajlarına benziyor.????
Sevgi Can Atıcı
Bir Siemens emeklisi olarak 20 yıllık özveri ile çalışmamın karşılığı bu olmamalıydı bize verilen sözler tutulmadığı gibi Almanya Siemens tarafından da yanlız bırakıldık , kimse yanınızdayız masalları anlatmasın .
Salih Bengisu
Aslan’a sormuşlar niye boynun kalın diye
“ kendi işimi kendim yaparım demiş”.
Tabii ki elin adamı elde kalmışları gönderir, tıpkı gelişmemiş ülkelere yada gelişmekte olan ülkelere eski teknolojileri verdiği gibi.
O zaman bizler de kendi teknolojimizi
Geliştirip dürüst ve liyakatlı insanlarımızı göreve getirmemiz
gerekir!!
Aşkın Gür
Depremzedelere tarihi geçmiş malzem gönderenle emeklilerine zulüm esen zihniyet aynı
Proton Sezar
İmar Affı verenler,hazine arazilerini zapt edenler,imar affından para kazananlar,imar affına oy verenler v.s. zincirleme şekilde gidiyor.Balık baştan değil, bütünden kokmuş.
Aydın Ahmet ERGÖR
Gâvur dan dost olmuyor bu yapılmak istenen bizleri en az deprem kadare ezdi altında kaldık. Yardımınızda sahte dostluğunuz da olmaz olsuz. Sözde insan hakları diyenlerin maskesi düştü ve bizi şaşırtmadı. Bizler onlarca yıl çalışıp bu günlere taşıyan emeklilere 4 sene sıfır zam verip bu yılda sağlık sigortası primlerine % 300 lere varan zam yaparak tam gerekeceği yaşlarda poliçe primlerinin aldığımız maaşların üzerine çıkması sonucu sağlık güvencesinden eksik kalmamızın mimarı Siemens CEO sunu anmamak olası değil. Allahın gazabı onun üstüne olsun. Amin.
Nilüfer Geylan
Türkün Turkten başka dostu yoktur. Boşuna söylenmemistir bu söz. Siemens bir hayal kırıklığı benim için. Siemens Vakıf Yöneticileri emekliler için haksızlıklar yapıyorsa nedeni en tepedekilerdir.
Ebru Özkan
Ne yazık Türkiye’yi üçüncü dünya ülkesi olarak görerek aşağılıyor ve bunu duyan yetkililer de gereken tepkiyi gösteremiyor.
Süleyman Yabaaksu
Malesef emeklilerini bu duruma düşüren yöneticilere tek kelime kafanızı yastığa koyun vicdaninizin sessini dinleyin eğer huzurunuz yerinde değilse bilinki bizleri düşürdüğünüz bu durumlardandir.
Ferudun Ates
Son kullanma tarihini geçmiş tıbbi malzemeleri depremden zarar görmüş insanlara göndermek ,insanlığını kaybetmişler yapar.
Bizim pırıl pırıl doktorlarımız da bunlara çalışmaya gidiyor.Millet olarak yaptığımız yanlış tercihlerden dolayı bu günleri yaşıyoruz.
Ata mızın sözünü hiç dinlemedik ve zararını görüyoruz.
Siemens in üstelik yazılı ilkelerine inandık,hepsi palavraymış.Senelerimizi verdik ve günün sonunda elimizde hiç kaldı,yani aldatılkdık.
Selçuk Koç
Onca yıldan sonra özel olarak yetiştirilen ve kendiside Türk olan !! birini Türkiye Siemens ve Türkiye Siemens Vakfının bitirmek için gönderip görevi bitmedi diye de 60’ı geçmiş olmasına rağmen tüm prensiplerini çiğneyerek hâla görevde tutmaya devam ediyorlar
Nilüfer Geylan
Almanya’nın yaptığı bu aşağılamayı kınıyorum. Siemens emeklilerinin mağduriyetinin gidermesi için gereken baskıyı yapmasını bekliyorum. Umuyorum , Siemens bu utanç verici davranışını sonlandırır ve adına yakışır kararları verir. Dünya markası bir kurumun bu durumu gerçekten çok acıklı. Kuruma emek vermiş emeklilerini mağdur eden yöneticilerini istifaya davet ediyorum.