2000’li yıllarla birlikte Türkiye’de başlayan değişimin günümüze getirdiği değişiklikler, toplumun bir kesiminde karşılık bulurken, diğer bir kesiminde ise tepki ile karşılandı… Devlet ve hükümet sistemindeki değişim başta olmak üzere, eğitim, güvenlik, ekonomi, yargı, dış ilişkiler boyutundaki değişiklikler, ülke gündemini devamlı meşgul ederken muhalefete ve topluma tepki verme imkânı vermedi… Geçen yirmi yıllık sürenin tamamına yakını seçim atmosferinde geçtiğini söylemek yanlış olmaz… Günümüzde dış politikadaki gelişmeler, Orta doğudaki sıcak gelişmeler devam ederken, Akdeniz’de doğal gaz arama krizi ardından Libya’daki sıcak gelişmelere dâhil olmanın ülke sosyo-ekonomisine etkileri 2020 ile birlikte hissedilmeye başlayacak… Yirmi yıllık sürede Türkiye her alanda değişikliğe uğrarken Karabük ise değişim yerine değişmemeyi tercih etti… Şehrin sosyo-ekonomisinin değişimine bakıldığında, ekonomik veriler, sosyal verilere fark attığını göstermekte… Yani, şehir yerel yönetimi ,siyaseti, siyasi ve idari politikası, çözüm üretmek yerine günü kurtaracak politikalarla şehrin nabzını tutmayı başardı… Ancak, şehrin değerlerindeki kayıpları, Karabük siyaseti, yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşları, yazılı ve görsel basını ve şehir halkı görmezden geldi… Karabük’ün tanıtım figürlerinin değer kaybına, yok olmasına seyirci kalınmış… 3 Nisan’ı şehir gündeminden silinmiş, Karabükspor kulübünün başarıdan, başarısızlığa düşmesi sağlanmış… Şehir siyasetini oluşturmak amacıyla ortaya atılan projeler hasıraltı edilerek gelecek dönemlere bırakılmış… Atatürk’ün ziyaret ettiği her şehirde bugün etkinlikler düzenlenmekte, şehirlerin tanıtımına katkı sağlamakta… Genç Türkiye Cumhuriyetinin, demir çelik sanayi sektöründe lokomotif olacak Karabük demir çelik fabrikasının 1937 yılında kurulması talimatını da Atatürk vermiş olmasına rağmen, Karabük 3 Nisanı Sanayi Bayramı haline getirememiş… Son yirmi yılda şehir siyasetine damga vuran idari ve siyasi yönetimlerin iç çekişmeleri, şehir ekonomisinin lokomotifi Kardemir’in bu çekişmelerin içerisine çekilerek şehir sosyo-ekonomisine yön verilmeye çalışılmış… Ne derece başarılı olundu derseniz görünen köy kılavuz istemez… Karabük sporun düşüşü devam ederken, kapatmanın moda olduğu günümüzde kulübün kapatılması bekleniyor herhalde… Şehrin tanıtımını sağlayacak projeler raflardan indirilmiş değil… Bölgedeki sosyo-ekonomik gelişmeler göz önüne alındığında, önlem alınmadığı takdirde, Karabük gelecek yıllarda göç veren şehir haline gelebilir… 2020 yılı ile birlikte, şehrin spordaki gururu Karabük sporu yeniden canlandırmak, Kardemir’i siyasi çekişmelerden uzak tutarak 3 Nisan Sanayi Bayramını, Karabük’ün tanıtım lokomotifi olarak yeniden gündeme alınması olmalı… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…