Ihlas Haber Ajansı tarafından
04 Haziran, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yayla evi değil yayla apartmanı

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde son yıllarda kaçak yapılaşmalar ile gündeme gelen yaylalarda çok katlı apartman tarzı evler dikkat çekiyor.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde doğal güzellikleri bilinen yaylalar son yıllarda kaçak ve katlı yapılaşma artarak devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan çalışma ile tespit edilen kaçak yapıların yıkımları yapılsa da vatandaşlar betonarme kaçak yapılar inşa etmeyi sürdürüyor. Çoğunlukla tek katlı ve ahşap evleri ile bilinen Doğu Karadeniz yaylalarında son dönemde tek katlı yayla evlerinin yerine 2-3 katlı yayla apartmanları yükseliyor. Hayvancılık yapan besicilerin asırlardır kullandığı yaylaların turizme açılması ile bakir yaylalar yerini binaların yükseldiği şehirlere dönüşmeye başladı. Bazı vatandaşlar kendi konaklamaları için yayla apartmanları yaparken, çoğunluğu ise ticari amaçla kiralamaya gidiyor.

“Her taraf betonarme“
Sosyal medyada özellikle yaylalarda çektiği belgeseller ile tanınan Turgut Bayraktar’ın çekim yaptığı Trabzon’un Çaykara ilçesindeki Öküzlü Yaylası da bu yayla apartmanları ile doldu. Yayla sakinleri de bu durumdan şikayet ederken, yaşlı bir yayla sakini yaylalarda büyüdüğünü belirterek betonarme yapılara şu şekilde tepki verdi:
“84 yaşındayım. Bu dağlarda büyüdüm. Böyle bir şey başımıza gelmedi. Evler birbirine üstüne oldu. Gidecek yer yok. Yaylalar hayvanlar içindir. Yaylanın çiçeği hayvanlardır. İnsanlar değil hayvanlar yaylanın çiçeğidir. Şimdi her taraf betonarme. Dünya doldu betonarme. Yayla yaylalıktan çıktı.”

İmar affında 170 bin kaçak yapı için başvuru yapılmıştı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2018 yılında tüm yurtta başlatılan İmar Barışı ile özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde doğal güzellikleriyle ön plana çıkan yaylalarda çarpık ve kaçak yapıların önüne geçilmesi sağlanması hedeflenmişti. O yıllarda Artvin’de 984, Rize’de 36 bin, Giresun’da 19 bin, Gümüşhane’de 13 bin ve Trabzon’da 100 bin kişi başvuru yaparken, imar barışından yararlanamayan vatandaşlar ise evleri yıkılmıştı. Özellikle 2019 yılında Trabzon’daki birçok yaylada yıkım yapılırken, zaman zaman gerginliklerde yaşanmıştı.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) TÜBİTAK takviyeli projeyle geliştirilen magnezyum alaşımlarının hem yakıt tasarruf sağlaması hem de daldaki çevresel sürdürülebilirlik maksatlarına katkı sunması bekleniyor.
KBÜ Metalurji ve Gereç Mühendisliği Kısmından Prof. Dr. Ali Güngör ve doktora öğrencisi Yousef Mustafa Salem Fhail Boom, TÜBİTAK 1002 projesi kapsamında otomotiv ve havacılık dallarında kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi. Bu projeyle, hem yakıt tasarrufu sağlanması hem de sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefleniyor.
Enerji kaynaklarının hudutlu olması nedeniyle hafif materyallere yönelik arayışların arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Güngör, "Enerjiye olan talep her geçen gün artıyor. Biz de ‘Yakıt tasarrufu konusunda ne yapabiliriz?’ sorusuna tahlil arayarak hafif metaller üzerinde çalıştık" dedi. Magnezyumun bilinen en hafif metallerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Güngör, bu özelliğin kara ve hava taşıtlarında değerli avantajlar sağladığını söz etti. "Magnezyum, alüminyuma kıyasla yüzde 36, demire kıyasla yüzde 78 daha hafiftir. Bu da çeşitli araçlarda kıymetli yakıt tasarrufu sağlamaktır" diyen Güngör, magnezyumun dayanımının ve korozyon direncinin düşük olması ve şekillendirilebilme zorlukları nedeniyle endüstriyel kullanımının sonlu olduğuna dikkat çekerek bu dezavantajları gidermek için magnezyuma çeşitli elementler eklediklerini lisana getirdi. Güngör, magnezyum alaşımlarının otomotiv dalında direksiyon simidi, iç kapı iskeleti, koltuk iskeleti, şanzıman kutusu üzere birçok modülün üretiminde kullanıldığını söyledi. Magnezyumun araba sacı olarak kullanılması için 6000 serisi denilen alüminyum alaşımlarının akma dayanımına eşit olması gerektiğini anlatan Güngör, "Biz bu çalışmalarda düşük oranlarda alüminyum, çinko, kalsiyum ve manganez içeren magnezyum alaşımlarını döküm yoluyla ürettik. Akabinde uyguladığımız ısılı süreç ve sıcak haddeleme tekniklerini kullanarak, akma dayanımı 155 megapaskal, çekme dayanımı 240 megapaskal olan ve düzlem şekillendirilebilirlik özelliğine sahip magnezyum alaşımlarını üretmeyi başardık" diye konuştu. Elde edilen sonuçların, daha yüksek performanslı magnezyum alaşımlarının üretilebileceğini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Güngör, bir sonraki kademede üretim süreçlerini daha da geliştirerek patent müracaatında bulunacaklarını aktardı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.