blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
16 Eylül, 2024 10:49 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Yardımcı Kitaplar Velileri Maddi Anlamda Zorluyor

2024-2025 Eğitim Öğretim Dönemi’nin başlaması ile birlikte öğretmenlerin Devletin verdiği ücretsiz  kitaplara ek olarak yardımcı kaynak kitap istemesi velileri maddi anlamda zor durumda bırakırken, bu durum devletin verdiği ücretsiz kitaplarını tartışılır hale getiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB)  verdiği ücretsiz kitapları yetersiz bulan bazı öğretmenler, dışarıdan “kaynak kitap” adı altında öğrencilerden ek kitap almalarını talep ediyor. Ek kaynak kitapların pahalı olması velilere ayrı bir ekonomik yük getirirken, bu durum Devletin verdiği ücretsiz kitapları da tartışılır hale getiriyor. 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı’nın başlaması ile birlikte kırtasiye malzemelerinin pahalılığı velilerin belini bükerken, bir de öğrencilerden yardımcı ek kaynak istenmesi zaten zar zor çocuklarının kırtasiye masrafını karşılayan velileri ek bir yük getiriyor. Bir çok veli kaynak kitapların pahalılığından dert yanarken,  yardımcı kaynak kitap için okulların belirli marka kırtasiye ürünlerini işaret ettiği ve bunun da farklı yorumların yapılmasına neden olduğu ifade ediliyor. Öte yandan öğretmenlerin dersleri istenilen kaynak kitaplardan işlemesi ve öğrencilere ödevleri bu kitaplardan vermesi de ayrı bir mağduriyete neden oluyor. MİLLİ EĞİTİMİN VERDİĞİ BEDAVA KİTAPLAR YETERSİZ Mİ? "Milli Eğitim Bakanlığı tarafından daha okullar açılmadan sıralara bırakılan ücretsiz ders kitapları madem yetersiz neden veriliyor, yeterliyse neden yardımcı kaynak kitap isteniyor" diyerek adeta sitem eden veliler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın konuyla ilgili genelgesine rağmen bir çok okulda öğrencilerden ek olarak kaynak kitap alınmasını zorunlu tutmasının doğru olmadığını belirtirken,  "Devlet yaklaşık 20 yıldır kitapları masanın üzerine hazır bir şekilde bıraktığı halde kaynak kitap arayışına gidiliyor. Kırtasiye kırtasiye kaynak kitap peşinde dolaşıyoruz.  Ayrıca bu kaynak kitaplar fahiş fiyatlara satılıyor. Sayfası dahi açılmadan çöpe giden bir sürü kitap var. Yani bir nevi israfa yol açıyor. Ayrıca, o kitaplardan ödevler de veriliyor bu şekilde veliyi mecbur tutuyorlar. Bunlara ne gerek var bizim kitaplarımız bize yeter" dedi. KAYNAK KİTAPLARLA MASRAFLAR KATLANIYOR "Milli Eğitim Bakanlığı’nın dağıttığı bu kitaplar madem yetersiz kalıyor o zaman çocukların daha iyi faydalanabileceği kitaplar dağıtılsın" diyen veliler, "Madem bu kitaplar işe yaramıyor basımı yapılmasın devletin parası boş yere  çarçur edilmesin ya da çocuklarımıza hangi kitaplar faydalı olacaksa o kitaplar dağıtılsın. Bu durum yasal olmamasına rağmen bir türlü önüne geçilemiyor, her sene aynı sıkıntıları yaşıyoruz.  Bir ailede iki veya üç çocuk olduğunu düşünün bu da her bir öğrenci için ayrı bir kaynak kitap demek,  zaten ekonomik şartlar ortada,  çocukların kırtasiye masrafları zaten zorluyor bir de buna kaynak kitap eklenince işin içinden hiç çıkamıyoruz.  Buna mutlaka çözüm bulunması gerekiyor." diye konuştular.  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Kasım, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Bakan Uraloğlu: “İlk göreve geldiklerinde 4.7 milyon kullanıcının bilgileri yurt dışına çıkarılmıştır”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamasıyla 4.7 milyon kullanıcının bilgilerinin yurtdışına çıkarıldığını belirterek, "İlk vazifeye gelindiği anda bu yapılmıştır. Bu türlü bir iradeye mi biz bu ülkeye teslim edeceğiz. Allah’ın müsaadesiyle etmeyeceğiz" dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Trabzon’da düzenlenen AK Parti Mahallî İdareler Başkanlığı Bölge Toplantısı’na katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Bakan Uraloğlu, 2053 yılında demiryolu ağını 17 bin 500 kilometreye çıkartılacağını belirterek, "Ülkemizi 2 bin 251 kilometrelik süratli demir yolu yaparak yüksek süratli demir yolu ağları ile tanıştırdık. Önümüzdeki aylarda 225 kilometre süratli giden yerli ve ulusal yüksek süratli tren setimizi raylarda denemeye başlayacağız. İnşallah 2028 yılında 14 bin kilometre olan demiryolu ağımızı 17 bin 500 kilometreye çıkartacağız. 2053 yılında da 28 bin 500 kilometreye çıkartacağız. 2053’e kim sağ kim selamet diye bir yaklaşım olabiliyor. Tabi ben Rabbimden kendi adıma 2053’ü bana görmeyi nasip etsin diye niyaz ediyorum. Daima birlikte inşallah. 48 saatte süratli trenlerle bütün Türkiye’yi dolaşma imkanına inşallah nasip olacağız" dedi.

"İstikbali bilgiler dahil hepsi daima beraberinde yurt dışına çıkarılmıştır"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamasıyla 4.7 milyon kullanıcının bilgilerinin yurtdışına çıkarıldığını kaydeden Bakan Uraloğlu, "Biz ideoloji değil insanı merkeze koyduk. Hengame değil hizmet odaklı olduk. Rant değil proje odaklı olduk. Laf değil hakikaten icraat odaklı olduk. Lakin maalesef ülkede muhalefet yapma ismine olanlar bunun tam karşıtından hareket etmişlerdir. Yürütülen kimi isimli soruşturmalar var biz bunun hiçbir yerinde yokuz. Şikayet eden kendileri, itirafçı olan kendileri, iç hengame eden kendileri ancak isimli makamlar elbette takip ediyor. Benim Bakanlığımı ilgilendiren bir tarafı huzurlarınızda paylaşmak istiyorum. İstanbul’un ferdî bilgileri ile ilgili soruşturmanın bir modülü var ondan bahsedeceğim. İstanbul’daki Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamaya koyduğu 4.7 milyon kullanıcının bilgileri. O bilgilerde bütün şahsî bilgiler var. İrtibat bilgilerinden, TC kimlik numarasına, mail adresine, mesken ve iş adresine bütün bilgileri var. Birebir vakitte pozisyon bilgisini paylaştığı için bütün gününü hayatını nerede geçirdiğinin bilgileri var. Hasebiyle sizin özeliniz neredeyse ne varsa bütün bilgiler yurt dışına çıkarılmıştır. Bunun en suçsuz mazereti seçimlere yönelik insanlara ulaşma mazeretidir. Bunu da yaptılar zati. Kim Abdulkadir Uraloğlu. Kimdir bu; AK Partilidir. Tamam onun önüne biz hangi reklamları nerede nasıl çıkarırsak onu tesirler kendimize oy verdiririz. Bu en saf olanıdır. Fakat istikbali bilgiler dahil hepsi daima beraberinde yurt dışına çıkarılmıştır. Birinci vazifeye gelindiği anda bu yapılmıştır. Bu türlü bir iradeye mi biz bu ülkeye teslim edeceğiz. Allah’ın müsaadesiyle etmeyeceğiz. Biz bu ülkeye hizmet etmeye daima bir arada devam edeceğiz. İnancımız, çabamız, sadakatimiz ile yolumuza Allah’ın müsaadesiyle devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini almadan 2029’u konuşmamızın bir manası yok. 2027 mi olur 2028 mi olur seçimi Allah’ın müsaadesiyle inşallah beraberce alacağız. Bu ülkeye bütün gruplarımızla birlikte bütün dava arkadaşlarımızla bir arada hizmet etmeye devam edeceğiz" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin