Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Ekim, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Yakalanma riski en yüksek kanser

Prof. Dr. Onur Eşbah, meme kanseri bilinçlendirme ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada meme kanserinin, her sekiz kadından birinde görülen, yakalanma riski en yüksek kanser türü olduğunu vurguladı.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Onur Eşbah, meme kanseri bilinçlendirme ayı dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Meme kanserinin, her sekiz kadından birinde görülen, yakalanma riski en yüksek kanser türü olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Prof. Dr. Onur Eşbah, bu kanser çeşidinin memeyi oluşturan dokularda bulunan bazı hücrelerin DNA’sının mutasyona uğrayarak kontrolsüzce bölünüp, çoğalması sonucu meydana geldiğini söyledi.
Meme kanserinin henüz önlenebilir bir hastalık olmadığına ancak erken teşhis edilmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Onur Eşbah, meme kanseri riskini artıran sebepleri; obezite, hiç doğum yapmamış olmak, hareketsiz yaşam, alkol tüketimi, erken yaşta adet görmeye başlayıp geç yaşta menopoza girmek (meme dokularının yüksek hormon düzeylerine daha uzun süre maruz kalması), genetik BRCA 1-2 mutasyonu taşıyor olmak, ailede meme kanseri öyküsü olması, şeklinde sıraladı.

Meme kanseri riskini azaltma yolları
Meme kanserinden korunmanın yöntemleri hakkında da açıklamalarda bulunan Onur Eşbah, “Meme kanseri multifaktöriyel bir hastalıktır. Kanserden korunmak için bu faktörlerden bazılarına yönelik çeşitli önlemler alınabilir. Örneğin beslenme alışkanlığı ve fazla kilo pek çok hastalığın olduğu gibi meme kanserinin de riskini artırmaktadır. Bu riski azaltmak için günlük yağ tüketimini azaltmak, alkol tüketimini sınırlandırmak, sigaradan uzak durmak, düzenli fiziksel aktivite yapmak etkili olabilir. Bunun yanında çocuk sahibi olmak ve emzirmek de meme kanseri riskini azaltmaktadır. Her 12 aylık emzirme dönemi için meme kanseri riski yaklaşık olarak yüzde 4 azalır” dedi.

Meme kanseri tehdidi altındaki en riskli grup
En riskli grubun genetik BRCA-1-2 mutasyonu taşıyanlar olduğunu vurgulayan Eşbah, “BRCA gen mutasyonuna sahip kadınlarda, meme kanseri görülme oranı yüzde 80-85 oranında olabilmektedir. Bu mutasyona sahip ve meme kanserine yakalanmış olan kadınlarda ikinci meme kanseri riski de yaklaşık olarak yüzde 50-60 arasındadır. Ayrıca, over (yumurtalık) kanseri riski ise yüzde 45-50 arasında kabul edilmektedir” şeklinde konuştu.

Nasıl tedavi edilir? bitkisel ürünlerden yararlanılır mı?
Kanserin özelliklerine ve evresine göre tedavi uygulamasına başlandığını ifade eden Prof. Dr. Eşbah, “Tedavi planı, genellikle multidisipliner bir ekip tarafından oluşturulur. Tedavi verilirken yaşam kalitesinin bozulmaması, en önemli amaçlardan biridir. Meme kanseri tedavisinde cerrahi, kemoterapi adı verilen ilaçla tedavi, radyoterapi (ışın tedavisi), hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi ve hormon tedavileri, hastanın ve hastalığın durumuna göre tek başına veya birkaçı birlikte kullanılarak yapılır. Özellikle belirtmek isterim ki, onkoloji literatürüne girmeyi başaran, bilimsel olarak meme kanserine yararı kanıtlanmış herhangi bir bitkisel ürün yoktur” dedi.

Onkoloji ünitesi bölgeye de hizmet veriyor
Düzce Üniversitesi Hastanesinde medikal onkoloji kliniği olarak hastalara hizmet verildiğini hatırlatan Prof. Dr. Onur Eşbah, “Hasta sayılarımız ne yazık ki oldukça yüksek. Onkoloji kliniği olarak, ayaktan kemoterapi merkezimizde ve hastanemiz yataklı servisinde hastalarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Şunu da özellikle vurgulamak istiyorum, onkolojik tedavilerimizi robotik ilaç hazırlama sistemiyle el değmeden, insan faktörlü hataları minimuma indirerek veriyoruz. Düzce ili dışında onkoloji ünitesi olarak bölgeye de hizmet vermekteyiz. En fazla bölümümüze başvuran şehirler arasında; Bolu, Zonguldak, Ereğli, Alaplı, Sakarya’nın Hendek ilçesini sayabilirim. Yıllık 19 bin 50 poliklinik hastası ve 5 bin 30 kemoterapi tedavisi verdiğimizi ve bu sayıların her yıl arttığını söyleyebilirim” ifadelerinde bulundu.
Erken tanının hayat kurtarıcı olduğunu tekrar vurgulayan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Onur Eşbah, 40 yaş üstü kadınların muayene ve yıllık mamografilerini ihmal etmemelerini hatırlatarak açıklamasını sonlandırdı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
21 Ağustos, 2025 16:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye’nin en büyük şişme oyun alanı Samsun’da

Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Sevgi Park’ta hayata geçirilen Türkiye’nin en büyük kapalı şişme çocuk oyun alanı Balonya, 30 Ağustos’ta hizmete açılacak.
Dev kaydıraklar, trambolin park, top havuzları, oyun labirentleri ve farklı şişme oyun kümelerinin yer aldığı 7 bin metrekarelik alan, 0-14 yaş kümesindeki çocuklara unutulmaz bir tecrübe sunacak. Alan içinde ayrıyeten kafeler, yeşil alanlar ve oturma bölgeleri de bulunuyor.
Açılış günü ve sonraki gün (30-31 Ağustos) sihirbaz, bubble gösteri, tahta bacak, yüz boyama, sosis balon ve çeşitli ikramların yer aldığı fiyatsız etkinlikler gün uzunluğu düzenlenecek. Balonya, haftanın her günü 09.30-21.30 saatleri ortasında hizmet verecek, seans mühleti ise 75 dakika olacak.

"Çocuklarımız artık Balonya’da buluşacak"
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Tüm hemşehrilerimizin heyecanla beklediği Balonya’da çalışmalarımızı tamamladık ve açılış tarihimizi belirledik. Keyifli çocukların kentinde, çocuklarımızı daha memnun edecek Balonya, 30 Ağustos’ta hizmete açılıyor. Açılışa özel birbirinden hoş etkinlerimiz de çocuklarla buluşacak. Balonya artık çocuklarımızın ve ailelerimizin yeni buluşma noktası olacak. Sevgi Park, daha fazla memnun çocuğu ağırlayacak, daha fazla çocuk sesiyle şenlenecek. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda kentimize hoş bir armağan verelim istedik. Tüm Samsun’umuza, ailelerimize ve çocuklarımıza şimdiden güzel olsun" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin