Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Haziran, 2024 04:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Uzmanından uyarı; kurban keserken doğru bilinen yanlışlar ciddi yaralanmalara sebep olabilir

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Acil Tıp Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Şükran Koca, Kurban Bayramı öncesi kasapların dikkat etmesi gereken hayati noktaları vurguladı. Koca, yaraya özellikle tütün, şeker basma ve merhem sürme gibi durumların olumsuz etkilerinin altını çizdi.

Dr. Koca, kurban kesiminde kullanılan bıçakların bilenmiş olması nedeniyle küçük travmaların bile büyük kesiklere yol açabileceğini belirtti. Koca, "Önemli olan yarada kanama varsa öncelikli olan kanamanın durdurulması. Temiz bir örtü ile bası istiyoruz. Bu yaraya herhangi bir ilaç, merhem sürülmesini istemiyoruz" dedi.
Dr. Koca, turnike uygulamasının ve tütün veya yaprak sarma gibi geleneksel yöntemlerin bölgenin beslenmesini bozabileceğini ve daha büyük sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti.
Ayrıca, enfekte olmuş etle temas etmiş bıçakların kullanılması durumunda antibiyotik tedavisine başlanması gerektiğini belirtti. Doğru bilinen yanlışlara dikkat çeken Koca, "Yanlış uygulamalar bizi en çok sorun yapanlar. En küçük travmada hastaları yedirip içirme, bizim ruhumuzda o var. ‘Kolonya dökelim, yedirip içirelim.’ Fakat biz bu dönemde sağlık kurumuna gelecekse herhangi bir şekilde yedirilip, içirilmesini istemiyoruz" diye konuştu.

"Yaralanan da müdahale eden de sakin kalmalı"
Dr. Koca, yaralanan kişinin ve müdahale eden kişinin sakin kalmasının önemine değindi.
Koca, "Yaralanan kişinin de müdahale eden kişinin de çok sakin olması gerekiyor. Eğer sakin olmazsa bir panik olursa yaralamanın ciddiyeti de artıyor. Gereksiz müdahaleler artıyor. Gereksiz kan kayıplarına sebebiyet verebiliyoruz" dedi. Ayrıca, konuya hakim olmayan kişilerin ciddi yaralanmaları hafife alarak sağlık kuruluşuna başvuruyu engelleyebileceğini ifade etti.

"İlk önereceğimiz şey yaralanmanın önlenmesidir"
Kurban kesiminde koruyucu önlemlerin alınmasının ve ehil kişiler tarafından işlerin yapılmasının önemine vurgu yapan Dr. Koca, "Bu tür yaralanmalarda aslında yaralanmanın önlenmesi önemli. Keskin bıçaklarda dikkat edilmesi, ehil kişiler tarafından yapılması, bunlara dikkat edilmesi önemli. Yaralanmalardaki ilk önereceğimiz şey koruyucu önlemlerin alınması ve yaralanmanın önlenmesidir" ifadelerini kullandı.
Yaralanma anında en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtti. Evde bilinmedik tedavilerin uygulanmasının daha büyük sorunlara yol açabileceğini söyledi.

"Bıçağı çıkartmayı önermiyoruz"
Dr. Koca, kanamayı durdurmak için yapılacak en doğru yöntemin baskılı pansuman olduğunu ve evde pansuman malzemesi bulunmuyorsa temiz bir örtü ile bası yapılmasını önerdi.
Yaraya şeker dökülmesi ile ilgili uygulamaları da hatırlatan Koca, "Şekeri orada biz zaten hiç istemiyoruz. Çünkü orada organizmaların üremesine sebebiyet veriyor. Kanama durdurucu yetkisi de yok. Kanamalarda yapılacak tek şey baskılı pansuman. Pansuman malzemesi evde olmayabilir. O yüzden temiz bir örtü diyoruz. Temiz bir örtü ile baskı uygulanması. İlaç, merhem sürülmesini istemiyoruz" diye ifade etti.
Koca yabancı cisimlerin yerinden çıkarılmaması gerektiğini belirterek, "Bıçak dediğimiz yabancı cismi alanda çıkartmayı önermiyoruz. Kanama miktarını artırıyor. Ehil ellerde uygun şartlarda uygun tedavi ile çıkartılması gerekiyor" sözlerine yer verdi.
Kurban Bayramı’nda kasapların dikkatli olmalarını ve yaralanma riskini en aza indirmek için gerekli önlemleri almalarını tavsiye eden Dr. Koca, "Kesim işlemlerinde dikkatli olunmalı, bıçaklar ehil kişiler tarafından kullanılmalı ve herhangi bir yaralanma durumunda doğru ilk yardım uygulanmalıdır" dedi.

Koca, yaralanma anında sağlık kuruluşlarına başvurmanın önemini bir kez daha hatırlattı.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

İftar saatinde yaşadıkları heyelanı kıyamete benzettiler

Rize’nin Ardeşen ilçesinde meydana gelen heyelanın akabinde 18 meskenin tahliyesine neden olan heyelan anını anlatan köylüler, o anları kıyamete benzettiler.
Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı Aşağıdurak Köyü’nde Cuma akşam saatlerinde heyelan meydana geldi. Karın erimesiyle yumuşayan toprak zirveden koparak köyün içerisinden aktı. Balçığa bulanan köydeki 18 konut Afet ve Acil Durum Yönetimi Müdürlüğü (AFAD) tarafından önlem hedefli tahliye edildi. Heyelan nedeniyle suların kesik olduğu köyde vatandaşlar tarafından paklık çalışmaları devam ederken, Rize Vilayet Özel İdaresi’ne bağlı takımlar de bölgede çalışmalarını sürdürüyor.
Heyelanda meskeni ziyan gören ve heyelanın yaşandığı o anları anlatan İsmail Hakkı Bayrak, komşularının kendilerini uyardığını lisana getirerek "Tam iftar saatiydi, telefonumda öbür odada sessizdeydi. Hiç haberim olmadı. Üstten geliyor afet fakat hiç haberimiz yok. Komşular bağırdı bize ‘Evden çıkın’ diye lakin biz duymadık. Konutun art kısmına kadar geldiğinde eşim ne oluyor diye bir dışarıya baktı ki bize işaret ettiler ‘Evden çıkın’ diyerek. Biz de çabucak çıktık meskenden. Ardımızdan konutun kapısını doldurdu. Komşumuzun konutuna sığındık ve o gece konuk olduk" dedi.
Evlerinin tahliye edildiğini lakin köyde bulunan hayvanları için her gün ilçe merkezine gidip gelmek zorunda kaldığını kaydeden Bayrak "AFAD’dan geldiler ve burayı boşaltın dediler. Çalışma yapmak üzere tekrar geleceklerini söylediler. Şuanda oturma müsaadesi yok. Ardeşen merkezde kalıyoruz. Her gün inip geliyoruz. Ahırda hayvanımız var, merkezde bağlayacak yer yok. Ne yapacağız bizde bilemiyoruz" sözlerini kullandı.
Eşinin uyarısı üzerine balkona çıktıktan sonra gördükleri karşısında şoke olduğunu vurgulayan köy sakini Emine Ofluoğlu ise heyelan anlarını "Bir baktım ki kıyamet koptu geliyor" sözleriyle anlattı. Ofluoğlu "İftardan biraz evvel eşim balkona çıktı. ‘Çok gürültü var, rüzgar mı ne var?’ dedi. Bende onun üzerine balkona çıkıp denetim edeyim dedim. Sonra bir baktım ki kıyamet koptu geliyor. Ondan sonra çabucak yengeme bağırmaya başladım. Eşim telefonla arayınca duymadılar lakin sonra sesimizi duyarak dışarıya çıktılar. Üstten büyük bir ses geldi. Allah’tan o sıra çıkmıştılar meskenden. Allah kurtardı. Korkan komşularımın hepsi o gece benim konutuma geldi. Sabaha kadar dehşetten hiç uyuyamadık" diye konuştu.
Heyelanın akabinde köyde su kesintisi olduğuna dikkat çeken Ofluoğlu "Şimdi de suyumuz akmıyor. Depoya çıktım, köyde 1 damla suyumuz yok. Yerinde depo yapılmasını rica ediyorum yetkililerden. Bir yangın çıksa köyde su yok" açıklamasında bulundu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.