Uzmanından bayram için beslenme uyarısı: “Baklava ya da kadayıf gibi şerbetli tatlılar yerine dondurma ya da sütlü tatlılar tercih edin”
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Nisan, 2024 04:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Uzmanından bayram için beslenme uyarısı: “Baklava ya da kadayıf gibi şerbetli tatlılar yerine dondurma ya da sütlü tatlılar tercih edin”

Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesinde sağlıklı beslenme konusunda uyarılarda bulunan Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ, baklava ya da kadayıf gibi şerbetli tatlılar yerine dondurma ya da sütlü tatlıların tercih edilmesinin daha faydalı olacağını ifade etti.
Uzmanlar, Ramazan Bayramında baklava ya da kadayıf gibi şerbetli tattılar yerine, dondurma ya da sütlü daha hafif tatlıların tercih edilmesi tavsiyesinde bulundu. Bayramda insanların çok fazla yemek yemeye yöneldiğini belirten Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ, sağlıklı beslenmeyle ilgili tavsiyelerde bulundu. Ramazan Bayramında sağlık beslenmeyle ilgili yapılması gerekenler hakkında bilgi veren Diyetisyen Tekirdağ, “Ramazan süresince öğün sayısının azalması ve beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, bireyleri bayram döneminde psikolojik olarak daha fazla yemeye sürüklüyor. Ancak, Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte aşırı yeme alışkanlığı, çeşitli sağlık sorunlarını kaçınılmaz hale getiriyor. Ayrıca, Ramazan boyunca kilo alımının en önemli nedenlerinden biri olan yavaşlayan metabolizma, dikkate değer bir faktör olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, bayram da dahil olmak üzere, az ve sık yemek yiyerek öncelikle metabolizmanın hızlandırılması önem taşıyor” dedi.

"Kan şekerinin hızlı yükselmesine ve çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir"
Şeker, çikolata veya hamur ürünlerinin hızlı tüketilmesinin çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceğini söyleyen Tekirdağ, “Geleneksel bayram ikramları arasında bulunan şeker, çikolata ve hamur işleri gibi yüksek enerjili gıdalar, kan şekerini hızla yükselten ve sindirim sistemi problemlerine neden olabilen gıdalardır. Bu tür gıdaların ani ve aşırı tüketimi, kan şekerinin hızlı yükselmesine ve çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Dolayısıyla, vatandaşların bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeleri, aşırıya kaçmamaları ve yeterli, dengeli beslenme ilkelerini göz önünde bulundurmaları önemlidir” diye konuştu.

"Su tüketimini arttırmak ve içecek olarak ayran veya mineralli suları tercih etmek gerekmektedir"
Ramazan Bayramında su tüketiminin arttırılmasını isteyen Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ, “Ramazan ayının sona erdiği ilk günlerde artan sıvı ihtiyacını karşılamak oldukça önemlidir. Diğer tüm besinler ve içeceklerin sağladığı sıvının, içilen suyun yerini tutmayacağı unutulmamalıdır. Dolayısıyla, su tüketimini arttırmak ve içecek olarak ayran veya mineralli suları tercih etmek gerekmektedir. Ramazan ayı boyunca beslenme ve sıvı alımındaki dengesizlikler ve yetersizlikler nedeniyle oluşan kabızlık gibi metabolizma sorunlarını hafifletmek için lifli ve posalı besinlerin tüketimi arttırılmalıdır. Bu besinler arasında mevsim meyve-sebzeleri, kurubaklagiller ve tam tahıllı ürünler yer alır. Ramazan sonrası kahvaltının içeriğine dikkat edilmelidir. Bayram kahvaltılarının aşırıya kaçmadan, hafif ve az yağlı yiyeceklerden oluşması önemlidir. Örneğin, haşlanmış yumurta, süt, ceviz, esmer ekmek ve mevsim sebzelerinden oluşan bir kahvaltı tercih edilmelidir, börek gibi ağır yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Bayram ziyaretlerinde özellikle tatlı, şekerleme, draje ve çikolata tüketimine dikkat edilmelidir; bu tür gıdaların küçük hacimli olmalarına rağmen yüksek enerji içeriklerine sahip olduğu unutulmamalıdır. Misafirlerinize baklava veya kadayıf gibi şerbetli tatlılar yerine, dondurma, meyveli ve sütlü tatlılar gibi daha hafif alternatifler sunabilirsiniz. Ayrıca, şeker yerine kuru meyveleri ikram etmek de sağlıklı bir seçenek olabilir. Kuru meyvelerinizi ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişlerle süsleyerek besleyici ve vitamin-mineral içeriği yüksek ikramlar hazırlayabilirsiniz. Bu şekilde, misafirlerinize hem sağlıklı hem de lezzetli bir alternatif sunmuş olursunuz. Bayramda şekerli besinlerin yanı sıra çay ve kahve tüketimine de dikkat etmek önemlidir. Günde 8 bardaktan fazla çay veya 2 fincandan fazla kahve tüketilmemelidir. Ayrıca, gazlı içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu şekilde, sağlıklı bir içecek alışkanlığı korunarak bayram boyunca daha dengeli bir beslenme sağlanabilir. Bayramda, besin tüketiminin kısıtlandığı bir dönemden çıkmış gibi hissetmek, kontrolsüz ve ani besin tüketimini engellemek adına otokontrolü elden bırakmamak önemlidir. Bu süreçte, dengeli ve ölçülü beslenmeye dikkat etmek, aşırıya kaçmamak ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarını korumak önemlidir. Bayramda alınan enerjiyle harcanan enerji dengesini sağlamak için en azından yürüyüş ve spor aktiviteleri için fırsat oluşturulmalıdır. Bu, bayram süresince sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek ve bedeni aktif tutmak için önemli bir adımdır” şeklinde konuştu.
40 gram civarındaki 1 dilim baklavanın 200 kilokalori olduğunu hatırlatan Tekirdağ, “40 gram 1 dilim baklava 200 kilokaloridir. 1 dilim baklava, 2 porsiyon meyve ile 2 tam ceviz ve 1 dilim ekmeğe eşittir. 1 dilim baklava, 20 küp şeker demektir. 1 dilim baklava, 45 dakika yürüyüş ya da 30 dakika koşmak demektir” ifadelerini kullandı.
Diyetisyen Tekirdağ, vatandaşlarında Ramazan Bayramını kutlayarak, hayırlı ve sağlıklı bir bayram geçirmeleri dileğinde bulundu.

Trabzon’un bu mahallesinde örnek gelenek
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Aralık, 2024 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Trabzon’un bu mahallesinde örnek gelenek

Trabzon’un Yomra ilçesindeki Özdil mahallesinde bir asırdır yaşatılan gelenek duyanları şaşırtıyor. Yıllardır kahvehanelerde kart ve okey üzere oyunların oynanmadığı mahallede bu gelenek yaşatılmaya çalışılıyor.
Trabzon’un Yomra ilçesinde yaklaşık 3 bin nüfuslu Özdil mahallesinde bir asırdır enteresan bir gelenek yaşatılıyor. Ulemaların yetiştiği mahallede yaklaşık 100 yıl evvel mahalle genelindeki kahvehanelerde oyun oynanmamasına karar verildi. Bu kararı yıllardır sürdüren mahalle sakinleri kart, okey üzere çeşitli oyunlar yerine sohbet etmeyi tercih ediyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Özdil Mahalle Muhtarı Sami Apaydın, “Kahvelerimizde hiçbir yerde oyun oynanmaz. Ben de hiçbir oyun bilmem. Olmasına da kimse teşebbüs etmez. Etse de sonu hayır değildir. Biz bunu bu türlü biliriz” dedi.
Yöre sakinlerinden Hüseyin Adanur, mahallede kimsenin yürek edip oyunlu bir kahvehane açamayacağını belirterek, “Burası bir ulema yatağıdır. Burada herkes hocasına, büyüğüne hürmet ve sevgi içerisindedir. Onun için hocamız kahveye girdiği anda ne kadar insan varsa ayağa kalkar hürmet ve sevgi gösterir. Burada 100 yıldan beri oyun olmamıştır. Bundan sonra da oynanamaz. Namazlarımızı kıldıktan sonra tekrar kıraathanede buluşuruz. Yatsı namazına kadar sohbet ederiz. Namazı kıldıktan sonra herkes konutuna masraf. Bu türlü bir geleneğimiz vardır. Bu devam ediyor. Çok memnunuz. Ben oyun bilmiyorum. Bugüne kadar da oynamadım. Şayet oyun oynamasını bilen varsa ilçe merkezine sarfiyat. Gençlerimiz de birebir geleneği sürdürüyor” dedi.

“Oyun oynamak isteyenler ilçe merkezine gidiyorlar”
Kahvehane sahibi Mehmet Albayrak da, oyun oynamak isteyenlerin ilçe merkezine gittiklerini belirterek, “Eskilerimizin buranın uleması çok olduğundan onlara hürmet ve hürmeten hiç kimse bu işe başlamadı. Buranın insanın vakti çok kıymetli. Bir dakikası bile kıymetli. Çalışma ve üretmesi lazım. Oyun oynatmayı düşünmüyoruz. Oyun oynamak isteyenler ilçe merkezine gidiyorlar. İnşallah bu geleneğimiz sürer. Dışarıdan gelip oyun oynamak istediğini söyleyenler oluyor. Biz de yok deyince şaşırıyorlar. Öyküsünü soruyorlar. Bildiğimiz kadarıyla anlatıyoruz. Birtakımı mutlu oluyor, kimileri da canımız sıkılıyor vakit geçirseydik diyor” dedi.
Yöre sakinlerinden Asım Albayrak ise, “Kahvelerimizde oyun yok. Bu mahallenin kuruluşundan beri burada oyun yok. Bu geleneğimiz Hacı Baba’dan geliyor. Buralarda oyun falan hiçbir vakit olmamış” halinde konuştu.

“Oyunlu kahvehanelere gitmiyoruz”
Özdil mahallesinde yaşayan 25 yaşındaki Muhammet Bayındır ise, oyunlu kahvehanelere gitmediklerini kaydederek, “Bu gelenek devam edecek. Mahallenin bu geleneğini yıkmak olmaz. Oyun çok ön plana çıkartılacak bir bahis değil. Artık teknoloji çağındayız. Bunu telefonla da oynayabiliyorsun. Oyunun peşine gitmiyoruz. Bu mahallede büyüdüğümüz için alışkanlıklarımız bu istikamette. Oyunlu kahvehanelere gitmiyoruz. Buraya gelip çayımızı içip vakit geçiyoruz” tabirlerini kullandı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.