Karabük Postası tarafından
08 Aralık, 2023 20:40 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

“Uluslararası İslam’da Sanat ve Estetik Sempozyumu” başladı

Karabük Üniversitesi (KBÜ), Bayburt Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Uluslararası İslam’da Sanat ve Estetik Sempozyumu" başladı. KBÜ 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyum çerçevesinde katılımcılar, "Safranbolu Geleneksel Sanatçıların İslam’da Sanat ve Estetik Sergisi"ni gezdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan sempozyumda, Kur'an-ı Kerim okundu. KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, "İslam’da sanat dendiği zaman, sanat aslında testinin içerisindeki suyun dışarıya sızması gibi sanatçının ruh halini dışarıya sızması şeklinde tezahür ediyor" dedi. KBÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulcebbar Kavak da akla ve insan bedenine dayanan beşeri bir uygarlık ve medeniyetin, diğer tarafta vahye dayanan ama vahyin içerisinde akıl, kalp ve ihsan denilen duyguları birleştiren çok yüce bir medeniyet olduğunu belirtti. Kavak, "Sanatsız hiçbir toplumun ilerlemesi mümkün olmadığı gibi günümüzde de insanların bu kadar sıkıntı çekmelerinin, ruhen yükselemeyişlerinin temelinde sanattan uzak kalma yatıyor” diye konuştu. KBÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Kavak’ın moderatörlüğünde Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. İbrahim Baz "Doğruyu Güzel Yapmak: Sufi Düşüncesinde Güzellik ve İhsan Ahlakı", Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Bilal Kemikli "İslam Sanatı ve Şiir", Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden Prof. Dr. Mehmet Hüsrev Subaşı "Osmanlı Toplumunda Birlikte Yaşama Kültürü Bağlamında Bir Kubbe Yazısını Okuma Denemesi", KBÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümünden Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam "İslam Mimarisinde Estetik", Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Türk Müziği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serbülend Arpa "İslam’a Göre Musiki Sanatı" konularını ele aldı. 8-9 Aralık tarihlerinde yapılacak "Uluslararası İslam’da Sanat ve Estetik Sempozyumu"nda kavramsal çerçevede İslam, sanat ve estetik, İslam dünyasında edebiyat, İslam dünyasında mimari, İslam dünyasında musiki, İslam dünyasında gelenekli sanatlar, İslam dünyasında modern-çağdaş sanatlar, İslam sanatlarında gelecek perspektifi, İslam sanatlarında gelecek bakışı gibi konu başlıkları ve alt başlıkları ele alınacak. (İHA)

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.